Prof. Dr. Turan Uslu
Prof. Dr. Turan Uslu
Müzisyenlerin kas iskelet sistemi problemleri
11.10.2021 | Pazartesi

Müzisyenler, tekrarlayan hareketler ve uzun süre uygun olmayan pozisyonlarda kaldıkları için kas iskelet sistemi problemler ve ağrıya yatkındırlar.

Enstrüman çalma süresi, yaş, kadın cinsiyet, depresyon müzisyenlerde görülen kas iskelet sistemi yakınmaları riskini artırır. Bazen bu problemler müzisyenin mesleki kariyerini bile sonlandırabilir.

Müzisyenlerin kas iskelet sistemi yaralanmalarının mekanizması, aşırı tekrarlı hareketler, kas tendon zorlanmaları, duruş bozukluğu ile ilgili zorlanmalar, titreşime maruz kalma, tekrarlayan burkulma ve incinmelerdir.

BAŞ VE YÜZ AĞRILARI;

Temporo mandibüler eklem (TME) çene kemiğinin ile kafatası kemiğiyle yaptığı eklemdir. TME ağrısı normal toplumda da çok sık görülen bir ağrı sendromudur. FTR hekimleri, diş hekimleri, KBB hekimleri tarafından çok sık karşılaşılan bir ağrı sendromudur. Eklemde sadece ağrı, ağrı ile birlikte klik sesi ve/veya eklem hareket açıklığında kısıtlılık olabilir. TME eklem sorunu olan hastalarda çiğneme kaslarında spazm ve kısalma olabilir. Depresyon ve ruhsal sorunlardan en fazla etkilenen eklemlerden biridir. Baş, boyun, omuz ve ense ağrıları ile ilişkisi olabilir. Fibromiyalji hastalarında sık görülen bir şikâyettir. Hafif, orta, şiddetli ve çok şiddetli olabilir.

TME rahatsızlığı, keman, viyola enstrüman çalanlarda sık görülür. Bu müzisyenlerde çene eklemine baskı olur ve buna bağlı semptomlar ortaya çıkar.

Trompet, trombon ve tuba çalanlarda ortaya çıkabilir. Nefesli çalgı çalanlarda sık görülen bir yakınmadır.

Duruş bozukluğu, omuz problemleri, boyun ağrıları diş problemleri riski artırır.

MÜZİSYENLERİN BOYUN VE OMUZ PROBLEMLERİ

Uzun süre aynı pozisyonlarda kalmak, başın öne doğru eğik durması, omuzların tekrarlayıcı hareketleri, müzisyenlerde boyun ve omuz ağrılarına sebep olur. Keman ve viyola çalanlar enstrümanlarını çene ile omuz arasında sıkıştırırlar. Bu duruşun uzun süre sürdürülmesi boyun, omuz ve çene ekleminde myofasial ağrılara ve dejenerasyonlara yol açar. Bu durumda boyun ağrıları, kas ağrıları, kollara vuran ağrılar, çene ağrıları, omuz ağrıları görülebilir. Uygun bir şekilde tasarlanmış enstrüman destekleri bu tip zorlanmaları asgariye indirebilir.

Klavye çalanlarda ellerine sürekli bakmalarında dolayı boyun ağrıları, sırt ağrıları, bel ağrıları sık görülür ve daha çok sağ tarafı etkiler.

Flüt çalanlarda uzun süre aynı pozisyonda kalmaya bağlı boyun omurgası yozlaşmaları ve kireçlemeleri görülebilir.

Boyun ağrısına sebep olan her problem aynı zamanda omuz ağrısına da sebep olur. Boyun ve omuz ağrıları kollara, dirseklere ve ellere yayılabilir, buralarda da ilave sorunlara yol açabilir.

Boyun ve omuz ağrıları aslında toplumda çok sık görülen hastalıklardır. Ancak bu problemler, müzisyenler gibi bazı meslek gruplarında çok daha yaygındır ve tahammül edilebilmesi çok daha zor

olabilir. Tüm meslek hastalıklarında olduğu gibi müzisyenlerde görülen ağrı sendromlarını da önlemek tedavi etmekten çok daha kolaydır. Bunun için düzenli egzersiz programları, duruşa dikkat edilmesi, bazı destek aparatlarının kullanılması gerekir.

MÜZİSYENLERDE TORASİK ÇIKIŞ SENDROMU (TÇS)

TÇS omurganın boyun kısmı ve omuz kavşağından çıkan sinir ağı, arter ve venlerin bu bölgede sıkışmasıdır. Bazı anatomik anormallikler, duruş bozuklukları ve sinir damar paketinin geçtiği yollardaki kas spazmından dolay sıkışmasına bağlıdır. TÇS parmaklarda (özellikle küçük parmak tarafında), uyuşma, karıncalanma, ödem ve dolaşım bozuklukları ve/veya el kaslarında zayıflamaya sebep olabilir. Servikal kot (boyunda olmaması gereken bir kaburganın olması), boynun 7. omurunun yan çıkıntısının normalden uzun olması, fibrotik bantlar, TÇS sendromuna sebep olabilir. Duruş bozuklukları, kamburluk, boynun öne doğru eğik olması, pektoralis minor ve skalen kaslarda spazm olması torasik çıkışı daraltır.

TÇS, keman, viyola ve gitar çalanların sol tarafında, flüt ve piyano çalanların her iki tarafında görülür.

Duruşun düzeltilmesi, sırt kaslarının güçlendirilmesi, boyun kasları ve kürek kemiğini kaldıran kasların güçlendirilmesi, kürek kemiği etrafındaki kasların esnekliğinin sağlanması çoğu zaman oldukça iyi sonuç verir.

MÜZİSYENLERDE KOL VE EL AĞRILARI

Dirseğin iç tarafından geçen unlar sinir, genellikle dirsekte ulnar olukta sıkışır. Dirseğin uzun süre bükülü tutulması müzisyenlerde yaygındır. Sürekli olarak dirseğin bükülü tutulması keman, viyola ve gitar çalanların dirseğine zarar verebilir. Tedavi pozisyonun düzeltilmesi ile sağlanır. Bunun için dirsek fleksiyonunu kısıtlayan gece atelleri verilebilir ve günlük aktivitelerde dirsek fleksiyonu kısıtlabilir.

Medial epikondilit yada golfçü dirseği tekrarlayıcı el bileği ve parmak fleksiyonu, ön kolun tekraralayıcı ve uzun süren iç rotasyonlarına bağlıdır. Harp çalanların sol tarafını etkiler.

Lateral epikondilit normal popülasyonda da sık görülen bir problemdir. El bileğine ekstansiyon ve ön kola dış rotasyon yaptıran kasların yapıştığı yerde ağrı olmasıdır. Klarnet, obua ve trombon çalanlarda sık görülür.

Perküsyon çalanlarda hem medial hem de lateral epikondilit sık görülür.

Elin ulnar tarafa doğru (küçük parmak tarafı) aşırı ve tekrarlı hareket ettirilmesi ve zorlanması ile birlikte tekrarlayıcı el bileği hareketleri de Quervein hastalığına sebep olur. Bu hastalık başparmak kök eklemi hizasında ağrı ve çoğu zaman şişlik olmasıdır. Klarnet, obua ve viola çalanlarda sık görülür.

Tekrarlayan el bileği hareketleri ve özellikle el bileğinin uzun süre bükülü kalması el bileğinden geçen median siniri sıkıştırabilir. Karpal tünel sendromu elde en fazla ağrıya sebep olan meslek hastalıklarından biridir. Normal popülasyonda da sık görülür.

MÜZİSYENLERDE EKLEM GEVŞEKLİĞİ VE AĞRILI KAS İSKELET SİSTEMİ SORUNLARI

Eklem gevşekliği sık görülen bir durumdur birçok kas iskelet sistemi sorununa yol açabilir. Eklem gevşekliği müzisyenlerde de kas eklem ağrılarına sebep olan bir durumdur. Bu durum kadınlarda ve

gençlerde daha yaygındır. Yaş ilerledikçe eklemlerin hareket açıklığı azalır. Bazı ailelerde daha yaygın bir problemdir.

Müzisyenlerde elin anatomik olarak küçük olması yaralanma ve zedelenme riskini artırır.

Tedavisinde eklemin korunması dışında yapılacak bir şey yoktur.

MÜZİSYENLERDE FOKAL DİSTONİ

Distoni müzisyenlerde sık görülen, kontrol edilemeyen kas kasılmalarına sebep olan bir hastalıktır. Distonide kontrol edilemeyen kas grupları istemsiz olarak ateşlenir ve kontrolsüz kasılmalar olur. Distoniyi düzeltmek çok zordur ve sanatçının meslek hayatını sonlandırabilir. Bunun tedavisi için sakinleştirici ilaçlar verilir ve botox (zayıf bir botulizm formu) enjeksiyonları yapılır. Distoni çoğu müzisyen için kariyerinin sonu anlamına gelebilir.

MÜZİSYENLERDE BEL AĞRILARI

Bel ağrısı bazı meslek gruplarında ve genel popülasyonda sık görülen bir yakınmadır. Duruş bozuklukları, ağırlık kaldırma, tekrarlayıcı hareketler, kötü duruş, depresyon, stres, uzun süre aynı pozisyonda kalmak ve daha birçok durum bel ağrısı için risk oluşturur.

Bel ağrısı ile ilgili risk faktörlerinin çoğu müzisyenlerde bulunur. Belin uzun süre öne doğru eğik tutulması, performans anksiyetesi, uzun ve zamanı uygun olmayan çalışma saatleri, depresyon müzisyenlerin omurgasını zorlar. Ayrıca arp, kontrabas, davul gibi nispeten ağır enstrümanların taşınması bel ağrısına sebep olabilir. Müzisyenlerde, disk hastalıkları, kas spazmı ve kas kısalması çok yaygındır. Yine müzisyenlerin bel esnekliği azalmıştır.

Müzisyenlerin bel ağrılarını tedavi etmek için, düzenli egzersiz programları, kas spazmı ve kısalığını düzeltmeye yönelik tedaviler, kişiye özel korseleme, aktivite düzenlemeleri müzisyenlerin bel ağrılarını tedavi etmek için yapılacak işlemlerdir.

MÜZİSYENLERDE SIRT AĞRISI

Uzun süre oturmak zorunda kalmak, kötü duruş, boyundan yansıyan ağrılar, kas güçsüzlüğü, sedanter hayat, geç saatlere kadar çalışma zorunluluğu, performans gerginliği müzisyenlerde sırt ağrısı sıklığını artırır.

Trapezius, levator skapula, kürek kemiği çevresindeki kaslar, sırt omurgası etrafındaki kaslarda yorgunluk, miyofasial ağrılar müzisyenlerde sık görülür.

Bu durumun tedavisi için, ilgili kaslara tetik nokta enjeksiyonları, soğuk ve sıcak uygulamalar, postürel destekler, masaj, kişiye özel omurga destek aparatlarını kullanılması çoğu hasta için yeterlidir. Yüzme, derin solunum egzersizleri, yürüyüş gibi aktiviteler çoğu hastayı rahatlanır. Dik ve simetrik duruşa dikkat edilmesi çoğu hastayı rahatlatır.

SON DAKİKA SON DAKİKA