Dokuzhöyük köyünde 1936 yılında doğan ve 4 yaşında babasının işi nedeniyle İstanbul'a göç eden Özdil, bisikletle 16 yaşında tanıştı. Babasının hediye aldığı bisikleti düşe kalka sürmeyi öğrenen Özdil, bir daha da iki teker tutkusundan kopmadı.
İngiltere başta olmak üzere Avrupa'nın bazı ülkelerinde çalışan Özdil, buralarda da ulaşımını bisikletle sağladı. Emekli olarak 12 yıl önce memleketine dönen Özdil, gelirken yanında getirdiği iki bisikleti halen kullanıyor.
Evinin bir bölümünü "bisiklet atölyesi"ne dönüştüren Özdil, gözü gibi baktığı bisikletlerinin bakımını keyifle yapıyor. İlerleyen yaşına rağmen bisiklet tutkusundan vazgeçmeyen Özdil, spor amacıyla her gün pedal çevirmeye devam ediyor.
Her gün Kırklareli'nden Babaeski ilçesine bisikletle gidip gelen Özdil, 70 kilometrelik bu yolun yanı sıra kent içerisindeki katettiği mesafeyle günlük yaklaşık 100 kilometrelik bisiklet sürüşü gerçekleştiriyor. Avrupa'da çalıştığı dönemde mesaisine ve gideceği yerlere bisikletle gidip gelmesinin bir tutku oluşturduğu Özdil, memleketi Kırklareli'nde de bunu yaşamının bir parçası olarak sürdürüyor.
"YOLLARDA KENDİNİ HÜR HİSSEDİYORSUN"
Ekrem Özdil, AA muhabirine, bisiklet sürmekten büyük keyif aldığını anlattı.
Bisiklet sürmeyi bir yaşam biçimi haline getirdiğini, bunu sağlık için yaptığını belirten Özdil, "Yaşım ilerledi ama iyi sürüyorum bisikleti, hayatımdan da memnunum. Bisiklet benim için bir alışkanlık oldu. Kilo almamak için antrenman yapacaksın, koşacaksın, bisiklet süreceksin ki şişmanlamayasın. Bu yüzden sürüyorum. Hür hissediyorsun kendini yolda. Hürsün, hiçbir şey yapmak mecburiyetinde değilsin, bütün düşüncelerinden uzak, kötülüklerden uzak kalıyorsun. Hürsün yolda, hürriyet var. Bu yüzden bisiklet sürüyorum." diye konuştu.
Yaşı nedeniyle biraz yorulduğunu ancak sevdasından hiçbir zaman vazgeçmeyeceğini ifade eden Özdil, günde yaklaşık 100 kilometre pedal çevirdiğini söyledi.
Zorda kalmazsa motorlu araç tercih etmediğinin altını çizen Özdil, şunları kaydetti:
"Arabayı tercih etmem. Araba başka bir deyimle insan öldürüyor, bisiklet öldürmez. Bisikletle bir insana çarparsan biraz yaralayabilirsin ama öldürmez. 'Araba kullanmayın, almayın' demiyorum. Arabaları ihtiyacımız olduğu zaman kullanalım. Sağlığım el verdiği sürece bacaklarım tutarsa bisiklet süreceğim çünkü bisiklet çok iyi bir şey. Şu an 85 yaşındayım ama 95 yaşına kadar yaşarsam bisiklet süreceğim. Ne kadar zayıf olursa o kadar iyidir. Beni gören birçok kişi şaşırıyor, bana el sallıyor, korna yapıyor."
Ekrem Özdil, gençlere bisiklet kullanmaları tavsiyesinde bulundu.