Hayatta her birimizin bir hikayesi var. Bu hikayenin içindeki en büyük derin yaralar ise sevginin eksik olmasından kaynaklı oluyor. Litaratür incelendiğinde araştırmalar bebeklik döneminde bile sevginin ebeveynler tarafından özellikle ilk bakım veren kişinin annenin ilgi ve sevgiyi bize hissettirememesinden dolayı hem fiziki gelişimimiz hem de ruhsal anlamda sağlığımızı etkiliyor.
Amerika'da Texas Children's Hospital'ın Psikiyatri Bölümü'nün Başkanı Profesör Bruce D. Perry, bir araştırma yaptı ve yapılan bir araştırma çocukların aile içinde sevgi ve ilgi ile büyümesinin ne kadar önemli olduğunu ortaya koydu. Sevgi ve ilgi ile büyüyen ve büyümeyen çocukların beyin gelişimi incelendi ve arada büyük bir fark olduğu görüldü. Bruce D. Perry, çocukların yetişmesinde sevginin ve ilginin beyin gelişimi için çok önemli olduğunu belirtti.
SEVGİ VE İLGİ GÖRMEYEN BEBEKLERİN BEYNİ YETERİ KADAR GELİŞMİYOR
3 yaşındaki iki çocuğun beyin taramalarını gösteren Perry, "Sağ taraftaki çocuğun beyninin yeteri kadar gelişmemesi gelecekte bu çocuğun hafıza sorunu yaşaması öte yandan bu çocuğun bağlanma sorunları ve sosyal olarak izole bir hayat sürmesi oldukça mümkün" dedi.
"Sol taraftaki beyin taraması fotoğrafta görüldüğü gibi ailesinin ilgisiyle yetişen ortalama bir çocuk beyni". Sağ taraftaki beyin ailesinin ilgisine ve sevgisinden mahrum kalan bir çocuğun beyninin taraması var. Bu çocuğun şiddet görmüş olabileceğini de tahmin ettiğini makalesinde belirtmiş. Bu araştırmalar sonucunda, "sevgi ve ilginin" ne kadar değerli olduğu belirtiliyor. Nevrotik olarak da kişilik bozukluklarının birçoğu genetik faktörler haricince yaşanmış olan derin yaralar ve sevgi eksikliğinden kaynaklı olabiliyor.
AİLEDE GÖRDÜĞÜMÜZ SEVGİ BUGÜNKÜ 'BİZİ' OLUŞTURUYOR
Sağlıklı bireyler olmak için sevgi değeri çok büyük bir kavram. Sevgi ile büyümemiş bir yetişkin hayatta sevgiyi yaşamakta ve bağ kurmakta zorlanıyor. Sevgi görmemiş yetişkinler sevgisini yansıtmak istemiyor, hatta yaralanmamak için karşısındaki kişiyi yaralıyor devamlı. Alışmadığı bir durumun içine girmekten bile korkuyor. Hiç bilmediği bir duygunun içine girdiği zaman bocalıyor. Sevgi, ilgi gördüğü birine zulüm çektirmekten hoşnut olan insanlar var. Bunlar tabi ciddi şekilde Psikolojik destek alması gereken insanlar.
Hayatımızda sevgi kavramını sağlıklı bir şekilde yaşamak için hem bu duyguyu verebiliyor ve hissettirebiliyor olmamız gerekiyor hem de karşımızdaki kişiden alabiliyorsak sağlıklı bir sevgi iletişimi söz konusudur. Güvenli ve Güvensiz bağlanma stilimiz annenin sevgisi ve ilgisi ile oluşuyor. Annenin veremediği sevgiyi dünya veremez. Anne ile kurulan bağ hayatımızın tüm yaşam dönemini etkiliyor. Anne sevgisi görmemiş bir yetişkin sevgi vermekte güçlük çekiyor ve kimsenin onu sevdiğine tam inanamıyor nede kendi o sevgiyi karşılık verebiliyor.
"SEVGİ BİZİ BÜYÜTEN, SAĞLIKLI OLMAMIZA VESİLE OLAN BİR ŞEY"
Yaşamış olduğumuz sevgisizlik hissi bizim bu dünyada asıl bulmak istediğimiz şeydir. İnsan bu hayatta sadece değer görmek için yaşar. Bulamadığı sevgi eksikliğini de başka şeylerde bağımlılık oluşturarak telefi etmeye çalışır. Buda kişide psikolojik olarak rahatsızlıkların sonucunu doğurur. Yıllarca sırf anne babanın sevgisini, değerini hissedebilmek için kendini göstermeye çalışan yetişkinlerle dolu hayat. Çünkü sevgi bizi geliştiren, büyüten, içinizi onaran, sağlıklı bir birey olmamıza vesile olan bir şey.
Yaşamış olduğunuz derin yaralar ve sevgi ile büyütülmemiş olsanız bile, şimdiden sonra bu hayatta nasıl biri olarak var olmak istediğiniz, hayatınızı nasıl devam ettirmek istediğiniz çok önemli. "Sevgiyi verebilen birimi yoksa veremeyen bir birey olarak mı" hayatınızı devam etmek istiyorsunuz?. Almadığımız sevginin yerini doldurmak mümkün olmaya bilir ama onu yeniden kendi var oluşunuzla inşa etmek, yaşamak, hissetmek, hissettirmek sizin elinizde. Sadece geçmiş yaşantılarınızdaki doyurulmamış olan boşlukları kabul ederek bunu sağlayabilirsiniz ve kendinize öz şefkat duyarak.
En büyük değerimiz bu hayatta "SEVGİ"yi verebilmek, hissettirebilmek olsun. Çünkü; bu hayatta herkesin en büyük ihtiyacı SEVGİ…
Psk. Sinem Sayışman
sinemsayisman@gmail.com