Sadece Diyarbakır yaylalarında değil çevre illerde de kovanları olan Gümüş, arılara 3 çocuğu ve torununa gösterdiği ilgi ve sevgiyi gösteriyor. Güneş Gümüş, 20 yıldır zor ama bir o kadar da özenle arıcılık alanında eşiyle çalışma yürüttüklerini söyledi. Yaylaları gezerek en iyi balı elde etmek için mücadele ettiklerini anlatan Gümüş, 300 kovanları bulunduğunu, ilk balı temmuz ayında elde ettiklerini anlattı.
Her ne kadar zorlansa da yaptığı işten zevk aldığını aktaran Gümüş, şöyle konuştu:
"Eşimle yaylalara gidip geliyoruz. Tel, çıta, petekleri yapıyoruz. Arılar ilgi istiyor, bakımları çok önemli. Çocuk gibiler, torunlarıma ve çocuklarıma nasıl bakıp özen gösteriyorsam onlara da öyle özen gösteriyorum. Çevremdekiler bana, arıların annesi veya kraliçe arı diyor."
Mehmet Gümüş de zorlu bir iş olan arıcılıkta en büyük destekçisinin eşi olduğunu, bu yıl yağışlardan dolayı sezonun iyi geçtiğini ve bitki çeşitliliğinin tatmin edici olduğunu belirtti.
KADIN, FARKINI HER YERDE GÖSTERİYOR
"Kadın faktörü kendini her zaman her yerde gösterir. Hem ev işlerini yetiştirmesi hem de çocuk ve torunlarına bakması ister istemez onu zorluyor. Onların çabası bizden daha farklı. Onların gösterdiği ilgi daha iyi, bizden daha iyi çalışıyorlar." ifadelerini kullanan Gümüş, Lice ve Bingöl arasındaki yaylalarda bal üretimini yaptıklarını sözlerine ekledi.