Kurban Bayramı'nda etler, tatlılar çok fazla tüketilebiliyor. Uzmanlar ise porsiyonların ölçülü olması ve bolca sıvı tüketilmesi gerektiği konusunda uyarıyor. Beslenme ve Diyatetik Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Binnur Okan Bakır, Kurban Bayramı süresince yenen etle ilgili önemli uyarılarda bulunurken, bayram sonrasında yapılan detokslarla ilgili doğru bilinen yanlışları anlattı.
EN KİLİT NOKTA PORSİYON KONTROLÜ
"Bayramlarda rutin beslenme düzenimizin, olağan alımımızın üzerine çıkıyor ya da daha farklı besinlerle besleniyor olmamız çok normal" diyerek sözlerine başlayan Bakır, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu süreçte hem psikolojik olarak hem de sosyal olarak farklı ortamlarda, farklı hissiyatlarda olabiliyoruz. İkramlıklar olabiliyor. Bu yıl belki pandemi şartlarından dolayı bir araya gelmeler kısıtlı olacak ama mutlaka hem besin alımında hem de porsiyon boyutlarımızda birtakım değişiklikler olabiliyor. Burada en kilit nokta, porsiyon kontrolü yapmak. Çünkü tatlı da tüketseniz hamur işi de tüketseniz porsiyon kontrolünüz varsa ve kendinizi bu alanda denetleyebiliyorsanız çok da büyük bir sorun teşkil etmeyecektir. Tabii ki sağlıklı beslenme ilkelerinden ödün vermeyelim, özel günlerimizde de temel beslenme ilkelerine mümkün mertebe uyalım. Örneğin taze sebze meyvelerin yeterli miktarda tüketilmesi, kırmızı etin çok fazla tüketilmemesi, etin çok yüksek sıcaklıkta ya da mangal gibi etin doğrudan ateşle temas ettiği yöntemlerle pişirmemeye özen gösterilmesi gerekir."
SIVI TÜKETİMİNİ İHMAL ETMEYİN
Sıvı tüketiminin önemli olduğunun altını çizen Bakır, "Bu yıl bayramda çok ciddi derecede yüksek sıcaklıklar yaşayacağız. O nedenle mümkünse sıvı alımını hiç ihmal etmemek gerekiyor. Taze sebze meyvelerle birlikte, sıvı alımımıza bir miktar katkıda bulunuyor oluyoruz. Ama yanında da su içmeyi ihmal etmiyoruz. Çünkü sıvıdan kastımız ağırlıklı olarak sudur veya ayrandır. Çay, kahve gibi içeceklerin tüketimi sıvı alınımına katkıda bulunuyor gibi görünse de vücuttan sıvı kaybını tetikliyor. O yüzden yeterli ölçüde ve uygun sıvıları almayı ihmal etmemek gerekiyor" diye konuştu.
BAYRAM ERTESİ DETOKSUYLA KENDİNİZE EZİYET ETMEYİN
Bayramda fazla yenen yemeklerin ardından yapılan şok ve detoks programlarından kaçınılması gerektiğini belirten Bakır, "Bayram ertesi ya da özel günlerden sonra, 3-4 gün vücudu toparlamak için bir akım olarak uygulanan şok ve detoks gibi programlar var. Bu programlardan kaçınılması gerekiyor. Bu hem zihinsel hem de bedensel bir eziyet. İşin biyolojil ve psikolojik zararları var. Aslında vücudumuzun çok güzel çalışan bir detoksifikasyon sistemi var zaten. Bu 1-2 günde olabilen bir şey değil, sürekli devam eden bir sistem. Bağışıklık sisteminiz düzgün bir şekilde çalışıyorsa yılın 365 günü zaten vücudunuzda kendi kendine çalışan bir detoksifikasyon sistemi olduğunu biliyoruz. İstenmeyen maddelerin atılması, zehirli maddelerin uzaklaştırılması için çalışan bir sistem varken siz, 'bayramdan sonra detoks yapacağım' diye 2-3 gün sadece sıvı besinlerle, sebze sularıyla beslenerek bunu telafi etmeye kalktığınızda mutlaka ki hem zihinsel hem de bedensel zararları oluyor. Detoks adı altında sebze sularıyla geçirilen günlerin literatürde hiçbir şekilde yeri yoktur. Bu yüzden gereksiz, kısıtlayıcı uygulamalarla kendimize eziyet etmeyelim" dedi.