İstanbul'da yaşayan yat ustası Yakup Ertürk (44), 35 yaşından beri üç kez kalp krizi geçirdi, ölümden döndü. Geçirdiği krizler nedeniyle kalbinde meydana gelen hasar, onu kalp yetmezliğine götürdü. Kalp fonksiyonları yüzde 20'ye kadar düşen Ertürk için tek çare vardı, kalp nakli. Bu yılın başında, Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde "acil" olarak organ bekleme listesine alındı ve hastaneye yatırıldı. Organ çıkmadığı ve hayati tehlike taşıdığı için uygun donör çıkana kadar yapay kalp takılması kararlaştırıldı. Depremin ertesi günü 7 Şubat'ta ameliyatı planlanan Ertürk, evine yapay kalp çantası ile dönmeyi beklerken, gelen 'uygun organ bulundu' haberiyle hayatı değişti. Başhekim Prof. Dr. Kaan Kırali ve ekibinin deprem teyakkuzu olduğu o olağanüstü gecede gerçekleştirdiği kalp nakli ile sağlığına kavuşan Ertürk, "Hastanede yatarken hocam yanıma geldi, 'Organ bulundu' dedi. Dalga mı geçiyorsunuz hocam dedim. Şoke olmuştum. Yapay kalp cihazına nasıl alışacağım diye provalarını yaparken gerçek kalbime kavuştum" dedi.
"KALP KAPASİTESİ BEŞTE BİRE DÜŞMÜŞTÜ"
Ertürk'ün nakil ameliyatını gerçekleştiren Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi ve Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Kaan Kırali, 1-17 Nisan Kalp Sağlığı Haftası'na da dikkat çekerek, "Sigara kullanımı, yüksek kolesterol, stresli, hareketsiz yaşam, kalp sağlığını tehdit eden en önemli faktörler. Hastamız Yakup Ertürk 44 yaşında, şikayetleri yaklaşık 3-4 ay önce başlamış. Daha önce geçirdiği kalp krizi sonrası iki tane stent takılmış. Çalışma hayatına devam etmiş ama zaman içinde kalp yetmezliği ileri boyutlara varmış ve hasta bu senenin başında bizim hastanemize başvurdu. Kalp yetmezliği polikliniğimizde çeşitli tetkikler sonucu değerlendirdik. Kalp nakli kararı alarak hastanemize yatırdık ve tedavi altına aldık. Kalp bağışı çok az olduğu için yapay kalp takmayı planladık. Bekleme listesinde olmasına rağmen kalp çıkmamıştı çünkü. 7 Şubat'a ameliyatını planladık. Ancak o gece bir organ bağışı oldu. Organ ona uygundu ve nakil sırası da hastamıza geldiği için hızla organize olarak nakli, ameliyatı için hazırlandık. Hastamızın kalp fonksiyonları çok düşüktü. EF seviyesi yüzde 20'lere kadar inmişti. Yani normal bir kalbin 5'te 1'i kadar çalışıyordu. Yakup Bey çok şanslı bir hasta, yapay kalple onun hayat konforunu artırmayı düşünürken, son anda uygun organ çıkmasıyla kendisine gerçek kalp takarak çok daha iyi bir yöntemle tedavi olma şansını yakaladı" dedi.
DEPREM TEYAKKUZUNUN ORTASINDA KALP NAKLİ
Ameliyatı gerçekleştirdikleri gecenin büyük depremin hemen ertesi gün olduğuna da dikkat çeken Prof. Dr. Kırali, sözlerini şöyle sürdürdü: "6 Şubat sabahı büyük bir depremle uyandı tüm Türkiye. Bütün hastaneler hızla o bölgeden gelecek yaralılar için kanalize olmuştu. Uygun organ çıkmasıyla biz o koşullarda bu hastamıza da koştuk. Organ alım ekibimiz ambulansla Bahçeşehir'e giderek kalbi hızlıca hastanemize getirdi. Hastamız 4 saatlik bir ameliyatla yeni kalbine kavuştu. 5-6 gün yoğun bakımda kaldı, 15 gün sonra da taburcu ettik. Oldukça sağlıklı bir şekilde hayatına devam ediyor. Bir insan, bütün organlarını bağışladığında, 10 hastaya kadar pek çok insanın hayatını kurtarabiliyor. O nedenle organ bağışlarının artması lazım, herkesi organ bağışına davet ediyoruz."
"KALP BAĞIŞLAMAK, ORGAN BAĞIŞI HAYAT KURTARIYOR"
Yaklaşık 2 ay önce yeni kalbine kavuşan 3 çocuk babası Ertürk, uygun organ bulunduğunu öğrendiğinde büyük bir şok geçirdiğini belirterek yaşadıklarını şu şekilde anlattı: "Üç sefer kalp krizi geçirdim. Son krizimden sonra Koşuyolu Hastanesi'ne yönlendirdi doktorum beni. Burada kalp nakli olmam gerektiği söylendi ve organ nakli sırasına alındım. Sonra yapay kalp takılması gerektiği söylendi, ameliyatın yapılacağı gün Allah'ın hikmeti herhalde, uygun organ çıktı. Zaten depremin üzüntüsü vardı, ben de hastalığım yüzünden nefes bile alamıyordum. Ameliyata gireceğim için çok endişeliydim. Sonra hocam geldi, 'Sana kalp çıktı' dedi. Dedim 'Hocam dalga mı geçiyorsunuz?', önce bir şoke oldum. 5-10 dakika müsaade istedim. Eşimle, çocuklarla konuştum. Karar verip ameliyata girdim. Hiç başkasının kalbi gibi hissetmedim. Sadece bir hafta sonra çok ağladım, gözyaşlarımı durduramadım. Kalp bağışlamak, organ bağışı hayat kurtarıyor. Bağışlayanlardan da Allah razı olsun. Allah'a hamdolsun nefes alabiliyorum. Çok şükür iyiyim. Daha da iyiye gideceğim inşallah."
"CİHAZA NASIL ALIŞACAĞIZ DERKEN GERÇEK KALBİ GELDİ"
Ertürk'ün eşi Şennur Ertürk ise, yapay kalp cihazıyla nasıl yaşayacaklarını düşünürken, bir anda hayatlarının değiştiğini söyleyerek duygularını şöyle ifade etti: "Cihazı gördük, insanlara nasıl takıldığını gördük. Eşim dedi ki 'Nasıl yapacağız? Bununla nasıl yaşayacağım?' Ben de herkes nasıl alıştıysa biz de öyle alışacağız dedim. Tam bunları konuşuyorduk, doktor geldi; kalp çıktı dedi. Biz şoke olduk. O gün deprem bir yandan, depremin üzüntüsü bir yandan, eşimin ameliyat stresi bir yandan. Hem sevinç, hem üzüntü… Kolay bir şey değil, nakil ameliyatına giriyor. Ama çok şükür çok iyi geçti. Bütün hocalarımızdan, doktorlarımızın hepsinden Allah razı olsun. Ölen kişiden de Allah razı olsun, mekanı cennet olsun. Ailesine de sonsuz teşekkür ediyoruz."