Mekîn Kimdir? Mekin'in Hayatı
8 Receb 602’de (18 Şubat 1206) Kahire’de doğdu
İbnü'l-Amîd olarak da tanınır. Irak'ın Tikrît şehrinden Süryânî bir aileye mensuptur; Kıptî asıllı olduğu da ileri sürülmektedir. Fâtımî Halifesi Âmir-Biahkâmillâh zamanında (1101-1130) bir ticaret kafilesiyle Kahire'ye gelen dedesi halifenin ilgi ve sevgisini kazanarak saraya intisap etmiş ve divan teşkilâtında görev almıştı. Babası da Eyyûbîler döneminde divan teşkilâtında görevlendirilmişti. Mekîn önce Mısır'da, ardından Suriye'de Eyyûbîler'in hizmetine girdi ve Dîvânü'l-ceyş'te çalışmaya başladı. Eyyûbî Hükümdarı el-Melikü'l-Kâmil'in Suriye'deki nâibi Emîr Alâeddin Taybars el-Vezîrî sultanın gazabına uğradığında Dîvânü'l-ceyş'te çalışmakta olan diğer memurlarla birlikte Mekîn ve babası da Mısır'a gönderilerek hapse atıldı. Babasının hapishanede vefat etmesinden (636/1238-39) sonra affedilerek Suriye'deki görevine iade edildi. Ardından rakiplerinin jurnali ve maliye sahasındaki tasarrufları yüzünden tekrar hapsedildi. Hürriyetine kavuşunca Dımaşk'a dönüp uzlete çekildi. Dımaşk'ta bulunduğu sırada Süryânî tarihçisi İbnü'l-İbrî ile görüştü (652/1254). Moğol istilâsı esnasında (658/1260) Sûr şehrine sığındı ve beş ay boyunca burada kaldı. Moğollar'ın Aynicâlût'ta ağır bir yenilgiye uğramasının ardından bazı hıristiyan gruplarla birlikte Moğollar'la iş birliği yapmakla suçlanarak tekrar hapse atıldı. Ölümünden kısa bir süre önce serbest bırakılan Mekîn Dımaşk'ta vefat etti. Zeki, güzel ahlâklı, fazilet sahibi ve mert bir insan olduğu kaydedilmektedir.
Mekîn'in bilinen tek eseri el-Mecmûʿu'l-mübârek (et-Târîḫu'l-câmiʿ, Kitâbü't-Tevârîḫ), Memlük Sultanı el-Melikü'z-Zâhir I. Baybars zamanına (658/1260) kadar gelen umumi bir dünya tarihidir. Eser başlıca iki bölüme ayrılmıştır. Yaratılıştan İslâmiyet'in doğuşuna kadar geçen dönemi kapsayan ilk bölüm kâinat ve ülkelere dair bazı mâlûmat yanında çeşitli milletler, peygamberler ve özellikle Hz. Mûsâ ve Hz. Îsâ, Büyük İskender, Roma, Bizans ve Sâsânî imparatorlukları hakkında bilgi içerir. Mekîn, eserin "Târîḫu'l-müslimîn" adını verdiği ikinci bölümünde İslâmiyet'in doğuşundan 658 (1260) yılına kadar meydana gelen olayları kronolojik sırayla anlatmış, Hz. Âdem'den başlayarak ünlü simaların hayatları hakkında bilgi vermiştir.
el-Mecmûʿu'l-mübârek Batı dünyasında çok erken tarihlerden itibaren ilgi görmeye başlamış ve Hz. Peygamber'den Zengîler'e kadarki dönemi kapsayan ikinci kısmının tahkikli metni ve Latince tercümesi Thomas Erpenius'un ölümü üzerine öğrencisi J. Golius tarafından tamamlanarak yayımlanmıştır (Historia Seracenica, Leiden 1625). Aynı kısmı S. Purchas İngilizce'ye (Oxford 1626) ve P. Vattier Histoire mahométane oules quaranteneuf chalifer de Macine adıyla Fransızca'ya (Paris 1657) tercüme etmiştir. Claude Cahen, eserin şarkiyatçıların İslâm tarihi konusunda başlıca kaynaklarından biri olan 602-658 (1205-1260) yıllarını içeren kısmını Aḫbârü'l-Eyyûbiyyîn (Chronique des ayyoubides) adıyla neşretmiştir (BEO, XV [1958], s. 127-184). Müstakil kitap olarak da yayımlanan bu bölüm (Kahire 1991) Anne-Marie Eddé ve Françoise Micheau tarafından al-Makīn Ibn al-'Amīd, chronique des ayyoubides adıyla Fransızca'ya çevrilmiştir (Documents relatifs à l'histoire des croisades, XVI, l'Académie des Incriptions et Belles-Lettres, Paris 1994). Mufaddal b. Ebü'l-Fezâil en-Nehcü's-sedîd ve'd-dürrü'l-ferîd fîmâ baʿde Târîḫi İbni'l-ʿAmîd, İbnü's-Sukāî Ẕeylü Târîḫi'l-Mekîn b. el-ʿAmîd adıyla esere birer zeyil yazmışlardır. Makrîzî'nin el-Mecmûʿdan seçtiği bölümler Eymen Fuâd Seyyid tarafından neşredilmiştir (Kahire 1981).
el-Mecmûʿu'l-mübârek, Mekîn'in Dîvânü'l-ceyş'te görev alması ve birçok olayın görgü şahidi olması dolayısıyla Eyyûbîler dönemi tarihi için önemli bir kaynaktır. Eserin 647-658 (1249-1260) yıllarına ait hadiselerini içeren kısmı IX. Louis'nin liderliğinde gerçekleştirilen VII. Haçlı Seferi, Memlükler'in kuruluşu, Moğol istilâsı ve Aynicâlût savaşı, Sultan Kutuz'un katli ve Baybars'ın sultan olması gibi konularda önemli bilgiler ihtiva etmektedir. Mekîn ayrıca, ilk Memlük hükümdarı İzzeddin Aybek et-Türkmânî'nin aslında bir Türkmen olmayıp eski efendisinden dolayı Türkmânî nisbesini taşıdığını kaydeder. Eser Şark kilise tarihi için de önemli bir kaynaktır. Mekîn el-Mecmûʿu'l-mübârek'in birinci bölümünü yazarken Kitâb-ı Mukaddes'ten ve Taberî'nin Târîḫ'inden, ikinci bölümde Taberî başta olmak üzere Ya'kūbî, Saîd b. Bıtrîḳ, Agapius el-Menbicî, İbnü'r-Râhib ve adını zikretmediği daha birçok tarihçinin eserlerinden yararlanmıştır. İbn Haldûn el-ʿİber'in bazı bölümlerini kaleme alırken, İbnü's-Sukāî de Vefeyâtü'l-aʿyân'a yazdığı zeyilde el-Mecmûʿu'l-mübârek'i kaynak olarak kullanmıştır.
Kaynak: TÜRKİYE DİYANET VAKFI İSLAM ANSİKLOPEDİSİ