Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen çocuklar, psikososyal destek etkinliklerinde çizdikleri resimlerde "güneş", "yeşil ağaç" ve "bacası tüten ev" gibi umudu simgeleyen konulara yer veriyor.
6 Şubat'taki depremlerin merkez üslerinden Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesinde kurulan Pınarbaşı Çadır Kenti'nde konaklayan vatandaşlara Ankara Üniversitesi (AÜ) Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar tarafından oluşturulan ve AÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Emine Özmete'nin saha koordinatörlüğünde çalışan 32 kişilik ekip tarafından hizmet veriliyor.
Depremden etkilenen çocuklara yaşadıkları travmanın izlerini silmeleri için yardımcı olan ekipler, bireysel görüşmeler ve grup çalışmalarında resim etkinliği gerçekleştiriyor. Ekipler, çocukların çizdiği resimlerden yola çıkarak duygu durumlarına yönelik değerlendirmelerde bulunuyor.
Prof. Dr. Özmete, çocukların çizdiği resimleri duygularının ifadesi olarak kullandıklarını söyledi.
Çocukların olağanüstü bir duruma karşı doğal olarak endişe, kaygı ve korku gibi duygular taşıdığını kaydeden Özmete, "Bunları resimlerle ifade etmelerine vesile olduk. Gördüğümüz resimlerde daha çok devletin imkanlarının sunulduğunu da yansıtan, örneğin bir sağlık çadırında tedavi edilen gülen bir hasta vardı. Çadırın yanında ateş yakılmış ve ısınan bir aile gibi ifadeler bulunuyor. Çocuklarımızın hemen her resimde parlayan büyük bir güneş çizdiğini gördük. Yeşil ağaç ve meyveli ağaç çizdiklerini gördük. Bunların hepsi bizim için umut ifadesi." diye konuştu.
Psikososyal desteğin en önemli amacının bireylerin sorun çözme ve başa çıkma kapasitelerini güçlendirmek olduğunu vurgulayan Özmete, şöyle devam etti:
"Psikolojik yardımda en önemli konulardan biri umut aşılamaktır. Bu umudun çocukların içinde var olduğunu gördük ve grup çalışmalarımızda ve görüşmelerimizde de bu umudu desteklemeye çalıştık. Motivasyonel görüşmeler yaptık, yine aynı zamanda bazı resimlerde bacası tüten ev vardı. Bu, sıcak yuva anlamına geliyor. Birlik, bütünlük anlamına geliyor. Bazı çocuklarımız dünya şekli çizdi ve dünyanın etrafında el ele tutuşmuş çocuklar çizdiler. Bunlar da dayanışma duygusunu ifade ediyor. Buraya uzanan elleri çocuklarımız çok yakından hissetmiş diye değerlendiriyoruz."
Özmete, resmin çocukların duygularını ifade etmesinde anlamlı bir çalışma olduğuna dikkati çekerek, "Bu resimler çocuklarımızın geleceğe dair umutlarını gösterdi. Yaşadıkları depreme rağmen hayatlarında bazı şeylerin yoluna girdiğini, bugünlerin geçici olduğunu düşündüklerini ve umutlarının var olduğunu gördük." dedi.
Psikososyal destek çalışmalarında umudun ucundan tutarak ilerlediklerini ifaden eden Özmete, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Resim çalışmasını daha çok 5-6-7 yaş grubunda kullandık. Yaş biraz daha büyüdükçe uçak resmi gibi daha teknik hususlar öne çıktı ama daha küçük yaşlarda yardımlaşma, dayanışma, ev ve güneş gibi şekiller öne çıkmaya başladı. Grup çalışmalarında olumlu duyguların ifade edilmesi önem taşıyor. Sosyal etkileşimin tesis edilmesi, akran desteğinin sağlanması gibi hususları çalıştık ve bu resimlerde ifade edilen duygulardan yola çıktık. Her bir çocuğumuzu bir vaka olarak analiz edip çalışmaya ona göre yol verdik."