Diyarbakır'da bulunan Esnaf Çayevi'nde, 30 yıldan bu yana sadece satranç oynanıyor. Çayevinde bir araya gelen, 55 yaş ve üzeri olan satranç ustaları, gün boyu zeka oyunu satranç ile vakit geçirip yanan sobanın çevresinde uzun uzun sohbetler ediyor. Doktor, öğretim görevlisi, imam, öğretmen, savcı, emekli, memur, esnaf gibi farklı meslek gruplarını bir araya getiren çayevinde satranç oyununun 'kültürel miras' olduğu belirtiliyor.
Esnaf Çayevi'nin işletmecisi 30 yaşındaki Yunus Baytok, babası Mehmet Ali Baytok'un 30 yıl önce açtığı çayevinde sadece satranç oynatıldığını söyledi. Babasının korona nedeniyle iki yıl önce hayatını kaybetmesinin ardından işletmeyi kapatmayarak geleneğini sürdürdüğünü belirten Baytok, baba mirasını devraldığını söyledi. Çocukluğunun çayevine gelen satranç oyuncularının arasında geçtiğini ifade eden Baytok, kendisinin de 20 yıldır satranç oynadığını anımsattı. Çayevinde çay ve sohbet eşliğinde satranç oyununun oynandığına dikkat çeken Baytok, "Önceki senelerde de il birincileri buradan çıkmıştı. Burada müşterilerimizle sohbet ediyoruz. Bu çayevine çoğunlukla 55 yaş ve üstü amcalarımız geliyor. Onlar da tabii ki sadece çay içmek için gelmiyor Kendileri müdavim satranççılarımız. Buraya gelenlerin çoğunluğunu emekliler oluşturuyor. Öğretmeninden doktoruna, doktorundan dekanına, emekli imam, memur, öğretim görevlisi, savcı çoğu kişi buraya gelip satranç oynuyor. Satranç oyunu zekayı geliştiren bir oyun olduğu için okey ve iskambil oyunlarını oynatmıyoruz. Satranç bizim için kültürel bir mirastır" dedi.
Uzun yıllardır sadece satranç oynayıp çay içen bu farklı çayevine gelen Diyarbakır'ın satranç ustası dedeleri bu oyuna nasıl tutkuyla bağlı olduklarını anlatıyor. İnşaat mühendisi 62 yaşındaki Mehmet Veysi Malkoç, "40 yıldır satranç oynuyorum. İnsan beynini geliştiren ve bedene huzur veren bir zeka oyunu olan satranç benim için vazgeçilmez bir oyundur. Her gün buraya gelerek üç-beş saatimi satranca ayırıyorum. Günün tüm yorgunluğunu ve setresini burada atarken, 30 yıldır bu geleneği de bu mekanda yaşatmış oluyoruz" dedi.
40 YILDIR OYNUYOR
Emekli din görevlisi ve esnaf olan 68 yaşındaki Nusret Özakbaş ise, "Yaklaşık 40 yıldır satranç oynuyorum. Medrese de din hocalarımızdan öğrendim. Aynı zamanda bu çayevinin kurucu üyelerindenim. Buraya kendini bilen insanlar geliyor. Herkes birbirini tanıyor. Kıyasıya bir yarışın yanı sıra satrancın Alzheimer hastalığına da iyi geldiğine inanıyorum" ifadelerini kullandı.
SOSYAL GELİŞİME ÖNEMLİ BİR KATKISI OLDU
Öğretmen 63 yaşındaki Taha Akdemir, "30 yıldır satranç oynuyorum. Kafa dinlendiren ve beyin jimnastiği yapmaya yaralan zekâ oyunu sayesinde burada farklı arkadaşlıklar edindik. Sosyal gelişime de önemli bir katkısı oldu. Burada hem satranç oynayıp, hem de güncel konularla ilgili hoş sohbetler yapıyoruz" diye konuştu.
MEDRESEDE ÖĞRENDİM
Emekli imam 75 yaşındaki Ahmet Sönmez, "Ben de satrancı çocukluk dönemimde gittiğim medresede din alimlerimizden öğrendim. Uzun yıllardan beri satranç ile iç içeyim. Çocuklarıma ve torunlarıma da öğretmenin mutluluğunu yaşıyorum. Bu çayevine ise 30 yıldır geliyorum. Bu süre içerisinde yeni yeni dostluklar kurmayı başardık. Her gün mutlaka buraya gelerek, üç-beş kez müsabakalar yapıyorum. Bazen oyunlarımız kısa sürüyor, bazen de iki-üç saat sürdüğü oluyor" dedi.