New York Times'a göre, kemik iliği nakillerinde sıklıkla kullanılan yetişkin kök hücrelerden daha kolay elde edilen göbek kordon kanının kullanıldığı yeni bir yöntemle tedavi edildi. Göbek kordonu kök hücrelerinin, alıcıyla kemik iliği hücreleri gibi eşleşme oluşturmasına gerek yoktu.
Tedaviye katılan doktorlardan biri olan Dr Koen van Besien, "ABD'de bu prosedürden yararlanabilecek yılda yaklaşık 50 hasta olduğunu tahmin ediyoruz" açıklamasında bulundu. Ayrıca; "Kısmen uyumlu göbek kordon kanı greftlerini kullanmak, bu tür hastalar için uygun donör bulma olasılığını büyük ölçüde artırıyor" diyerek uygulanan tedavinin sonuç alma ihtimalinin daha da artırdığını ortaya koydu.
"HEM AIDS HEM DE LÖSEMİ TEŞHİSİ KONMUŞTU"
2013 yılında HIV teşhisi konan farklı ırklardan olan melez kadına, dört yıl sonra lösemi teşhisi de kondu. Haplo-kord nakli olarak bilinen bir prosedürde, kanserini tedavi etmesi için kısmen uyumlu bir donörden göbek kordon kanı verildi. Yakın bir akrabası da nakil sırasında bağışıklık sistemini güçlendirmek için ona kan verdi.
Bu işlemde, hastaya göbek bağı kanı nakli yapıldıktan sonra, onlara ilave yetişkin kök hücreler verilir. Kök hücreler hızla büyür, ancak sonunda yerini kordon kanı hücreleri alır.
Göbek kordonundan alınan kök hücreler, yetişkin kök hücrelere göre daha kolay adapte olabilse de, yetişkinlerde etkili kanser tedavisi olarak hizmet edecek kadar verim sağlamaz. Sonuç olarak, haplo-kord nakillerinde, ilave kök hücre nakli, kordon kanı hücrelerinin kıtlığını gidermeye yardımcı olur.
Araştırmacılardan Van Besien , "Yetişkin donör hücrelerin rolü, erken aşılama sürecini hızlandırmak ve nakli daha kolay ve daha güvenli hale getirmektir" açıklamasında bulundu.
"GENETİK BENZERLİK ARANMADAN İYİLEŞME GÖRÜLEBİLİR"
Kadının Ağustos 2017'deki naklinden bu yana, dört yıldan fazla bir süredir lösemisinin gerileme gösterdiği belirlendi. Nakilden üç yıl sonra, o ve doktorları HIV tedavisini durdurdu. On dört aydan bu yana, henüz yeniden ortaya çıkan herhangi bir virüsle de karşılaşılmadı.
Bilim insanlarına göre, kök hücre bağışçılarının çoğu Kafkas kökenli. Sonuç olarak, yalnızca kısmi eşleşmelere sahip kök hücre nakli sayesinde, hem HIV hem de kansere sahip ve daha çeşitli ırksal geçmişlerden gelen hastaları tedavi etme potansiyeli elde edilebilir. Bu durum ise genetik yakınlık aranmadan birçok insanın iyileşmesine dair büyük umutlar barındırıyor.
California Üniversitesi'nde AIDS uzmanı olan Dr Steven Deeks, Times'a verdiği demeçte , "Melez bir ırktan olması ve bir kadın olması, bilimsel açıdan gerçekten önemli ve toplum üzerindeki etkisi açısından gerçekten önemli" dedi.
Dünyadaki 35 milyon HIV vakasının yarısından fazlası kadınlarda bulunsa da, kadınlar tedavi denemelerine katılanların yalnızca %11'ini oluşturuyor . Deeks bu olaya dahil olmamasına rağmen, bu çalışmaların yol haritasına ilham verme hikayeleri olduğunu belirtti.
"Göbek kök hücreleri oldukça umut verici" diyen doktor, bu hücrelerin hakkında büyülü bir şey var diyerek birçok insanın hayatında dönüm noktası olabilecek bir tıp buluşu olarak nitelendirdi.