İlkokuldan sonra eğitimine devam edemeyen ancak yıllar sonra kendi ayaklarının üzerinde durmaya karar veren 5 çocuk annesi Mirioğlu, elinin lezzetine güvenerek oruk, kaytaz böreği, semirsek, katıklı ve biberli ekmek, külçe gibi kente özgü yöresel tatları yaparak pazarlama kararı aldı.
"Yaptığın iş tutmaz, başaramazsın." diyenleri umursamayan Mirioğlu, 8 yıl önce Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumuna (TKDK) başvurarak yatırımının yüzde 65'ine hibe desteği alarak firmasını açtı.
Kısa sürede işlerini büyüten ve yaptığı yöresel lezzetleri Türkiye'nin çok sayıda kentine gönderen Mirioğlu, aralarında "Başaramazsın." diyenlerin de olduğu çok sayıda kadına da istihdam sağladı.
Girişimci Mirioğlu, AA muhabirine, ilkokuldan sonra eğitimine devam edemediğini ancak en büyük hayalinin çalışmak olduğunu anlattı.
Bu hayalini evlenip 5 çocuğunu büyüttükten sonra gerçekleştirdiğini ifade eden Mirioğlu, "Küçüklüğümde aslında çok çalışkan bir öğrenciydim ama eskiden kız çocuklarını okutmazlardı. Daha çok ev ve yemek işleri öğretilirdi. Rahmetli annem sağ olsun, her şeyi öğretmişti bana. Belki o yüzden yemek yapma sevdalısı oldum." dedi.
"ŞİMDİ HERKES BAŞVURUYOR VE BİZİMLE ÇALIŞMAK İSTİYOR"
İş yerini ilk açtığında 2 kadın çalışanının olduğunu, daha sonra bu sayının 7'ye çıktığını aktaran Mirioğlu, üretimde kullandıkları süt, peynir, maydanoz, ıspanak gibi malzemeleri de kadın üreticilerden alarak aslında birçok kadına gelir sağladıklarını belirtti.
Mirioğlu, istihdam sağladığı kadınlar arasında "Başaramazsın." diyenlerin de olduğunu anlatarak, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin her tarafına ürünlerimizi göndermeye başladık. Oteller, restoranlar, market zincirleri bizim müşterilerimiz oldu. Şu an bir sürü kadınla çalışıyoruz. Şimdi herkes başvuruyor ve bizimle çalışmak istiyor. Tabii bu işe ilk başladığımız zaman 'Yapamayacaksınız, buradaki insanlar zaten evlerinde oruk yapıyor, kime satacaksınız.' diyen çok kişi oldu. Zaten bizim hedefimiz başka şehirler ve ülke dışı, bu yüzden azimle çalıştık, ürünlerimizi güzel ve kaliteli yapmak için çırpındık. Çok şükür şu an 8. yılımız oldu. O sözü söyleyen arkadaşlar şimdi yanımızda, hatta bizimle çalışanlar bile var."
Mirioğlu, çoğu zaman siparişlere de yetişmek için gece-gündüz çalıştıklarını, en büyük destekçisinin ise 3'ü üniversite okuyan 5 çocuğu ile eşi olduğunu kaydetti.
KADINLAR EV EKONOMİSİNE KATKI SAĞLIYOR
Firmada çalışan kadınlardan Nursel Güler (43), tesisin ilk açıldığı günden beri burada çalıştığını ve kendi parasını kazandığı için çok mutlu olduğunu söyledi.
Kentin yöresel ürünlerini evlerinde yaptıkları gibi lezzetle üretip her yere pazarladıklarını aktaran Güler, "Ev ekonomisine katkıda bulunuyorum, 3 çocuğum var, onların okul masraflarını da karşılıyorum, bu benim için çok gurur verici." diye konuştu.
Sinem Horuz (33) ise tüm çalışanların kadın olduğu bir yerde çalışmanın hem rahat hem de keyifli olduğunu ifade ederek, kazancının kendisine özgüven kazandırdığını kaydetti.