Dünyada ve ülkemizde teknolojinin gelişmesiyle birlikte ameliyat yöntemleri de değişiyor. Robotik minimal invaziv cerrahi tekniği operasyon sırasında cerraha ve sonrasında hastaya önemli konfor sunan bir sistem olarak biliniyor. Genel cerrahi, kadın doğum veya üroloji gibi birçok alanda kullanılan robotik cerrahi; böbrek naklinin alıcı ve verici ameliyatlarında bir süredir kullanılıyordu. Ancak son dönemde teknolojinin ilerlemesi ve cerrahi tecrübenin artması ile birlikte artık karaciğer nakli vericisinin organ alımı işlemi sırasında da kullanılmaya başlandı.
Suudi Arabistan'da King Faisal Hastanesi'nde Prof. Dr. Dieter Broreing tarafından gerçekleştirilen Dünya'nın ilk robotik karaciğer naklinin ardından Genel Cerrahi ve Organ Nakli Uzmanı Prof. Dr. Kamil Yalçın Polat, Dr. Broreing ile çalışmalara başladı. Bir yıllık robotik eğitiminin ardından, Prof. Dr. Polat ve ekibi tarafından Türkiye'de ilk kez bir karaciğer nakli vericisinden organ alımı işlemi 'Da Vinci robotik cerrahi' ile yapıldı. Prof. Dr. Polat, şunları söyledi: "Robotik minimal invaziv teknik, cerrahi ekip ve hasta için önemli kolaylık sağlamaktadır. Vericinin ameliyat sonrası daha çabuk iyileşmesi, küçük kesi kullanılması sayesinde daha kısa sürede günlük hayatına dönmesi robotik cerrahi ile mümkün olmaktadır."
KÜÇÜK KESİDEN YAPILIYOR
Karaciğer naklinin klasik tekniğinde hastanın sağlıklı karaciğerinin çıkarılıp bağışlanan karaciğerin yerleştirilmesi için göğüs kafesinin hemen altından 3-4 milimetrelik dikey ve 12-16 milimetrelik yatay bir kesi yapıldığını belirten Prof. Dr. Polat, şöyle dedi: "Robotik yöntem ile yapılan minimal invaziv cerrahilerde 2-4 cm'lik bir kesiye ilaveten 3 tane 8 milimetrelik delik aracılığıyla ameliyat yapılmaktadır. Ameliyat sırasında cerrah, ameliyat masasının yanında bulunan ve ameliyatı kumanda edebilecek olan konsolda oturmakta ve robotu kullanmaktadır. Konsoldan alınan görüntüyle cerrah tüm detayları görebilmekte ve kolları hareket ettirebilmektedir."
ROBOT KOLLAR İNSAN ELİNDEN DAHA UFAK
Robotta bulunan 4 kolun 540 derece dönüp 6 yöne hareket edebildiğini söyleyen Prof. Dr. Polat, "Kollardan biri kamera olarak kullanılmaktadır. Yüksek çözünürlüklü 3 boyutlu görüntü, kamera tarafından 10 kat büyütülerek cerraha yansıtılmaktadır. Böylelikle ameliyat bölgesi çok daha net ve ayrıntılı olarak görüntülenebilmektedir. İnsan elinden daha ufak boyutlarda bulunan robot kollar, cerrahın elinin uzanamayacağı noktalara da erişebilmektedir. Bu nedenle robotik cerrahi hem hastaya hem de cerraha avantaj sağlamaktadır" dedi.
DONÖR 12 SAAT SONRA AYAĞA KALKABİLİYOR
Robotik cerrahi yöntemiyle vericinin iyileşme sürecinin oldukça kısaldığını söyleyen Prof. Dr. Polat, "Canlıdan organ nakli ameliyatlarında en büyük fedakarlığı yapan donörler, karaciğer naklinde karaciğerinin bir parçasını hastaya vermek için gönüllü olmaktadır. Vericinin karaciğeri ameliyat sonrası kendini yenilemekte ve kişi bir süre sonra hayatına kaldığı yerden devam edebilmektedir. Hatta 12 saat sonra ayağa kalkabilmekte, bir ay içinde spor yapacak duruma dahi gelebilmektedir" dedi.