Ancak bu çalışmalar FOXO3 geninin belirli bir varyantına sahip bireylerin, bu olmayanlara göre daha uzun bir yaşam beklentisine sahip olduğunu göstermiştir.
FOXO3 olarak bilinen FOXO geninin spesifik bir varyasyonunun, yaşlanma ve yaşa bağlı fenotipler üzerinde güçlü bir etkiye sahip olduğu bilinmektedir.
Çalışmalar, stres tepkisini düzenleyebileceğini ve dolayısıyla yaşam süresini etkileyebileceğini göstermiştir.
2009'da Proceedings of the National Academy of Sciences'da yayınlanan bir araştırma, genin FOXO3 ilişkisinin "yüz yaşını geçmiş kişilerde, daha genç olanlara göre önemli ölçüde daha güçlü olduğunu" gösterdi.
Büyük ölçüde yüz yaşını geçen popülasyonlar üzerinde yürütülen bu tür araştırmalar, genin yaşam tarzı yoluyla aktive edilebileceği yolların belirlenmesine yardımcı oldu. Genel olarak, uzun ömür genini aktive etme sürecinin yaşam tarzı değişikliklerinin bir kombinasyonunu gerektirdiği anlaşılmıştır.
Bunlar arasında sağlıklı beslenmek, düzenli egzersiz yapmak ve yeterli uyku almak yer alır, ancak bazı önlemler daha da etkili olabilir. Çeşitli araştırmalar, örneğin aralıklı orucun ömrünü uzatmak isteyen kişiler için faydalı olabileceğini ortaya koymuştur. Bu beslenme modeli, çeşitli yemek zamanı programlarında yeme ve oruç tutma dönemleri arasında geçiş yapmayı içermektedir.
Aralıklı orucun iltihabı azaltmaya, metabolik sağlığı iyileştirmeye ve kronik hastalık riskini azaltmaya yardımcı olabileceği öne sürülmüştür. Current Topics in Developmental Biology dergisi şunları açıkladı: "FOXO'lar, düşük besin mevcudiyeti veya açlık koşulları altında yukarı akış sinyalleriyle aktive edilir. Örneğin, karaciğerde, düşük besin durumu ve dolayısıyla düşük insülin sinyali seviyeleri, FOXO'ları glikojenoliz ve glukoneogenez yoluyla glikoz seviyelerini eski haline getirmek için etkinleştirir."
Ek olarak, bazı uzmanlar, beslenme düzeninin, yaşlanmaya karşı koruma sağlayan belirli hücresel süreçleri potansiyel olarak aktive ederek yaşam süresini uzatmaya yardımcı olabileceğine inanıyor. Mayo Clinic şöyle diyor: "Bazı araştırmalar, inflamasyonu azaltmak ve inflamasyonla ilişkili koşulları iyileştirmek için aralıklı açlığın diğer diyetlerden daha faydalı olabileceğini gösteriyor."
Ancak sağlık kuruluşu, uygulamanın genel olarak güvenli olmasına rağmen herkes için uygun olmayabileceği konusunda uyarıyor. "Hamileyseniz veya emziriyorsanız, öğün atlamak kilonuzu yönetmenin en iyi yolu olmayabilir. Böbrek taşı, gastro-özofageal reflü, diyabet ve diğer tıbbi problemleriniz varsa, aralıklı oruca başlamadan önce doktorunuzla konuşun."
Ek araştırmalar, kalori kısıtlamasının, FOXO'ların aktivasyonuna yol açan bir sinyal protein ailesi olan sirtuinlerin aktivasyonuna da neden olabileceğini düşündürmektedir.
Harvard University'ye göre bu terim, normal bir diyetten alınan kalorilerde yüzde 50'ye varan azalmayı tanımlamak için kullanılıyor. Diyet modeli ayrıca otofajinin aktivasyonu ve sağlıklı yaşlanmaya yol açan diğer mekanizmalar ile de ilişkilidir.
FOXO3 geninin keşfi, yaşlanma ve uzun ömür alanında birçok buluşa yol açmış olsa da, aralıklı açlık ile FOXO3'ün aktivasyonu arasındaki bağlantıyı doğrulamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.