Anadolu'da aşure ayı olarak da adlandırılan Muharrem ayı, birçok önemli olayın yaşanması nedeniyle anılması gereken bir ay olarak nitelendiriliyor. En yaygın nedenler arasında, Hz. Nuh'un gemisinin karaya oturması, Hz. İbrahim'in ateşten kurtulması, Hz. Adem'in tövbesinin kabul edilmesinin denk geldiği bir zaman aralığı olması yer alıyor.
"BEREKETİ VE PAYLAŞMAYI SİMGELİYOR"
Ayrıca Hz. Eyub'un hastalıklarının iyileşmesi, Hz. Yakup'un oğlu Hz Yusuf'a kavuşması gibi birbirinden önemli olayların da bu günde yaşandığına inanılıyor.
Aynı zamanda Emevi Devleti'nin ikinci Halifesi Yezid bin Muaviye tarafından hicri takvime göre 10 Muharrem 61'de (10 Ekim 680) Hazreti Muhammed'in torunu Hazreti Hüseyin ve 72 yakınının şehit düştüğü "Kerbela olayı" da bugün yaşanması da bu önemli olaylar arasında yerini alıyor.
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı Mehmet Kapukaya, muharremin değerli, kendisine hürmet edilen anlamına geldiğini, Hazreti Muhammed'in muharrem ayını Allah'ın ayı olarak tanımladığını söyledi.
"ÖRF VE ADETİN ÖNEMLİ BİR YANSIMASI"
Aşure, özellikle nohut, buğday, fasulye gibi baklagillerin yanı sıra birçok kurutulmuş meyvenin de eklendiği bir tatlı olarak çok malzemeli bir lezzet. Bereketi simgeleyen bu tatlı, her yörede farklı yöntemlerle ve malzemelerle pişirilse de herkesin niyeti aynı; hep birlikte bir şeyler yapmak, bir bereketi paylaşmak ve bir arada olmak.
Muharrem ayının birbirinden farklı olaylara sahne olması ise bu nedenle tüm Anadolu coğrafyasında sıklıkla anılması gereken bir zaman dilimi olarak kabul edilmesini beraberinde getirdi. Bu sebeplerle yapılan aşure ise birlik, beraberlik, paylaşma ve dayanışma kültürünün bir parçası olarak Muharrem ayının en ön önemli simgelerinden biri oluyor. Örf ve adetten kaynaklanan bu aşure yapımı, tüm evlerden lezzetli kokuların yayılmasına ve herkesin bir arada güzel zamanlar geçirmesine de vesile oluyor.