Azmiyle gençlere örnek olan Derdiyok, boş zamanlarında hem üniversitede ney ve erbane kurslarına katıldığını hem de haftanın 2 günü spor salonuna gittiğini söyledi. "Boğaziçi Üniversitesini kazansaydım, bu kadar sevinmeyecektim, çünkü Muş'u çok seviyorum." diyen Derdiyok, köylerinde kız çocuklarının okutalmadığını anlattı.
Derdiyok, şöyle konuştu:
"Köyümüzde kız çocuklarını okutmuyorlardı. O yıl devlet bir karar almış, öğretmen ve jandarma ekipleri, köyleri gezerek okul çağındaki kız çocuklarının okula kazandırılması için çalışma yürütmüştü. Bu sayede beni de okula kaydettiler, şans eseri ilkokulu okudum. İlkokul bittikten sonra ortaokul çağımda okula gidemedim ve çalışmak zorunda kaldım. 15 yaşındaydım. Komşumuz görücü usulüyle beni oğluna istedi. Annem bana sorduğunda, okula gidebilme ümidiyle bu teklifi kabul ettim. 15 yaşında evlendim ama yağmurdan kaçarken doluya yakalandım. Eşim de okumama izin vermedi. Baskı gördüm."
"KENDİME 'NE BEKLİYORSUN?' DEDİM VE BAŞLADIM"
Eşinden boşandıktan sonra ayakları üzerinde durmaya çalıştığını anlatan Derdiyok, çocuklarının büyüdüğünü, mezun olduğunu, kendisinin de emekliye ayrıldığını aktardı.
Evde vakit geçirmeyi çok sevmediğini dile getiren Derdiyok, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Aklıma eğitim geldi. Kendime 'Ne bekliyorsun?' dedim ve başladım. Hemen Halk Eğitimi Merkezine giderek ortaokula kayıt yaptırdım. Kitaplarımı verdiler, bir çocuğa oyuncak alınmış gibi sevine sevine eve geldim. O hevesle başladım okumaya. Ortaokulu ve ardından liseyi bitirdim. Bir özgüven geldi. Üniversite niye olmasın dedim. O arada Muş Alparslan Üniversitesini araştırıyorum. Üniversite sınavına girmeye karar verdim. Üniversiteye hazırlık kitapları aldım. Bir yıl çalıştım, bir arkadaşım da bana matematik çalıştırdı. Sınava girdim, Muş'ta İletişim Fakültesini kazandım. Geleneklerinden dolayı okuyamadığım memleketime, kader beni üniversite okumaya gönderdi. Bu anlamda çok mutluyum, okulu ve bölümümü de çok seviyorum. Ödev yapmak, ders çalışmak çok zevkli geliyor bana. Öğrenci arkadaşlarım bazıları çocuğum yaşında. Çok güzel bir diyaloğumuz var. Çok iyi anlaşıyoruz."
Üniversiteyi kazandıktan sonra birçok kişiden farklı tepkiler aldığını ifade eden Derdiyok, "Gözümü korkutmaya çalışanlar oldu. Ben de cevap olarak '6 yaşındayken nasıl baş ettiysem 60 yaşında da aynı şekilde de baş edebilirim' dedim. Hedefim iyi bir gazeteci olmak. Eğitimin yaşı yoktur. Lütfen okuyamamış kadınlar çekinmesinler, 'ben yapamam' demesinler, okusunlar. İnsan isterse başarabilir." dedi.