Prof. Dr. Şevket Özkaya, özellikle spor salonları başta olmak üzere sauna gibi ortak kullanım alanlarının dikkat edilmediği takdirde mikropların yayılmasında etkili olduğunu ve özellikle gençler arasında ateş, öksürük ve hırıltılı solunum şikayetleri ile kendini gösteren hastalıkların yeterli havalandırma ve hijyen şartlarına uygun olmayan spor salonları, sauna gibi kapalı ortamlardan kaynaklanabileceğini belirtti.
Özkaya, nemin, ıslaklığın ve kötü hijyenik koşulların mantar enfeksiyonları başta olmak üzere birçok mikrobun üremesine ve yayılmasına olanak sağladığını vurgulayarak, "Bu nedenle birçok spor salonu, sauna benzeri ortak kullanımı bulunan havuz ve duşlar da önemli birer enfeksiyon kaynağı olabilmektedir. Bu enfeksiyonlar herkesi tehdit etmekle birlikte obezite ve diyabet hastalarına bulaşması çok daha kolay oluyor." ifadelerini kullandı.
Spor salonlarında yapılan ağır egzersizin, çok hızlı ve derin nefes almalara sebep olduğuna dikkati çeken Özkaya, damlacık enfeksiyonunun bu yolla solunum yollarına daha hızlı sirayet ettiğini, hızlı harekete bağlı olarak da insanların birbirlerine ter ve vücut sekresyonlarını sıçratmalarının herkes için risk oluşturduğunu aktardı.
Nefes nefese bırakacak düzeyde ve aşırı terlemeye neden olacak efordaki egzersizlerden mümkün olduğunca kaçınılmasını gerektiğine dikkati çeken Özkaya, "Spor salonlarındaki koşu bantlarının hızının da azami 6 km/saat olarak sınırlandırılmalı. Buna ek olarak kapalı ortamlarda dikkat edilmesi 3 önemli nokta var. Ortak temas edilen noktalarda ellerinizi yıkamayı ve temas eden cihazların temizliğine dikkat edin. Kendi havlunuzu kullanın. Spor sonrası duş almayı mümkünse kendi evinizde yapın." değerlendirmesini yaptı.