Dahiliye ve Geriatri Uzmanı Prof. Dr. Sevgi Aras, yaşla birlikte artan unutkanlık sorununun demans ile ilişkisini açıkladı. Her unutkanlığın demans olmayabileceğini belirten Prof. Dr. Aras, şöyle devam etti:
"Yaşlılıkta yine sık görülen özellikle tedavi edilmemiş, uzamış depresyon önemli unutkanlık nedenlerindendir. Birey depresyondan dolayı kaygılıdır ve hep bu kaygı ile meşguldür. Etrafında olanlara kayıtsız ve ilgisizdir. Bu yüzden bilgileri kaydetmez. Kaydedilmeyen bilgi de kullanılmak istendiğinde hatırlanmaz. Bu durum demans ile karışır. Yine enfeksiyonlar, organ bozuklukları, ilaç reaksiyonları, beynin organik akut durumları deliryum denen tablo ile kişinin yer, zaman, kişi oryantasyonunu bozarak hafıza problemlerine neden olmaktadır. Yine yaşa bağlı doğal süreçteki gençlikten farklı olan hafıza durumunu hemen demans diye nitelendirmemek gerekir. Eğer unutkanlık kısa olmayan zaman aralığında gittikçe artıyor, kişinin günlük yaşam aktivitelerinde hatırlayamama, planlayamama, yapamama şeklinde bir etkilenmeye yol açıyor ve yukarıda bahsi geçen diğer durumlara benzemiyorsa demans olma ihtimali fazladır."
"HER UNUTKANLIK 'DEMANS' HABERCİSİ DEĞİLDİR"
Prof. Dr. Aras, "Her bireyde başlama yaşı ve hızı aynı olmamakla birlikte yaşlanmaya bağlı rezerv ve fonksiyonlarda azalma ile giden normal bir süreç vardır. Fiziksel işlevlerimiz kadar bilişsel işlevlerimiz için de aynı durum söz konusudur. Yaşla birlikte beynin yapısında bazı değişiklikler olmakta ve öğrenmeden, hafızadan sorumlu birtakım maddelerin salgılanma hızı, miktarı azalmaktadır. Doğal olarak yaşlı birey tecrübelerine paralel bilgeliği artsa da gençliğine göre bilişsel olarak daha azalmış bir düzeye sahip olmaktadır. Bunun sonucunda da unutkanlık şikâyeti bu yaşlarda fazla görülür. Unutkanlık başladığında yaşlı bireylerimizi ve yakınlarını korkutan bu durumun demans veya demansın en sık nedenlerinden olan Alzheimer hastalığından olduğu fikridir" diye konuştu.