Dört mevsimin bir arada hüküm sürdüğü bereketli ve eşsiz güzelliklere sahip bir coğrafyada yaşayan vatandaşlar olarak hiç şüphesiz ki en önemli zenginliklerimizden bir tanesi de orman varlığımız. Üç tarafı denizlerle çevrili bir yarım ada olma özelliğini taşıyan Anadolu toprakları, orman çeşitliliği bakımından dünyanın en verimli topraklarına sahip. Toroslar, Kaçakarlar, Kaz Dağları, Zigana, Canik ve daha birçok dağ, Türkiye'yi çepeçevre kuşatıyor. Oksijen deposu niteliğindeki 'yeşil vatan toprakları, kimi zaman bölücü terör örgütü mensuplarınca, kimi zaman doğal nedenlerle kimi vakit de ihmalkarlık neticesinde yanıyor. Türkiye'nin gelişmiş orman savunma ve yangı söndürme sistemleri sayesinde anında müdahale edilen yangınlar, büyük bir özveriyle söndürülüyor. Fakat daha yangınlar sürerken, bir el düğmeye basıyor. Ve özellikle kıyı bölgelerimizdeki orman yangınlarının akabinde, 'imara açılacak', 'otel yapılacak', 'Orman arazileri peşkeş çekiliyor' yayagarası kopartılıyor. Gerçek böyle olmamasına rağmen, sosyal medyanın da etkisiyle, yalan adeta hakikatin üzerini örtüyor. Orman Genel Müdürlüğü yetkilileriyle irtibata geçerek yanan ormanların nasıl özverili bir çalışmayla yeşillendirildiğinin görsellerine ulaştık. Hem de orman yangınları ve sonrasına dair detaylı bilgiler elde ettik.
Kadim Anadolu toprakları sadece kültürel anlamda değil, ekolojik çeşitlilik anlamında da dünyada nadir görülen bir zenginliğe sahip. Türkiyemizin çepeçevre kuşatan sıradağlarımızın ünü ülke sınırlarını da çoktan aşmış durumda. Oksijen deposu ormanlarımız kimi zaman kasıtlı olarak kimi zaman da büyük bir kayıtsızlığın neticesi olarak yakılmakta. Tabi buna son yıllarda etkisini iyice belli eden iklim krizini de dahil etmek gerekir. Dünyanın başı söndürülemeyen orman yangınlarıyla belada olsa da Türkiye, gelişmiş alt yapısıyla hemen hemen her yangına anında müdahale etmekte ve zorlu hava koşullarına rağmen kısa sürede söndürmeyi başarmakta. Bütün bunlara rağmen, daha yangınlar sürerken, yanan orman arazilerinin imara açılacağı yönünde büyük bir kara propaganda devreye alınmakta.
ORMANLAR ANAYASAL GÜVENCE ALTINDA
Anayasamızın 169. Maddesi'nde; "Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. Bütün ormanların gözetimi Devlete aittir..." denmektedir.
Bahsi geçen bu ifadeler ile ormanlarımız, yanan ormanlarımız anayasal güvence altına alınmıştır.
Yanan ormanlarımızın rehabilitesi, orman yangınları ile mücadelemizin bir diğer safhasıdır. Bir yerde orman yangını kontrol altına alınıp söndürüldüğünde bizim rehabilitasyon çalışmalarımız başlar."
3-5 YIL İÇİNDE YEŞİL ÖRTÜ BELİRİR
"Öncelikle ivedi olarak o sahadaki yanmış emvalleri, enkazları sahadan uzaklaştırırız. Ardından teknik personelimiz gelerek sahada etüt, projelerini yaparlar ve o sahayı hangi şekilde ormanlaştıracağımızı belirlerler. Ardından gerekli arazi hazırlık çalışmaları başlar. Yerine göre insan gücü ile yerine göre ise makine gücü ile sahayı hazırlarız. Bazı sahalarda toprak işlemeye gerek de olmayabilir. Saha hazırlandıktan sonra gerekli görülenlere fidan diker, ya da olduğu gibi bırakırız, bazı alanlara ise tohum ekerek güçlendiririz. Takriben bu çalışmalar bir sene sonra tamamlanmış olur ve yanan orman alanlarımızı rehabilite etmenin ilk adımını gerçekleştirmiş oluruz. Tabi ki fidan dikince o saha eski haline bir anda dönmez. Ancak 3-5 yıl içerisinde orman örtüsünü, yani yeşil örtüyü o alanda görürüz."
TARİHİN EN GENİŞ HAVA FİLOSU
Bugün orman yangınlarıyla mücadelede; 27 uçak, (2 Rezerv), 105 helikopter, (36 Rezerv) 14 İHA ile havadan mücadele ediyoruz. (2 Rezerv), anlık olarak 426 ton su atma kapasitesine sahibiz hava araçlarımızla. Helikopterlerimiz için ülkemiz genelinde 4 bin 744 havuz ve gölet inşa ettik. Bu havuz ve göletler sayesinde helikopterlerimiz ve arazözlerimiz su kaynaklarının uzak olduğu durumlarda rahatça su ikmali gerçekleştirmektedirler.
Bunların yanı sıra TUSAŞ ile yaptığımız sözleşme doğrultusunda 8 adet yerli ve milli yangın söndürme helikopteri de isteğimiz ve ihtiyaçlarımız doğrultusunda ürettirerek, envanterimize katacağız. Hava gücümüze yatırım yapıyoruz. Bugün özellikle 105 adet yangın söndürme helikopteri sayısı ile dünyanın en iyileri arasındayız. Yine yangın söndürme uçağı sayısı noktasında 27 uçak ile lider ülkeler arasındayız.
"Kara gücümüze de gereken önemi veriyor, ihtiyaçlarımız doğrultusunda kara gücümüzü de güçlendiriyoruz. 1686 arazöz ve su ikmal aracı, 2655 ilk müdahale aracı, 831 iş makinesi eşliğinde 25 bin personel yangınlara tabiri caiz ise öldürücü darbeyi vurmaktadır. Gerek İklime Dirençli Ormancılık Projesi gibi dünya ölçeğindeki projeler, gerekse de kendi imkanlarımızla kara aracı sayımızı artırmaya, ihtiyaç dahilinde filomuzu güçlendirmeye devam ediyoruz."
EĞİTİMLER VERİYORUZ
"OGM, olası yangınları önlemek amacıyla yıl boyunca bilinçlendirme çalışmaları yapmaktadır. İnsan kaynaklı yangın sayıları azaltılabilirse, yangınlar nedeniyle orman alanı kayıplarının da asgari düzeye ineceği aşikardır. Bu maksatla toplum bilinci oluşturulması adına kurumumuzca 15 bin 481 köyde 334 bin 242 köylü vatandaşımıza, 34 bin 560 çoban, avcı ve arıcıya, 6 bin 345 okulda 667 bin 803 öğrenciye, yöresel etkinliklerle 171 bin 888 vatandaşımıza, 259 bin 761 kamu görevlisine ve 25 bin 160 askeri personele orman yangınlarıyla ilgili farkındalık eğitimi verilmiştir. Kamu spotları hazırlanarak görsel, yazılı ve sosyal medyada gösterimleri ile orman yangınlarına dikkat çekilerek, vatandaşlarımızın bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi sağlanmıştır."
3 BİN 70 0RMAN YANGINI MEYDANA GELDİ
"2024 yılında; 12.09.2024 tarihi itibariyle çıkan 3 bin 70 adet orman yangını meydana gelmiştir. Yine aynı tarih aralığında buna ilaveten, Orman Genel Müdürlüğü yangın söndürme unsurlarınca 3 bin 250 adet kırsal alan yangınının söndürülmesi çalışmalarına katılım sağlanmıştır. 2024 yılı orman yangınlarının çıkış nedenlerine baktığımızda; yüzde 41 ihmal – dikkatsizlik, yüzde 3 kasıt, yüzde 9 kaza, yüzde 22 doğal nedenler (yıldırım düşmesi) ve yüzde 25 çıkış nedeni belirlenemeyenler olarak karşımıza çıkmaktadır. Yıl içerisinde çıkan yangınların % 40'ının failleri tespit edilerek haklarında yasal işlem tesisi edilmiştir. Çıkan orman yangınların; yüzde 93'ü alan büyüklüğü 10 hektarı geçmeden, yüzde 99'u ise alan büyüklüğü 100 hektarı geçmeden söndürülmüştür."
19 YILDA ORMAN VARLIĞI ARTIRILDI
Son 19 yılda (2023 verilerine göre) önceki 57 yılda yapılan ağaçlandırmanın 1.5 katı olan 5.5 milyar fidan toprakla buluşturuldu. Türkiye dünya orman varlığı sıralamasında 2015 yılında 46. sıradayken, 2020'de 27. sıraya yükseldi.
DOĞAYLA İÇ İÇE BİR YAŞAM
136 adet şehir ormanı kuruldu. Mesire yerlerinin sayısı 92'den 1663'e yükseldi. Milli park sayımız 32'den 45'e çıkarılarak, milli park alanımız 907 bin hektara yükseltildi.