Kahramanmaraş depreminin yaralarını birlikte sarmaya çalışıyoruz. Her bir depremzedenin yaşadığı acıyı hepimiz hissediyor, ayağa kalkacaksak bunun birbirimizin elini tutarak olacağını biliyoruz. Bir de depremi yaşayan, henüz hiçbir şeyin farkında olmayan bebek ve çocuklar var. Onlar için hayat nasıl devam edecek? Bu süreci hasarsız ya da en az hasarla atlatabilmekleri için neler yapılmalı? Yaş aralıklarına göre, yapılması gerekenleri uzman klinik psikolog Ayhan Altaş ile konuştuk.
Deprem bölgesinde, depremi yaşamış ve hayatta kalmayı başarmış çocuklar şu an çadırlarda yaşamaya başladı. Bu çocuklarımızın hayata tutunmaları, an az hasarla bu olayı atlatmaları için neler yapılabilir? Adım adım nasıl ilerlemeli bu süreç?
Depremi yaşayan çocuklarımız belki de yardım ederken en dikkat etmemiz grup bu süreçte. Çoğu çocuk depremin, ölümün, kaybın ne olduğunu bile idrak edebilecek gelişim seviyesinde değil. Bu çocuklarımızın olayı atlatması için çaba gösterirken, gösterdiğimiz çaba kadar da dikkat gerekiyor. Dikkat edeceğimiz noktalardan en önemlilerinden biri çocuğun yaşı. Yaş gruplarının gelişim seviyesi aynı olmadığı için buna uygun bir planlama yapmamız gerekiyor. Sonra dikkat edilecek diğer konulardan biri ise çocuğun ailesinin, yakınlarının hala hayatta olup olmaması. Bu faktör de bizim nasıl yardım edebileceğimiz hakkında büyük bir öneme sahip.
YAŞ GRUPLARINA GÖRE NELER YAPILABİLİR?
RUTİNLERİ DEVAM ETMELİ
0-2 yaş arası çocuklar: Eğer ki ailede vefat eden kişi varsa ve bu kişi anneyse ilk 6-9 aylık bebekler yeni bakıcısını kabullenebilir. Fakat 9 aydan sonraki bebekler annenin yokluğunu hissedebiliyor fakat anlayamıyorlar. 9 aylık ve 2 yaş arasındaki çocuk grubu, aslında alışkanlıklarının değişiminden kaynaklı bu sorunu yaşıyorlar. Yeme, uyku, tuvalet alışkanlıklarında değişiklikler oluyor ve eğer bu tekrar düzene oturmazsa, çocuğun temel ihtiyaçları yeterli bir şekilde giderilmezse bu çocukta ilerleyen dönemlerde gelişim gerilemesi ya da duraklaması olarak görülebiliyor. Dolayısıyla bu yaş grubu için anne kaybı varsa düzeninin bozulmaması çok önemli. Anne dışındaki vefatları ya da depremi anlayabilecek bir gelişim seviyesinde olmadıkları için annenin görevlerini yerine getirebilecek bir kişiye çocuğun emanet edilmesi sağlanabilir.
AÇIK VE NET OLUN
2-6 yaş arası çocuklar: Oyun oynamak çocukların kendini ifade etmesi için de gelişimi için de çok önemli. Çocuklar doktor seti, tamir seti, ahşap bloklar, Legolar, oyun hamuru, boyalar, kumlar, ambulanslar gibi oyuncaklarla oynatılabilir. Çocuklarımızın duygularını ifade etmesine izin vermeliyiz. Bunu sözlü olarak yapamasa da, oyuncaklarla ve resimlerle de duygu ve düşüncelerini anlatabilir. O yüzden duygularını ifade etmeleri için onlara bir alan açmalıyız. Bu yaş grubu çocuklar uygun açıklamalarla yaşadıklarını kavrayabilecekleri için, depremin ne olduğunu anlatabiliriz. Depremin bir doğa olayı olduğunu fakat yağmur yağması, güneş açması, kar yağması gibi sıklıkla yaşamayacağımız bir olay olduğunu belirtebiliriz. Bu çocuklarımızın tekrarlayan soruları karşısında sakin ve sabırlı olmalı, tüm sorularına anlayabilecekleri şekilde dürüstçe cevap vermeliyiz. Yaşadıklarının normal olduğunu, bunun bir hastalık olmadığını, yaşadıkları olayda bir suçları olmadığını yansıtmamız gerekir. Çünkü çocuklarımız ben merkezci olduğu için kendini suçlamaya daha yatkındır.
Eğer bu yaş grubu çocuklarımızda bir ebeveyn kaybı varsa; henüz soyut kavramları anlayamadığından, ölümün ne olduğunu bilmediğinden bunu açıklarken dikkat etmekte fayda var. Çünkü bu yaş grubu ölümün bir son olduğunu anlamadığı için, ölen ebeveynlerinin geri gelebileceği inancını geliştirebiliyorlar. Annesi ya da babası vefat ettiyse bu olay çocuktan asla saklanmamalı. "Annen uzaklara gitti" "Annen melek oldu" "Annen şuan gökyüzünde seni izliyor" "Anneni kaybettik" gibi ifadeler asla kullanılmamalı. Açık ve net bir şekilde; "Annen öldü, artık aramızda değil onu tekrar göremeyeceğiz" gibi oldukça belirgin bir cümleyle durumu anlatmalıyız ki, ileride daha büyük sıkıntılar oluşmasın.
GÜVENDE OLDUĞUNU HİSSETMELİ
6-11 yaş arası çocuklar: Bu grup da 2-6 yaş grubu çocukların oyuncaklarıyla oynayabilir. Bu yaş grubu ölümü anlayabilir. Kaybettiği bir ebeveyni varsa, o ebeveynin rolünün nasıl karşılanacağı konusunda bilgi vermek çocuğu biraz olsun gelecek kaygısından uzaklaştırır. Şimdi bana ne olacak sorusunu muhakkak ki soracaklardır. Hayatında değişecekler ve değişmeyecekler hakkında bilgi vermemiz lazım. Örneğin; okulu değişecekse, kalacağı kişi değişecekse bu açıkça anlatılmalı. Artık güvende olduğunu hissettirmek gerekli bu çocuklarımıza. O yüzden "Ya burada da deprem olursa" gibi bir soruyla geldiğinde binanın sağlamlığını gösterebiliriz. Ya da deprem anında ne yapması gerektiğini öğretip, beraber deprem çantası hazırlayabiliriz.
Her yaş grubu çocuklarımız için önemli olan duygularını ifade etmesine izin vermek, onlara karşı dürüst olmak ve sorularının hepsine yaşına uygun cevaplar verebilmemizdir. Yaşlarına uygun küçük sorumluluklar verilerek şimdiden kopmamalarını da sağlayabiliriz. Adım adım bakıldığında; önce çocuğu güvenli bir yere almak, güvende hissetmesini sağlamak, yaşadığı durumu ve olayı açıklamak, önünde nasıl bir yol olduğunu açıklamak bunu yaparken tüm sorularını cevaplandırmak, ardından duygularını ifade etmesine izin vermek ve en sonunda da onu şimdinin içinde tutmak olarak sıralayabiliriz. Özellikle bir kayıp varsa burada yetişkinlerin nasıl yaklaştığının çok önemli olduğunu tekrar hatırlatmak isterim.
İLK DERSTE DEPREM KONUŞULMALI
Bir de depremi yaşamamış ama tüm etkisini psikolojik olarak üzerinde hisseden deprem bölgesi dışındaki çocuklarımız var. Onlar pazartesi okula başlayacaklar. İlk dersleri nasıl olmalı? Onlarda da oluşabilecek olumsuz durumların engellenmesi için okullarda neler yapılmalı? - Öncelikle deprem bölgesindeki çocuklarımıza anlattığımız gibi depremi yaşamamış ama etkilenmiş çocuklarımıza da depremin ne olduğunu açıklamalıyız. İlk derslerinde deprem konusunu tüm sorularını cevaplandırarak işlemek, bu konudaki duyguları üzerine konuşmak izlenebilecek bir yol. Deprem çantası hazırlamayı, çök-kapan ve yaşam üçgeni gibi korunma bilgilerini öğretip onları gelebilecek depremlere karşı hazırlamak, çocuklarımız üzerindeki çaresizlik ve kaygı duygularını azaltabilir.
Deprem bölgesindeki çocuklarımızın bu olaya karşı olumsuz duygularının engellenmesi için aslında en güzeli onlarla beraber yardım paketi hazırlamak, belki de çok sevdikleri oyuncakları deprem bölgesindeki çocuklara yollamak olacaktır. Yardımcı olduğunu düşünmek, oradaki çocuklarla temas duygusu, bu konuda bir şey yapmak çocuklarımıza iyi gelecektir. Onlardan deprem gerçeğini saklamak yerine onları yardıma dahil etmek, bilgilendirmek, şu anda güvende olduklarını hissettirebilmek çok ama çok değerli. Çocuklarımızın duygularını, hislerini ifade etmesine izin verelim ve onları bilgisiz bırakmayıp daha fazla kaygılanmalarına engel olalım, onları dahil edelim, kontrol duygularını pekiştirelim.
Hem depremi yaşamış hem de yaşamadan etkilenmiş çocuklarımız için, gevşeme egzersizleri, güvenli yer oluşturma yapılabilir. Çocuklarımızın geleceğe yönelik olumlu bakış açılarını korumaya çalışalım. Bazı durumlarda da çocuklar bu yaşananlardan ilk müdahale ile duygusal durumunu azaltamıyorsa gittikçe duygu yoğunluğu artıyorsa içe kapanıyor ve davranış bozuklukları gözlemleniyorsa bu noktada bir ruh sağlığı uzmanında destek almak gerekir.