Görkemli kapısından adımını attığınız andan itibaren kendinizi tarihin havasını solurken bulabileceğiniz Rami Kütüphanesi, ziyaretçilerine keyifli bir görsel şölen sunuyor. Türkiye'nin kültürel mirasının geleceğe aktarılması açısından kritik önem taşıyan kütüphane, tarihsel hafızamızı yeni nesillere nakşederken, bugünümüze de eşsiz katkılar sunuyor. Tarihin büyüleyici ama bir o kadar da gerçekçi yanını, attığınız her adımda hissedeceğiniz Rami Kütüphanesi, teknolojinin en son imkanlarından faydalanarak donatılmasıyla da eşine az rastlanır bir deneyimi ziyaretçilerine sunuyor. İşte tek tek o bölümler:
TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜĞÜ
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili en büyük ihtisas kütüphanesi Rami yerleşkesinde bulunuyor. Atatürk'ün hayatı başta olmak üzere hakkında kaleme alınmış, ulusal ve uluslararası çaptaki bütün eserler, ihtisas kütüphanesinin raflarında yer alıyor. Kütüphane, milli mücadelemizin önderini derinlemesine tanımak ve akademik çalışmalar yapmak isteyenler için eşsiz kitapları uhdesinde barındırıyor.
İHTİSAS ALANINA GÖRE ÇALIŞMA SALONLARI
Binanın kütüphane bölümleri ise oldukça mükemmel bir şekilde tasarlanmış. Çalışma salonları öğrencilerin ve araştırmacıların ilgi alanına göre bölümlere ayrılmış vaziyette. Her salonun girişine, bilgilendirici tabelalar asılarak, ihtisas alanlarına bölünmüş. 'Üniversite Hazırlık Çalışma Salonu', 'Araştırma Salonu', 'İlköğretim Çalışma Salonu', 'Lise Çalışma Salonu' gibi bütün branşlara hitap eden etüt alanları oluşturulmuş. Hatta öyle ki anaokulu ve ilköğretim 1. sınıf seviyesindeki çocuklar için bile aileleriyle gidip oturabileceği okuma salonları tahsis edilmiş. Şaşıracaksınız ama bu kadarla da kalınmamış; oyun çağındaki çocukların, ebeveyinlerinin gözetiminde eğlenebileceği, ses geçirmeyen ve korunaklı oyun salonları oluşturulmuş.
13 Ocak'ta açılan kütüphane, ilk günden itibaren vatandaşların akınına uğruyor. İzlenimlerimiz kaleme almak için gözlem yaparken, ilk dikkatimizi çeken de çalışma salonlarındaki yoğunluk oluyor. Üniversite çalışma salonlarından okuma salonlarına kadar istisnasız bütün salonlarda neredeyse boş sandalye bulmak imkansız. Her salon dolu ve gençler, alanlarında ve sınavlarında en iyisini yapabilmek için büyük bir gayretle çalışıyor.
BİLGİ HER YERDE
Müzeyi ve kütüphaneyi birbirine bağlayan koridorlarda da bilgilendirici panolar yer alıyor. Panolarda Türk dilinin yüceliği başta olmak üzere genel kültüre katkı sunan birçok veri yer alıyor.
ÖZEL DİZAYN EDİLMİŞ SALONLAR
Kütüphanede toplu çalışma alanlarının yanı sıra özel çalışma odaları ve toplantı salonları da bulunuyor. Özel çalışma odaları, iki kişilik ve üç kişilik olarak dizayn edilmiş. Tabi bu odalardan faydalanmak için yapmanız gereken tek şey, erken gelmek. Zira biraz önce yukarda da bahsettiğim gibi yoğunluk ve talep çok fazla.
ÇAY, ÇORBA VE KEK İKRAMI
İster müze ziyaretçisi olun, ister kütüphane kullanıcısı hiç fark etmeksizin bütün vatandaşlar günün belirli saatlerinde verilen ikramlardan faydalanabiliyor. İkram menüsünde, çay, kek, çorba ve paket ekmek yer alıyor. Bina taş bir yapı olduğu için ziyaretçilerin üşümemesini ve bütün bir yerleşkenin sıcak olmasını sağlayan klimalar mevcut. Söz konusu klimaların yazın da hava sirkülasyonunu sağlamak için kullanılacağını da belirtmem gerek. Koridorlarda, hangi kitabı nerede bulabileceğiniz söyleyen katalog tarayıcı makinalar bulunuyor. Kütüphanede özel olarak tasarlanmış fotokopi odaları bile mevcut.
BİLİM KURGU SETİNİ ANDIRAN SALONLAR
Özel çalışma alanlarının bulunduğu kısım ise modern mimari baz alınarak sıfırdan tasarlanmış. İçerisine girdiğinizde de kendinizi bir bilgim kurgu filmi setinin içindeymiş gibi hissediyorsunuz. Devasa dijital kolonlar ve sensörlü kütüphane rafları oldukça büyüleyici.
Tarihe bizzat şahitlik ediyorsunuz.
Tarihi kaynaklar tarandığında ve bugün ihya edilen yapı ile mukayese edildiğinde dikkati celbeden ilk şey, kusursuz bir restorasyon işlemi oluyor. Bina, ilk günkü hüviyetinden hiçbir şey kaybetmeden ve aslından kopartılmadan ayağa kaldırılmış. Tarihi kışlanın müze olarak kullanılan kısımlarını gezerken de bu gerçeği görüyorsunuz. Zira müzenin bir bloğunda Rami Kışlası'nın ilk halinin maketi seyircileri karşılıyor. Dolayısıyla bugün gezdiğiniz bina ile dün Osmanlı askerlerine hizmet veren yapı arasında neredeyse hiçbir fark olmadığına bizzat şahitlik ediyorsunuz.
KREATİF RESTORATÖRLER TARİHİ BUGÜNE TAŞIMIŞ
Bina bir bütün olarak doğal bir müze görünümü taşısa da belirl ikısımlarında bu havayı daha fazla hissediyorsunuz. Osmanlı askerlerinin kullandığı malzemeler ve yaşam alanları, usta restoratörlerin sanatsal dokunuşları sayesinde bugüne taşınmış. Müze duvarlarına yerleştirilmiş taş kitabeler ise yüzlerce yılın tarih kokan mistik mesajlarını ziyaretçilerine taşıyor. Yine müze içerisinde bilgilendirici paneller bulunuyor ve yapının ilk hali hakkında okuyucuya bilgiler veren yazılar yer alıyor. Müzeyi gezerken dikkatimizi çeken en önemli şey ise ziyaretçilerin yaş aralığının geniş bir yelpazeyi kapsaması oluyor. Her yaştan ziyaretçi müzeyi büyük bir hayranlıkla tetkik ediyor.
GENÇLERDEN TAM NOT
Peki, şimdiden buranın müdavimi olmuş genç ziyaretçiler neler söylüyor? Onlara kulak verelim...
Eren Uraş (17) "12. Sınıfım. Üniversiteye hazırlanıyorum. Rami'de oturuyorum. Gerçekten böyle bir kütüphaneye ihtiyaç vardı. Oldukça büyük ve etkileyici olmuş. Gayet iyi bir ortam. Sabahtan beri ders çalışıyoruz. İkramlar sayesinde yemek ihtiyacımızı da karşılıyoruz. Üniversite sınavına kadar buradayız." Kadir Gebeşoğlu, "Sakarya'da yaşıyorum. Kocaeli Üniversitesi'nde Kimya Mühendisliği okuyorum. YouTube kanalı vasıtasıyla burayı gördüm. Merak edip gelmek istedim. Oldukça etkilendim."
Ali Emre Aydın (17) "Gayet hoş ve güzel bir atmosferi var. Oldukça güzel tasarlanmış. İkramlarda bulunuyorlar. Bir öğrencinin düzenli bir şekilde çalışabilmesi için her imkanı sunmuşlar. Daha önce farklı kütüphanelere gidiyorduk. Şu ana kadar en iyisi bu." Emir Altun, (17) "Lise öğrencisiyim. 12. sınıfım. Bu bölgede böyle bir kompleks yoktu. Buranın açılması özellikle gençler için güzel oldu. Sağ olsunlar. Gerçekten çok beğendik. Buraya geldiğimde farklı bir yerde gibi hissediyorum. Emeği geçenlere teşekkürler."