İltihaplanmadan muzdaripseniz, en iyi haber, yeme alışkanlıklarınızı değiştirmenin büyük oranda hayatınızda fark yaratabilecek olmasıdır. Bu noktada dikkatli olmanız gereken birkaç durum bulunuyor. İltihaplanmadan kaçmak için ağzınıza bile sürmemeniz gereken o besin…
İLTİHAPLANMAYI TETİKLEYEN EN KÖTÜ BESİN
Uzmanlar, birçok konuda araştırmalar yaparak farklı sonuçlar elde edebilse de iltihaplanma konusunda en kötü besinin hangisi olduğu ile ilgili oldukça netler! Şeker ve bitkisel yağın bir arada olduğu her şey, iltihap oranını büyük oranda artırıyor.
Beslenme Uzmanı Jason Sani, şeker, hamur işleri, çörekler gibi fruktoz oranı yüksek atıştırmalıklardan kaçınılması gerektiğini açıklıyor. Fruktoz ve bitkisel yağların kombinasyonu, yağ depolama ve iltihaplanma için en uygun ortamı hazırlar. Bu yiyecekler, sadece iltihaplanmayı teşvik etmekle kalmaz, aynı zamanda daha fazla tüketim isteğine yol açarak bağımlılık etkisi oluşturabilir.
Lipids In Health and Disease dergisinde lipidler üzerine yapılan bir araştırma , fruktozun enflamasyonun en temiz belirteci olan CRP (C-reaktif protein) üzerinde en kötü etkiye sahip olduğunu buldu. Soya fasulyesi yağı gibi bitkisel yağlar, iltihabı besleyen trans yağlarla yüklüdür.
"HAZIR BESİNLERE DİKKAT"
Bu tür atıştırmalıklara örnek olarak granola barlar, aromalı yoğurt, hazır ambalajlı meyveler ve kuru meyveler verilebilir. Fonksiyonel beslenme uzmanı Pooja Mahtani , görebileceğiniz gibi, bu yiyeceklerin çoğu sağlıklı görünüyor , ancak gizli şeker miktarının aslında çok yüksek olduğunu söylüyor.
Şeker, pankreasa glikozun (veya şekerin) hücreye girmesine eşlik etmekten sorumlu bir hormon olan insülini salması için sinyal verebilir. Glikoz hücreye girdikten sonra, vücut onu enerjiye dönüştürebilir. Bununla birlikte, gün boyunca çok fazla şeker pankreası zorlayabilir ve bu süreci bozabilir. Dr. Mahtani, zamanla aşırı şeker tüketiminin vücuttaki birçok enflamatuar yolu harekete geçirebileceğini ve insülin direncine, diyabete ve kilo alımına yol açabileceğini ekliyor. Aynı zamanda işlenmiş etler, şarküteri ürünleri, sosis ve sucuktan da kaçınılmalıdır.
"İŞLENMİŞ KIRMIZI ETLER DE RİSK FAKTÖRÜ"
Beslenme Uzmanı Sarah Whipkey, hem kırmızı hem de işlenmiş et ürünleri, yağ dokusundaki iltihaplanmayı artırabilen doymuş yağ bakımından yüksek olduğunu belirtti. Aynı zamanda işler etler ayrıca koruyucular, ilave tuz ve ilave şeker de içerir.
Ayrıca yapılan çalışmalardan birine göre; işlenmiş et tüketimi daha yüksek bir enflamatuar vücut tepkisine ve ayrıca kolon kanseri riskinin artışı gözlemlenmiştir. İşlenmiş etler de ağır şekilde insülin direncine neden olmakla bağlantılıdır ve bu da tip 2 diyabet riskinin artmasına neden olur.
FARKLI KARBONHİDRAT TÜRLERİNİ TESPİT ETMEK
İki ana karbonhidrat türü olduğunu tespit etmek gerekiyor. Basit ve karmaşık olarak iki ayrılan iki farklı karbonhidratlar arasında bulunan basit karbonhidratlar, kan dolaşımına hızla etki ediyor. Karmaşık karbonhidratlar ise; nişasta, lif ve B vitaminleri dahil olmak üzere vücut için önemli besin değerleri sunar.
Meyve formları da basit şeker olsa da şekeri dengeleyen besin maddeleri ve lif yönünden zengindir.
EN LEZZETLİ VE EN SAĞLIKLI ATIŞTIRMALIK ALTERNATİFLERİ
Sabit kan şekeri seviyelerini korumak için, karbonhidratlarınızı daima protein ve yağ ile eşleştirin. Protein ve yağ, kan şekeri artışlarını ve insülin salınımını en aza indirir.
Dr. Mahtani, kan şekerini dengeleyen atıştırmalıklara bazı örnekler sundu:
Dr. Mahtani'ye göre; bu atıştırmalıklar yalnızca iltihabı yatıştırmakla kalmaz, aynı zamanda daha uzun süre tok kalmanızı sağlayarak kilo kontrolünü de mümkün kılar.