Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, limon otu için, "Oğul otu olarak da bilinen Ballıbabagiller familyası bitkileri, Orta Avrupa ve özellikle Akdeniz bölgesinde yayılış gösteren bir, iki ve çok yıllık otsu bitkidir. Akdeniz ülkeleri ve Güney Alpler'de yayılış göstermekte, Türkiye'de de kıyı kesimlerde görülmektedir. Melissa otu (limon otu) türüne ait üç alt tür bulunmaktadır. Officinalis limon kokulu olup tedavi ve diğer amaçlarla kullanılmaktadır. Bitkinin Latince adı Melissa, 'Arı yaprağı' anlamına gelmektedir. Ayrıca ismin kökeni 'Mel'in Latince karşılığı 'Bal'dır ve bitki nektarca zengin olduğu için genellikle arıları beslemek için kullanılmıştır" dedi.
Orta Çağ modern biliminin kurucusu ve hekimlerin önderi olarak bilinen El-Kanun Fi't-Tıb adlı eserin yazarı İbn-i Sina'nın M. officinalis bitkisinin bütün balgam cinsi hastalıklar ve stres hastalıkların tedavisinde etkili olduğunu kaydettiğini hatırlatan Karabulut, "Beyindeki tıkanıklığı ve nefes darlığını giderdiği, kalbi ferahlattığı ve ağız kokusuna olumlu etki ettiğini de not edelim" dedi.
SİNİR SİSTEMİ HASTALIKLARINDA ETKİLİ
Yedinci yüzyılda Fas'taki kullanımının İspanya'ya tanıtılmasıyla hem kullanımı hem de kültüre alınmasının Avrupa'ya yayıldığını ifade eden Karabulut, limon otunun Fransız literatüründe ise 'Hayat İksiri' olarak anıldığına dikkat çekti. Limon otunun geleneksel tıpta birçok alanda kullanıldığını da dile getiren Karabulut, Türkiye'de halk arasında limon nanesi, limon otu, tatramba, temre otu olarak da bilinen Limon otunun yapraklarının solusyon şeklinde, yatıştırıcı, midevi, gaz söktürücü, terletici ve antiseptik etkilerinden dolayı kullanıldığını söyledi.
TÜRKİYE'DE KULLANIMI
Limon otunun Türkiye'de farklı bölgelerde farklı hastalıklara karşı kullanımının yaygın olduğunu da belirterek şunları söyledi:
"Sakarya yöresinde halk hekimliğinde, depresyon ve migren tedavisinde, Kırklareli yöresinde ise astım, kalp rahatsızlıkları, diyabet, bronşit ve kanser tedavisinde kullanılıyor. Balıkesir, İzmir, Denizli, Uşak ve Kütahya illerinde mide rahatsızlığı, kalp ve damar hastalıkları, astım, karaciğer rahatsızlıkları, psikolojik rahatsızlıklar, hafıza kaybı, uyku verici, sinir sistemini yatıştırıcı, zihin açıcı, kalbi takviye edici, kalp damarlarını açıcı, kanı temizleyici, şeker hastalığı, farenjit, ağrılara (baş, diş, kulak) ve kulak çınlamasına karşı kullanıldığı kayıtlıdır. Antalya ve İstanbul'da genel olarak kalp ve damar rahatsızlıklarında kullanılırken Çanakkale, Gaziantep ve Giresun'da kan şekerini düşürmek amacıyla kullanımı daha yaygındır" açıklamasında bulundu.
Ayrıca Çanakkale'nin Ezine ilçesinde toprak üstü kısımlarından hazırlanan infüzyonun, sabahları aç karnına içilmek suretiyle kadınlarda yumurtalık hastalıkları tedavisinde kullanımına rastlandığını açıklayan profesör, sözlerine şöyle devam etti: "Halk arasında kalp ve damar rahatsızlıklarını tedavi etmek amacıyla bitkinin toprak üstü kısımlarından hazırlanan solusyonun içine dilimlenmiş limon katıldıktan sonra kullanımı, bitkinin toprak üstü kısımları kurutulup toz edildikten sonra balla karıştırarak kullanımı veya limon otu yaprakları ve Naoloui bitkisin toprak üstü kısımları ile birlikte hazırlanan infüzyonun kullanımı gibi farklı uygulamalar bulunmaktadır. Limon otunun bilimsel performansı ve ruh halini iyileştirdiği, anksiyete ve buna bağlı uykusuzluk, Alzheimer, demans, düşük doz radyasyon maruziteyetine bağlı oksidatif stres, adet ağrıları gibi durumlarda kullanımının faydalı olduğu çeşitli deneysel klinik çalışmalarla da ortaya konulmuştur . Ayrıca çeşitli in vivo çalışmalarla da bitkinin antioksidan, analjezik ve anti-enflamatuvar aktivitelere sahip olduğu bu nedenle diyabetik nöropatinin tedavisinde kullanımının yaralı olabileceği bildirilmiştir. Bugün limon otunun ilaç, parfüm, kozmetik ve gıda sanayisinde dünyanın birçok ülkesinde kullanılmaktadır."