Bir klinikte veteriner teknikeri olarak çalışan Sibel Aydın, 40 yıldır arıcılık yapan babası Engin Aydın'dan çok küçük yaşlarda arıcılıkla ilgili önemli noktalar öğrendi. Sonrasında almış olduğu eğitimlerle kendini geliştirerek arıcılık belgesi aldı. Geçtiğimiz yıl Sinop Genç Arıcılar Yetiştiriyor Projesi'nden yararlandı ve destekle ekipman sahibi olan Aydın, "Ben zevk alıyorum, arıcılıkla uğraşmayı seviyorum" dedi.
ZAMANLA KOVANLARINI ARTIRMAYI HEDEFLİYOR
Aldığı destek ve eğitimler sayesinde arıcılık hayali gerçeğe dönüşen Aydın, arılara ilgisinin küçük yaşlarda başladığını söyledi.
Babasının arıcılıkla uğraşmasının kendisinde arılara karşı merak uyandırdığını belirten Aydın, "Babamla küçüklüğümden beri bakardık, gelirdik yanına, kovanları, çerçeveleri temizlerdi, aktarım yapardı. Ondan sonra üniversiteyi bitirdim, 'Babamın yanında yaparım bu işi' dedim çünkü ben köyü de seviyorum." dedi.
Aydın, arıcılık yapabilmek için kurslara katılarak daha çok bilgi edinmeye çalıştığına işaret ederek, şöyle devam etti:
"Ondan sonra babamla bu işi yapmaya devam ettim. Babam yaparken onu izlerdim. Arı sütünü alıp hangi sıcaklıkta nasıl ana arı üretileceğini, bal sağımını bana gösterdi. Bunlar zevkli geliyor bana. Ben zevk alıyorum, arıcılıkla uğraşmayı seviyorum."
Aydın, Sinop Genç Arıcıları Yetiştiriyor Projesi kasamında aldığı 20 arı kovanını ilerleyen süreçte artırmayı hedeflediğini anlatarak, "20 kovanın 8'inde arı var. Mevsimin gelmesiyle kimisini bala götürdük. Bal sağımından sonra bölerek çoğaltma yapacağım. Ondan sonra da ileriki zamanlarda sürekli bölme yaparak çoğaltmayı düşünüyorum." diye konuştu.
BİR İNSANIN İÇİNDE OLMASI GEREKİYOR
Baba Engin Aydın ise kızının küçük yaşlardan itibaren arıcılık konusunda kendisine yardımcı olduğunu dile getirerek, "Bir insanın içinde olması gerekiyor, erkek veya kız. İçinde yoksa ne kadar zorlarsan zorla o işi yaptıramazsın. Sevmesi lazım. Ben mesela, sevmesem bu işi yapmazdım, sevdiğim için yaptım. Kızım da seviyor." ifadesini kullandı.