Sonbahar denince hep aynı yerler mi geliyor aklınıza? Biraz değişikliğe mi ihtiyacınız var? Bir adaya gidip yanınıza sevdiğiniz üç şeyi mi almak istiyorsunuz? Malta'ya ne dersiniz? Uçakla üç saat mesafede, kendi halinde bir ada malta. Kendi halinde dediğime bakmayın, dünyayı kasıp kavuran Game of Thrones dizisinin iki ayrı setine de ev sahipliği yapmış bir yerden söz ediyoruz. Bir film platosu olarak keşfedilmesi bu diziyle de sınırlı değil üstelik. Filmcilerin ilgisini çekmesinin elbette bir nedeni var. Çünkü Arap, İtalyan, Osmanlı kültüründen izler taşıyor. Bazı sokaklar size küçük bir İtalyan kasabasını anımsatırken köşeyi dönünce Arap esintisiyle karşılaşabiliyorsunuz.
Haliyle her bir köşesi bir film setini andırıyor. Bana, "Sonat sence Malta ne renk?" diye soracak olsanız, size sarı derdim... Her yer; toprak, binalar, zaman zaman gökyüzü sarı bu ülkede... Bu sarı ülke, çok kültürlü bir yapıya sahip ama Maltalıların geçmişlerindeki Arap kültürüyle çok da barışık olmadıklarını belirtmem gerekiyor. Oysa dillerindeki tınıya kadar etkilenmiş oldukları pek çok unsur var. Ama onlar İtalyan ve İngiliz damarlarını daha çok seviyor. Ben her haliyle sevdim Malta'yı...
LİMANINDAN BAŞLAYARAK SAHİL BOYUNCA KEŞFEDEREK TURA BAŞLAYABİLİRSİNİZ
Başkent Valleta'yı, limanından başlayarak sahil boyunca uzun bir yürüyüşle keşfederek başlayabilirsiniz turunuza... Ben öyle yaptım. Sahilde gördüğüm evler, bizdekilerin aksine zenginliğin değil yoksulluğun göstergesi... Belli ki Malta'da deniz gören ev pek makbul değil! Gezinin ilerleyen bölümlerinde anladım ki, şehrin varlıklı bölümü iç taraflarda yaşıyor. Sahiller halkın...
Uzun bir yürüyüşün ardından Valleta'da artık bir turist rotası haline gelmiş Game of Thrones dizisindeki Üst Kışla Bahçeleri'nde alıyorum soluğu... Diziye mekan olmuş yerlerden biri burası... Diğer set adaya yakın bir adacık olan Gozo'da yer alıyor. Gozo'daki Azur Penceresi, Daenerys Targarian ve Khal Drogo'nun düğünlerinin gerçekleştiği yer. Valetta defterini halen Cumhurbaşkanı'nın ofisi olarak kullanılan Grandmaster's Palace'ı ziyaret edip, Aziz John Katedrali'ne uğrayıp, Kışla Bahçeleri'ne girip, şehir merkezinde bir de kahve içerek kapatıyorum.
HER YERİNİ GÖRMEK İSTİYORSANIZ 3-4 GÜN AYIRIN
Malta'nın Osmanlı tarihinde de önemli bir yeri var. 1500'lü yılların ortalarında Osmanlı İmparatorluğu kuvvetleri tarafından kuşatılan ada, kuşatma sırasında müthiş bir mücadele veren Hospitalier Şövalyeleri'yle de ünlü. Haliyle tüm hediyelik eşyalarda bir şövalye figürü görmek mümkün. Kıbrıs'tan küçük ama gezmesi daha meşakkatli bir yer Malta. Her yerini göreyim derseniz, üç-dört gün şart! Ama Malta'nın görülmeden dönülmeyecek yeri Mdina. Surlarla çevrili tarihi şehrin adı Mdina... Çevresindeki mahalle Rabat olarak anılıyor. Mdina M.Ö 700 yılında Fenikeliler tarafından kurulmuş. Haliyle kendinizi geçmişte hissetmeniz doğal. O zamanlar Maleth olan adı, Romalılar zamanında Melite olarak değiştirilmiş, bugünkü adı Rabat'ı Araplardan almış. St. John Şövalyeleri'nin adaya geldiği 1530 yılına kadar şehir Malta'nın başkenti olmuş. Haliyle şehir UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'nde...
SESSİZ ŞEHİR OLARAK ADLANDIRILIYOR
Mdina'da St. Paul Katedrali en dikkat çekici yapılardan biri... Malta'nın bana göre en etkileyici yeri Mdina. Sessiz Şehir olarak adlandırılan eski şehir merkezi Mdina'da fotoğraf çektirmeye doyamayacaksınız. Sarı taşlarla yapılmış, renkli panjurlu yapıların her biri birer fon... Küçük sokaklarında kaybolup, eski şehri keşfetmek en fazla birkaç saatinizi alır. Güzel ve şehir manzaralı bir restoranda da soluklanırsanız, Malta size birkaç günlük seyahatte elde edeceğiniz huzuru aşılamış olur.
SAFİNAZ VE TEMEL REİS BURADA
Yazının başında demiştim, film yapımcıları için Malta bir lunapark... Bu adanın Gozo adacığına yakın ucunda Temel Reis filminin çekildiği set var. Robin Williams'ın rol aldığı yapım için kurulan set bir yangında kül olmuş ama belediye yeniden aslına uygun yaptırarak ziyaretçilere açmış. Popeye Village o günden beri Malta'ya gelenin mutlaka uğradığı bir yer olmuş. Robin Williams'ın Temel Reis'i canlandırdığı film 1980'de çekildi. Maltalılar o zamandan beri film setini bir eğlence merkezine çevirmiş. Girenler, birkaç saatliğine kendini bir filmin kahramanı olarak buluyor. Hatta öyle bir kurgulama yapmışlar ki, sizde filmin bir sahnesinde rol alıyor, sonra da izleyebiliyorsunuz. Temel Reis ve arkadaşlarıyla Popeye Village'da zaman geçirmek son derece keyifli bir deneyim.