Hücum aksiyonlarının yetersizliğinde hep orta saha desteğinin yetersizliğini konuştuk. Hatta ön tarafın farklılaşması nedeniyle, kanatların da pozisyona giren değil, pozisyon hazırlayan oyuncular olduğunun da altını çizdik.
Pereira bu tabloyu değiştirmek adına hiçbir taktik veya görev üretmemişti. 1-0'lardan mutluydu.
Avrupa Ligi'nde ise bir sihirli değnek takıma dokundu. Sadece iki oyuncunun görevi değişti; Ozan ve Josef...
Ozan'a organizasyon görevi verilmişti, Josef'e ise ceza alanına yakın olma. Sadece santrfora top atmak için didinen, iki bek ve iki açık, bu görevlendirme ile birlikte birden bire seçenek sayısını arttırdı. Santrforu gözlerken arkada Nani'yi, yayda ise Josef de Souza'yı fark etti.
Sadece o kadar değil, rakip defans da dikkat yoğunluğunu azaltmak zorunda kaldı.
Bu kadar da yetmiyor. Shaktar maçlarındaki "mevlam kayıra" formülünün yerini, bu kez iyi analiz edilmiş, zayıf noktaları tespit edilmiş bir rakibe karşı özel çalışılmış bir oyun aldı.
Aklıma Zico döneminin Inter karşılaşması geldi. Kadıköy'de İtalyanlar neye uğradıklarını şaşırmışlardı.
Üstelik Fenerbahçe ligde "tel tel" dökülürken. Zico'ya bunu Önder Özen sağlamıştı. Taktiğiformülü üretip, Zico'ya kabul ettirip, takıma da uygulattı.
Acaba, Pereira'nın sihirli değneği kim? Var mı öyle biri?