Tarihi hiç geçmeyen birçok besin, her daim kolaylıkla ulaşılabilir ve tüketilebilir olmaları sayesinde tüm dünyada sıklıkla tercih ediliyor. Fakat bazı besinlerin raf ömrünü düşünürken doğru bir karar veremeyebiliyor ve bozulduğunu düşünerek çöpe atabiliyoruz. Bu nedenle tarihi asla geçmeyen bu gıdaların neler olduğunu bilmek oldukça önemli. İşte o besinler…
TUZ
Tuz, doğal bir koruyucu olması sayesinde binlerce yıldır en önemli gıdalardan biri olarak tercih ediliyor. Koruyucu olması sayesinde birçok besini tuzlu suda bekletilebilir. Balık, sebzeler veya etin tuzlanarak muhafaza edilmesi de binlerce yıllık bir tüketme biçimi.
Fakat tuzun bu kadar yararlı olmasına rağmen, günde 2.5 gramı aşmadan kullanmak gerekiyor. Tuzun fazla kullanımı tansiyondan kalp damar rahatsızlıklarına kadar oldukça geniş bir alanda zararlı etkilere sahip olabilir.
PİRİNÇ
5 derecenin altında, hava geçirmeyen kaplarda muhafaza edilmesi durumunda, pirinç 30 yıla kadar tazeliğini koruyabilir. Bu nedenle yılın her döneminde kolaylıkla tüketilebilecek pirinçler, tüm dünyada vazgeçilmez gıda kaynaklarından biridir. Fakat bu noktada dikkat edilmesi gereken; tam kepekli pirinç için aynı şeyin geçerli olmamasıdır. Kepekli pirinç, içerdiği doğal yağlar nedeniyle kullanım süresi 6 ayla kısıtlıdır.
SOYA SOSU
Soya sosu, şişesi açılmadığı sürece hiçbir zarar görmeden neredeyse sonsuza kadar saklanabilir. Fakat şişenin kapağı açıldıktan sonra tüketim süresi; 1, 1 buçuk yıl aralığına düşer. Bunun sebebi; içeriğinde tuzdur. Tuz, koruyuculuğu sayesinde soya sosunun uzun süre muhafaza edilmesini mümkün kılar.
BİTTER ÇİKOLATA
Bitter çikolata, içeriğindeki yoğun kakao sayesinde serin ve kuru bir ortamda uzun süre muhafaza etmenize olanak tanır. Üstelik kalp ve damar sağlığı için faydalı olan flavonoidler sayesinde bitter çikolata, sağlığınız için de büyük faydaları beraberinde getirir.
KURU BAKLİYATLAR
Kuru fasulye, kuru barbunya, mercimek veya kuru börülce… Tüm bakliyatlar, uzun süre kullanabilmeyi mümkün kılması sayesinde kilerlerin de vazgeçilmez gıda kaynaklarından biridir. Kuru bakliyatları, içeriğindeki suyu kaybederek kuruması sayesinde uzun süre bozulmadan muhafaza edilebilir. Fakat çok uzun süre beklediklerinde fazla sertleşebilirler. Bu noktada pişirirken daha fazla süre harcamanız gerekebilir.
ŞEKER
İçeriğinde çok fazla su olmaması nedeniyle, şeker uzun süre saklanabilir. Fakat saklama koşullarının serin ve kuru bir yer olmasına dikkat edilmesi gerekir. Yüksek su içeriğine sahip olmaması aynı zamanda bakteri üremesini büyük oranda engeller. Eğer kullandığınız şekerde topaklanma olduğunu fark ederseniz, bir iki dakika mikrodalgada ısıtabilirsiniz.
KAHVE
Kahve, öğütüldükten sonra serin ve kuru bir ortamda aylarca saklanabilir. Fakat hava geçirmeyen, doğru bir paketleme sistemine sahip olduğundan emin olmalısınız. Güneş ışığından ve nemden uzak tutmak da bu noktada önemli ayrıntılardan biridir.
BAL
Arıların doğa yoluyla bizlere sunduğu mucizelerden biri olan bal; tarihi geçmeyen yiyecekler arasında bulunuyor. Neredeyse sonsuza kadar saklayabileceğiniz bal, zaman içerisinde kristalleşebilse de tadı veya içeriğindeki yarar düzeyi değişmez.
SİRKE
İçeriğinin yüksek asit seviyesine sahip olması, sirkeyi bozulmayan yiyecekler arasına almayı sağlıyor. Bu nedenle sadece kendisi için değil diğer besinler için de koruyucu görevi görür. Kış aylarının vazgeçilmezi olan turşular, sirkenin koruyuculuğu sayesinde sofralarımızda yerini buluyor.
ZEYTİNYAĞI
Bitkisel yağ kaynakları arasında en çok tercih edilenlerden biri olan zeytinyağı da uzun süre boyunca muhafaza edilebilen ürünler arasında bulunuyor. İki veya üç yıla kadar kullanabileceğiniz zeytinyağını serin bir ortamda bekletmeyi unutmayın.