Siyah, koyu mor ve kırmızı renklerinden ötürü güvenli ve doğal gıda renklendiricisi olarak da kullanılmaktadır. Gelin bu gizli meyvenin sağlık üzerine nasıl etkileri varmış birlikte öğrenelim…
ÜZÜMDEN 8 KAT DAHA FAZLA ANTİOKSİDAN ETKİ!
ORAC değeri diye adlandırdığımız besinlerin antioksidan özelliklerini ölçen bir değer vardır. Bu değer ne kadar yüksekse o besinin antioksidan özelliğinin de o kadar yüksek olduğunun anlarız. Aronyanın da ORAC değeri oldukça yüksek rakamlarda bulunmuştur. Öyle ki diğer meyvelerle karşılaştırıldığında üzümden 8 kat, yeşil elma ve nardan 4 kat daha fazla antioksidan özellik gösterebildiğini söyleyebiliriz. Bu yüksek antioksidan özelliği sayesinde de inflamasyon önleyici, antikanserojen ve antimikrobiyal gibi birçok etkisinden söz etmek de mümkün.
YAŞLANMA VE KABIZLIK KARŞITI…
Aronyanın içeriğindeki yüksek lif sayesinde kabızlık oluşumunu önleyici etkisinin olduğu düşünülüyor. Özellikle bu lifin %60'ından fazlasının lignin, selüloz ve hemiselüloz gibi çözünmez liften oluşması bu düşünceyi daha da destekliyor. İçerisindeki insan sağlığı için oldukça faydalı olan fenolik bileşikleri barındıran bu meyve oksidatif stresi azaltıyor ve hücrelerdeki oksidatif hasara karşı güçlü bir koruyuculuk sağlayarak yaşlanma ile mücadele ediyor.
KANSER VE KARDİYOVASKÜLER HASTALIK RİSKİNİ DÜŞÜRÜYOR!
Günümüzde bağışıklık sistemini güçlendirme özelliği ile öne çıkarılan ve soğuk algınlığı ile gribal enfeksiyonlara karşı koruma sağlayan aronya meyvesinin lipit düşürücü, iyi kolesterol seviyesini arttırıcı etkisi de bulunmaktadır. Yapılan çalışmalarda endotel hücrelerin korunmasını, yenilenmesini sağladığı ve kan basıncının dengelenmesinde rol oynadığı belirlenerek kardiyovasküler hastalıkların çeşitli risk faktörlerini ortadan kaldırdığı belirlenmiştir. Kan şekeri dengesinin korunmasında etkili olduğu bildirilen aronya meyvesinin kardiyovasküler hastalıklar ve diyabet üzerinde oldukça etkisi olan obezitenin tedavisinde de etkili olduğu düşünülmektedir.
Yapılan çalışmalarda aronyanın içeriğindeki madddelerin kolon kanserine karşı antiproliferatif yani çoğalmasın engelleyici ve koruyu etkileri başta olmak üzere birçok kanser türüne karşı koruma sağladığı düşünülmektedir. Meme, lösemi, kolon kanseri ve servikal tümör hücre dizilimi üzerindeki etkinliği yapılan çalışmalarda kanıtlanmıştır.
Alkolsüz yağlı karaciğer hastalığı üzerine koruyucu etkisi olabileceği belirtilmiş ve safra kesesi, mide, bağırsak gibi birçok sindirim sistemi rahatsızlıklarında da olumlu etkiler yaptığı düşünülmektedir. Polifenol içeriği sayesinde çeşitli mikroorganizmalara karşı antimikrobiyal etki gösterdiğinden bahsetmiştik. Özellikle Escherichia coli, Bacillus cereus, Staphylococcus aureus ve Pseudomonas aeruginosa bakterilerinin gelişimini engelleyici etkisinin olduğu yapılan çalışmalarda görülmüştür.