Yeni tedavilere giden zorlu bir yol olsa da oldukça önemli veriler elde edildi. Bu sayede beyinde ortaya çıkan hasarlara karşı doğru adımlar atıldığında demans veya diğer adıyla bunama, büyük oranda engellenebilir. Günümüzde dünya çapında 50 milyon kişi demans ile yaşamak zorunda. Üstelik uzmanlar, 2030'da bu sayının 75 milyona, 2050'de ise 131,5 milyona yükseleceğini tahmin ediyor.
Yakın zamanda elde edilen verilere göre, bugün doğan her üç kişiden birinin yaşamları boyunca bunama riski ile karşı karşıya kalabileceğini gösteriyor. Bilim insanları, bu istatistiklere dayalı olarak tedavi geliştirmeye çalıştırmanın yanı sıra, bir kişinin bunama riski karşısında artan ve azalan faktörlerin neler olduğunu anlamaya çalışıyorlar.
BMJ'de (British Medical Journal) yayınlanan bir rapora göre, kandaki folat eksikliği, artan bunama olasılığıyla bağlantılı olabilir. B9 vitamini olarak da bilinen folat, vücut tarafından sağlıklı kırmızı kan hücreleri oluşturmak ve doğum kusurları riskini azaltmak için kullanılır.
The Journal Evidence Based Mental Health dergisinde yayınlanan araştırma şu sonuca göre; folat konsantrasyonları, bunama ve ölüm riski taşıyanları belirlemek için kullanılan bir biyobelirteç işlevi görebilir. Ancak yazarlar, "demansta folat eksikliğinin rolünü incelemek" için daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu belirtiyor. Folat eksikliği, folat eksikliği anemisi olarak bilinen bir duruma yol açar.
Folat eksikliğinin ortaya çıkabilecek belirtileri şunlardır:
Folat eksikliği, B12 vitamini eksikliği olarak da bilinen B12 vitamini anemisi ile yakından ilişkilidir. Uzmanlar, bir hastanın "B12 vitamini veya folat eksikliği anemisi semptomları yaşıyorsa" mutlaka bir doktoru görmesi gerektiğini söylüyor. Bu koşullar ciddi komplikasyonlara yol açabileceğinden, potansiyel bir B12 vitamini veya folat eksikliğinin etkin bir şekilde teşhis edilmesi çok önemlidir.
Folat eksikliğinin komplikasyonları arasında kısırlık, kardiyovasküler hastalık, kanser, doğum sorunları, nöral tüp kusurları bulunur.Bu komplikasyonların bazıları tedavi edilebilir olsa da, sonuçta ortaya çıkan kısırlığın "genellikle folat takviyeleri ile tersine çevrilebileceğini", bazılarının ise yaşamı değiştirebileceğini veya kalıcı olabileceğini söylüyor.
Çalışmalar, folat eksikliğinin bir kişinin kanser ve kardiyovasküler hastalık riskini artırabileceğini göstermiştir, her ikisi de etkili bir şekilde tedavi edilmezse ölümcüldür. Folat tedavisinin en iyi yöntemlerinden biri diyet değişiklikleridir. Brokoli, kuşkonmaz ve bal arısı poleni, kahverengi pirinç folat bakımından yüksek gıda örnekleridir.