Ramazan orucu nedeniyle gün içinde uzun süreli açlık ve sonrasında bayram ile birlikte yeme alışkanlıklarının yeniden değişmesi sindirim sistemi ile ilgili bazı sorunlara yol açabiliyor. Özellikle bayram süresince kontrolsüzce tüketilen tatlı ve yemekler fazla kiloları da beraberinde getirebiliyor. Bayram boyunca özellikle kalp ve mide sorunları olanlar ile yüksek tansiyon ve diyabet hastalarının beslenmelerine özen göstermeleri gerekiyor. Dyt. Betül Merd de, vatandaşlara uyarılarda bulunarak, bayram kahvaltısında aşırıya kaçılmaması gerektiğini dile getirdi.
GÜNE HAFİF BİR KAHVALTIYLA BAŞAYIN
Merd, "Ramazan'da değişen beslenme alışkanlığı, bayramın başlamasıyla sona erecek. Bunun için Ramazan öncesinde eski yeme alışkanlığına yavaş yavaş dönmek gerekir. Ramazan nedeniyle bir ay boyunca gündüzleri devam eden açlık hissinin ortadan kalkacağı düşüncesi genellikle aşırı yeme isteğine neden olmaktadır. Bayram sabahı erken saatte güne hafif bir bayram kahvaltısıyla başlanmalıdır. Kahvaltıda ağır kızartmalar yenilmemeli, tuz içeriği yüksek besinlerden uzak durulmalıdır. Poğaça, açma ve börek gibi hamur işleri ile sucuk, salam ve sosis gibi ısıl işlem görmüş besinler ilk gün yenmemelidir. Peynir, yumurta ve süt gibi protein kaynakları tercih edilmeli, zeytinin yanı sıra salatalık ve domates gibi mideyi yormayan sebzeler tercih edilmelidir" dedi.
TATLI SEÇİMİNE DİKKAT
Bayram ikramlarına dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Betül Merd, "Ramazan bayramında kilo problemi olanların bayramın vazgeçilmezleri arasında olan şeker ve şerbetli tatlıları günde 1 porsiyon tüketmelerinde yarar vardır. Ancak tatlı tüketilecekse az şekerli sütlü tatlılar ve meyve tatlıları ile dondurma tercih edilmelidir. Genellikle insanların önemli bir kısmı Ramazan'da kaybettikleri kilonun bir bölümünü 3 günlük bayram süresince ve sonraki günlerde aldıkları bilinmektedir. Bayram ziyaretlerindeki ikramlarda aşırıya kaçmamak gerekir. Şerbetli ağır tatlılardan uzak durulmalıdır. Bayramda tatlı ikram edilecekse meyve tatlıları veya sütlü tatlıları tercih edilmelidir. Misafirlere fındık, ceviz ve fıstık gibi kuruyemişler ile kuru meyvelerden yapılan komposto ile ayran servis edilebilir" ifadelerini kullandı.
SIVI ALIMINA DİKKAT ETMEK ÖNEMLİ
Dyt. Betül Merd, günde 8-10 bardak su içilmesi gerektiğini kaydederek, "Ramazan ayı boyunca vücuda yeterli miktarda sıvı alımı olmadığı için bayramda da genellikle su tüketimi unutulmaktadır. Sindirimi kolaylaştıran su, zararlı maddeleri vücuttan attığı için canlı yaşamında önemli bir yere sahiptir. Bunun için bayramda günde 8-10 bardak su içmeye özen gösterilmelidir. Özellikle bayram ziyaretlerinde ikram edilen kafeinli, gazlı ve şeker oranı yüksek içeceklerden uzak durulmalıdır. Günde 1-2 fincan kahveden fazlası içilmemelidir. Bu içeceklerin yerine ev sahiplerinin de su ve ayran ikram etmeleri daha sağlıklı olacaktır" diye konuştu.
SPORA GERİ DÖNÜŞ
"Az yiyip çok hareket edin" diyen Merd, "Bayramda az miktarda ve sık yemeye özen gösterilmeli, sindirim sistemini yormayan sağlıklı besinler tüketilmelidir. Öğlen yemeğinde zeytinyağlı sebze yemekleri ile hafif ızgara et ve salatadan oluşan bir sofra tercih edilmelidir. Öte yandan, ara öğünde meyve ve yoğurt tercih edilmesi daha sağlıklı olacaktır. Akşam yemeği de hafif besinler tüketilmeli, öğün zamanı için gece geç saatler tercih edilmemelidir. Ramazan ayı nedeniyle yapılamayan yürüyüş ve spora geri dönülmelidir. Tempolu yürüyüşler ve spor metabolizma hızını artırmakta, vücudu zinde tutmaktadır. Özellikle bayram ziyaretlerinde besinler yoluyla fazladan alınan enerji bu sayede harcanacaktır. Öncelikle kısa, daha sonrada orta mesafeli yürüyüşlerle başlanmalı, başlangıç için vücudu yoracak ağır aktivitelerden kaçınılmalıdır" şeklinde konuştu.