Psikiyatri Uzmanı Dr. Haluk Aksu, merkez üssü Kahramanmaraş olan 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde meydana gelen depremlerden etkilenen vatandaşlara yönelik psikolojik destek önerilerinde bulundu.
Aksu, "Travma yaşayan kişiler için ilk etapta önerebileceğimiz şeylerden bir tanesi kişilerin normal hayatlarına geri dönmelerini sağlamamız. Böylesine büyük bir travmaya maruz kalan kişilerde belli başlı duygular gelişmeye başlıyor. Öncelikle kendilerini çaresiz hissediyorlar. Üzüntü, endişe ve korku içindeler. Çünkü birilerini kaybettiler. Duygusal belirtilerin büyük bölümünü biz akut stres reaksiyonu olarak adlandırıyoruz. İlk dönemde bu belirtilerin çoğu, beklediğimiz bir duygu kümesi. Bir ay kadar sürebiliyor."
"Bunlar tehlikeli durumda birçok insanda oluşan uyaranlar. Gerekli sosyal destekle, yaraların sarılması gereken çeşitli bir takım müdahalelerle çoğu kişi bunları genellikle atlatıyor ama maalesef bazıları, özellikle altta psikiyatrik hastalıkları olanlar, yardım destek sistemleri çok fazla olmayanlar bu travma izlerini atamayacak ve bizim travma sonrası stres bozukluğu dediğimiz ve kronik seyredebilen bir başka hastalığa dönmeye başlayacak. O zaman psikososyal destek sistemlerini ek olarak psikoterapi ve ilaç tedavisi gibi çeşitli ek yollar izlememiz gerekecek" ifadelerini kullandı.
"Ekiplere de psikososyal destek vermemiz gerekiyor"
Bölgeye yardıma giden ekiplerin de desteğe ihtiyacı olabileceğini vurgulayan Aksu, şunları söyledi:
"Bu alanda yardıma giden insanların travmatize olma ihtimalleri yüksek. Bu nedenle bu kişilerin zaman zaman dinlendirilmesi, oradaki çalışma şartlarının düzeltilmesi gerekiyor. Orada bekleyen halkın yakınlarını göçük altında bekleyen ya da yakınlarını kaybeden kişilere psikososyal destek vermemiz gerekiyor. Depremde aileler bir arada kurtarıldıysa aileleri birbirinden ayırmamaya çalışıyoruz çünkü sosyal bağlantıyı sürdürdükleri zaman travmanın etkileri nispeten daha kolay baş edebilecekleri bir halde oluyor. Çevre tarafından doğru bilgilendirmeleri gerekiyor. Depremden sonra çok fazla bilgi kirliliği oluyor. En önemlisi oradaki insanlara güvende olduklarını belli etmek."
"Yazılı basını takip etmelerini öneriyoruz"
Bölgeyi takip etmek isteyenlere yazılı basını öneren Aksu, "Travmayı çeşitli sosyal iletişim araçlarından takip eden bir grup insan da ruhsal anlamda etkileniyor. Bizler travma yaşamasak bile yaşanılan travmayı gördüğümüzde bu travmaya benzer belirtileri bizler de yaşayabiliyoruz. O yüzden daha çok yazılı basındaki bilgileri takip etmelerini öneriyoruz. Bazen insanlarda suçluluk psikolojisi oluşuyor. Sanki izlemeyince o kişilere yardımcı olamayacağını zannediyor. Bölgeyi çok fazla takip edip de psikolojik anlamda sorun yaşayan çok fazla insan oluyor" dedi.