Delta varyantıyla birlikte, gebelerde koronavirüs çok daha ağır bir tablo ortaya koydu. Virüs kapan hamilelerin ölüm riski 4-5 kat artmış durumda. Oxford Üniversitesi'nde yürütülen bir araştırma ise koronavirüse yakalanmış hamile kadınların ölüm olasılığının diğer insanlara kıyasla 22 kat fazla olduğunu açıkladı. Rakamlar son derece ciddi ve kayıplarımız her geçen gün can yakmaya devam ediyor. Doç. Dr. İsmail Alay, aşılanmanın gebelik döneminde de oldukça önemli olduğunu hatırlattı ve önemli açıklamalarda bulundu.
HAMİLELER NEDEN AŞI OLMAKTAN ÇEKİNİYOR?
Bir anne adayı için bebeğinin sağlığı her zaman ön plandadır ve gebelik döneminde kullandıkları ilaçlar, aşılar hatta beslenmeleri için aldıkları gıdalarda bile her zaman ilk planda bebeklerini düşünmektedirler. Gebelikte önerilen COVID-19 aşısına karşı gösterdikleri direncin önde gelen sebebi de yine aşının bebeklerine kısa veya uzun döneme olası bir yan etkisinin olabileceği ihtimalini düşünmeleridir. Bir diğer neden ise aşının gebelik sürecinde gebelerin kendilerine olan yan etkileri konusundaki endişeleri gelmektedir. Bahsedilen bu iki endişelerin temeline değinecek olursak aşının yeni üretilen bir aşı olması, bebekler üzerinde doğum sonrası uzun dönem etkileri hakkında yeterli verinin olmaması, aşıların etkinliği konusundaki bilgi eksikliği, gebelerin aşı ve yan etkileri hakkında doğru bilgiye yeterince ulaşamaması sıralanabilir. Bu konuda biz hekimlerin de üzerine düşen görev kanıta dayalı tıp doğrultusunda gebelerimizi ve toplumu aşı konusunda yeterli şekilde bilgilendirmektir.
Hayatını kaybeden gebelerin yüzde 99'unun aşısız olduğunu biliyoruz. Burada tekrar belirmek isterim ki şu anda ülkemizde de uygulanmakta olan mRNA aşıları ile aşılanan gebeler ile yapılan çalışmalar, aşıların zararlı etkileri görülmediğini, aşılar ile yeterli antikor yanıtının oluştuğunu ve oluşan bu antikorların anne sütüne geçerek yeni doğanların COVID-19 enfeksiyonuna karşı pasif bağışıklık kazanmasını sağladığını bildirmektedir. Bununla birlikte aşılanma ile olan erken dönem uygulama bölgesindeki ağrı, halsizlik gibi yan etkilerin çoğu kısa süreli ve gebelikte kullanılabilen ağrı kesiciler ile üstesinden gelinebilecek yan etkilerdir.
"AŞILANMIŞ ANNELERİN BEBEKLERİNİN DE SAĞLIĞINI DAHA GÜVENCEYE ALIYORUZ"
AŞI OLMAYAN GEBELERİN BEBEKLERİ DE TEHLİKEDE Mİ?
Evet aşı olmayan annelerin sağlık durumları tehlikede olduğu için bebekleri de tehlikede diyebiliriz. COVID-19 hastalığının gebelikte erken doğum, preeklampsi, gelişme geriliği, düşük, fetal ölüm gibi komplikasyonlarda artışa yol açtığı bilinmektedir. Bununla birlikte özellikle son zamanlarda COVID-19 varyantlarının ortaya çıkmasıyla birlikte COVID-19 hastalığı olan gebelerde yoğun bakım ihtiyacı ve maternal ölümlerde de artış görülmüştür. Aşılanmanın bu tür komplikasyonlara karşı da koruyuculuğu göz önünde bulundurulursa aşılanmış annelerin bebeklerinin de sağlığını biraz daha güvence altına almış olacağız.
Bununla birlikte yoğun bakım ihtiyacı olan gebelerin büyük çoğunluğunu da aşısız olan gebelerin oluşturduğunu unutmamak gerekir. Koruyucu hekimlikte aşıların yeri çok önemlidir ve COVID-19 hastalığı için de bu böyledir. Sağlıklı bebekler için sağlıklı anneler, sağlıklı anneler için de bu pandemi sürecinde COVID-19 aşısını ihmal etmemek gerekir.
HAMİLELİĞİN HANGİ DÖNEMİNDE AŞI YAPTIRMAK GEREKİYOR?
Hem inaktif aşılar hem de mRNA aşıları ile toplumsal aşılanma başladığı dönemlerde gebeler için gebeliğin ilk üç ayından sonra aşılanma önerilmekteydi. Daha sonraki dönemlerde gebeliğin ilk üç ayında aşılanan gebeler ile ilgili veriler aşıların anne ve bebek için güvenli olduğunu göstermiştir. Güncel bilimsel veriler doğrultusunda bakanlığımız da gebelik öncesinde, gebeliğin her döneminde ve emzirme döneminde COVID-19 a karşı inaktif veya mRNA aşıları ile aşılanmayı önermektedir.
KORONAVİRÜS GEÇİREN HAMİLELERDE BEBEĞİN CİNSİYETİNİN ANNENİN SAĞLIK DURUMUNU ETKİLEDİĞİ SÖYLENİYOR? BEBEK CİNSİYETİNİN ANNE SAĞLIĞI ÜZERİNDE BİR ETKİSİ VAR MI?
Gebelikte COVID-19 hastalığı ve fetal cinsiyet ilişkisi üzerine henüz yeterli çalışmalar yapılmamıştır. Erkeklerde ve kadınlarda COVID-19 enfeksiyonuna karşı bağışıklık yanıtta bazı farklılıklar vardır. Hastalığın sıklığında ve ciddiyetinde erkek yönünde bir baskınlık olduğu bilinmektedir. Bu bilgiden yola çıkarak bebek cinsiyetinin COVID-19 hastalığı olan gebelerde anne sağlık durumuna etki edebileceği yönünde hipotezler yani henüz ispatlanmamış tezler öne sürülmüştür ancak henüz bu şekilde kanıtlanmış bir bilgi bulunmamaktadır.
"DELTA VARYANTIYLA BİRLİKTE ÖLÜM RİSKİ ARTMIŞ DURUMDA"
KORONAYA YAKALANAN HAMİLELERDE ÖLÜ DOĞUM ORANLARI İÇİN NELER SÖYLEYEBİLİRSİNİZ?
Evet, güncel veriler gebelikte COVID-19 ile ölü doğum arasında ilişki olduğunu göstermektedir. Yaklaşık 1.2 milyon doğumu içeren güncel bir çalışmada COVID-19 olan gebelerin olmayanlara göre daha fazla artmış ölü doğum riskine sahip olduğu ve en yüksek riskin ise Temmuz 2021 sonrasındaki Delta varyantı döneminde olduğu bildirilmiştir.
KORONAVİRÜSE YAKALANAN HAMİLELERDE, BEBEK ERKEKSE DOĞUM SONRASI İLERLEYEN YILLARDA ÇOCUKTA NÖROGELİŞİMSEL VEYA METABOLİK HASTALIK GELİŞTİRME RİSKİNİN ARTACAĞI SÖYLENİYOR. BÖYLE BİR İHTİMAL VER MI?
Daha önce de bahsettiğim gibi gebelikte COVID-19 hastalığı ve fetal cinsiyet üzerine yeterince çalışma yapılmamıştır. Sadece bir çalışmada COVID-19 hastalığı olan ve olmayan 68 gebede fetal cinsiyete göre plasental immün yanıt ve bebeğe antikor geçişi araştırılmıştır. Bu araştırmada erkek fetüslerde plasental antikor geçişinin daha az olduğu tespit edilmiştir. Ancak sadece bu veri gebelikte COVID-19 hastalığı ve fetal cinsiyete göre olası klinik durumları açıklamak için yeterli değildir. Bu konuda daha fazla sayıda iyi planlanmış çalışmalar yapılmalıdır. Özellikle bir bebeğin nörogelişimini ve matabolik hastalık durumunu değerlendirmek için uzun zamana ihtiyaç duyan gözlemsel çalışmalara ihtiyaç olacaktır.