G.Saray-Akhisar maçları hiç kolay olmamıştır. Özellikle Akhisar, G.Saray'a hep ters gelir, kompakt futbol felsefesini başarı ile uygular. Ligde Galatasaray deplasmanda kaybetmiş, evinde de Mitroglou'nun mucizevi golüyle 90+5'te kazanmıştı. Akhisar, kupa finaline Manu'yu önde tek bırakıp 1-9-1 taktiği ile oynadı. Topa G.Saray hakim oldu, Akhisar kontrataklarla gol aramayı planladı. Terim'in öğrencilerinin, Akhisar duvarını aşabilmek için iki planı olabilirdi: 1- Duran toplar, 2- Araya atılan final pasları. Her Galatasaray maçında mutlaka gol atan Manu, Selçuk'un kaptırdığı ve Güray'ın hücuma taşıyıp pasa dönüştürdüğü topu gol yaptı. Galatasaraylı oyuncular, bir kez daha bu golle Akhisar'ın oyun tuzağına düştü.
Sahanın en iyisi olan Linnes'in oyunun hemen başında Diagne'ye gol attırmak istediği pozisyonda topa kendisi vursaydı, Galatasaray erkenden öne geçecekti. Norveçli yıldız, soldan bindirmeleriyle Akhisar defansını alt üst etti, bir de penaltı yaptırdı. Topun başına ukalaca gelen Diagne'nin vuruşunu Fatih kurtardı. G.Saray, bu penaltı sonrası oyunun temposunu iyice yükseltti. Diagne, defans arkasına yaptığı koşuda Lopes tarafından düşürüldü. Hakem Arslanboğa, VAR'a gidip haklı bir penaltı verdi. Bu kez topun başına Sinan geçti, skora denge getirdi ama Lopes'in bile bile kendisini attırması, Akhisar'ın 10 kişi kalmasına neden oldu Selçuk'un çıkıp, Donk'un girmesi G.Saray orta sahasındaki bütün dağınıklığı da topladı. Son haftaların formda ismi Feghouli, Mariano'nun arka direğe kestiği mükemmel ortaya önce kafa ile vurdu. Fatih'ten dönen meşin yuvarlağa ayakla çok şık bir vuruş yapıp G.Saray'a kupayı kazandırdı. Diagne, 90+3'te attığı golle farkı ikiye çıkarıp skoru ilan etti.
Bu sonuçla kupa koleksiyoncusu olan Fatih Terim, başarılarına 18. kupayı ekledi.