Yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Koran, halk arasında "deli bal" olarak bilinen orman gülü balının, Karadeniz bölgesinde yetişen rhododendron isimli yabani bitkiden üretildiğini belirterek, bu bitkinin polen ve nektar kısımlarında bulunan grayanotoksin isimli maddenin oldukça zehirli bir toksin olduğunu ve hatta ölümlere bile neden olabileceğini vurguladı.
Karadeniz bölgesinde yılda sadece 20 gün çiçek açan orman gülünden arıların nektar almasıyla elde edilen deli balın aşırı tüketimi ölümcül tehlike barındırdığına dikkati çeken Koran, "Bal yedikten sonra gün içinde bayılma, boğazda yanma, gıcık tarzı öksürük, vücutta ya da gözde kaşıntı, baş ağrısı, baş dönmesi, bulantı, kusma gibi şikayetlerle karşılaşıyorsanız hiç vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmalısınız." ifadelerini kullandı.
Balın deli bal olduğunun nasıl anlaşılacağına dair ipuçları veren Koran, "Deli bal, rengi, tadı ve kıvamıyla bize ipucu verebilir. Gerçek bir deli balı acımsı, buruk tadı, boğazda yanma hissi, yoğun kıvamı ve koyu kızıl-kahve renginden anlayabilirsiniz. Ancak yine de markası ve üretim belgesi olmayan ya da üretildiği yerden emin olmadığımız balları tüketmemekte fayda var." açıklamasında bulundu.
Bal avcıları ve tüm dünyanın dikkatini çeken deli baldan bir tatlı kaşığından fazla yenildiğinde vücutta olacak değişiklikleri anlatan Koran, şunları kaydetti:
"Tansiyon düşüklüğü, baş dönmesi, sersemlik hissi, gözde ve ciltte kızarıklık, kaşıntı, bulantı, kusma, ishal, boğazda yanma, öksürük, kalp hızında düşme, geçici körlük ve hatta kişiyi komaya bile sokabilir. Ayrıca karaciğer yetmezliğine neden olabileceği de biliniyor. Kalp hastaları, alerjik vücudu olanlar, karaciğer hastalarının bir kaşıktan az bile yemeleri durumunda benzer sorunlar ile karşılaşabilecekleri de unutulmamalıdır."