Prof. Dr. Nuh Zafer Cantürk, 10 Aralık'ta Cumhurbaşkanlığı kararıyla Kocaeli Üniversitesi'ne Rektör olarak atandı. Yaptığı çalışmalar ile geçmişte de dikkat çeken Cantürk, Rektör olarak da Kocaeli Üniversitesi'ni çok daha yukarılara taşımaya da kararlı. Rektörlüğü yanı sıra Cerrah da olan Prof. Dr. Cantürk, hem 4 Şubat Dünya Kanser günü ile ilgili açıklamalarda bulundu hem de Kocaeli Üniversitesi'nin sahip olduğu olanakları anlattı.
"Kanser sayısı artsa da ölümler de azalış var"
Rektörlük gibi idari görevlerinin yanı sıra aynı zamanda Genel Cerrah olan Prof. Dr. Cantürk, 4 Şubat Dünya Kanser Günü ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Günümüzdeki kanser hastası sayılarındaki artışın dikkat çekici olduğunu ancak bu artışın, teknolojik gelişmeler ve
insanlarda oluşan farkındalıklar sayesinde erken tanıdan kaynaklandığını aktaran Cantürk, "Geçmiş dönemde kanserden kaybettiğimiz ancak bunun tanısı konmamış hastalarımız mevcuttu. Bugün ise gelişen teknoloji ile kanserlere kolay tanı koyabiliyoruz. Tabi bu da sanki günümüzde kanser hastalarında bir artış varmış izlenimi veriyor. Örneğin kadınlarda en sık görülen meme kanseri hem dünyada hem ülkemizde artış eğiliminde ancak istatistiklere baktığımızda meme kanserinden kaynaklı ölümlerde düşüş görülüyor. Hem günümüz teknolojisi sayesinde geliştirilen tedavi yöntemleri hem de yapılan farkındalık çalışmaları ile erken tanı konulması, meme kanseri kaynaklı ölümlerdeki azalışı sağlamış durumda." dedi.
Dikkat! Erkekler de Meme Kanseri olabilir
Meme kanserinin erkeklerde görülme ihtimaline de değinen Prof. Dr. Cantürk, "Meme kanseri için en önemli iki risk kadın olmak ve yaşlanmaktır. Kadınlık hormonu dediğimiz östrojen, meme kanseri oluşumunu kolaylaştıran bir faktör. Tabi bu hormon belli oranda da olsa erkeklerde de var. Baktığımız zaman her 100 meme kanserinden birinin erkek hasta olduğunu görüyoruz. Erkeklerde görülen meme kanseri genel itibariyle genetik geçişli olarak görülüyor. Kadınlarda genetik geçişli meme kanseri oranı daha düşükken erkeklerde daha yüksek. Tabi bununla birlikte erkeklerde görülen meme kanseri daha agresif olabiliyor. Bu sebeple de ihmal etmemek gerek. Eğer memede şekil değişikliği, memede kanlı akıntı veya
meme de ele gelen sertlik gibi yakınmalar var ise kadınlarda olduğu gibi erkeklerin de hekime gitmekten imtina etmemelerini tavsiye ediyorum." açıklamasında bulundu.
Farkındalığı artırırken endişeyi de artırmamalıyız
Toplumda farkındalığı artırırken zarar vermememiz gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Cantürk, "Kanserde farkındalık oluşturmak, hem toplumumuzun bilinçlenmesi hem de erken teşhisin sağlanması açısından oldukça önemli. Kocaeli Üniversitesi olarak çok sayıda kurum ve kuruluşla farkındalık adına çalışmalar yapıyoruz. Ama tabi bu farkındalığı oluştururken dedikkat etmeliyiz. Farkındalık artırırken, toplumun endişesini de artırmamak gerekiyor. Örnek vermem gerekirse genel itibariyle her 8 kadından 1'inin meme kanserine yakalanacağı söylenir. Aslında bunu bu şekilde söylemek kadınlar arasında endişeye neden oluyor. Çünkü meme kanserinde en önemli iki faktörden biri kadın olmak iken bir diğeri yaştır. Yani 20
yaşındaki bir kadının meme kanserine yakalanma riski ile 100 yaşında bir kadının meme kanserine yakalanma riski çok farklıdır. Yaş ile birlikte bu risk artar. Bunu doğru anlatmak farkındalığı artıracağı gibi endişeyi de azaltacaktır." dedi.
Kansere pek çok faktör etki ediyor
Kansere pek çok faktörün sebep olabileceğine de değinen Prof. Dr. Cantürk, "Sigara, alkol gibi kötü alışkanlıklar, yaşam tarzı, çevre kirliliği, beslenme alışkanlığı, aşırı kilo, obezite gibi pek çok konu kanser riskini arttıran faktörler arasında yer alır. Tabi bu konuda Devletimizin ve Sağlık Bakanlığımızın önemli çalışmaları mevcut. Örneğin sigara ile mücadele de oldukça önemli projelere imza atıldı ancak ülkemizde gençler arasında hala sigara tüketim oranı yüksek. Bir kere başlandığında da bundan kurtulmak zor olabiliyor o sebeple aslında sigaraya başlamayı engelleyebilmek daha da önem arz ediyor." dedi.
Cantürk'ün çok sayıda STK'da görevi bulunuyor.
Kocaeli Üniversitesi Rektörü olmak ile birlikte akademik çalışmalarına devam ettiğini ve mesleğiyle ilgili olarak çeşitli STK'larda görevler aldığını belirten Prof. Dr. Cantürk, "Meme Cerrahisi Derneği'nin kurucusu, Meme Bilimler Akademisinin Başkan Yardımcısıyım. Bu iki
dernek kapsamında hem toplumumuza yönelik hem de cerrah arkadaşlarımıza yönelik çeşitli eğitimler, kurslar düzenledik. Tabi bununla birlikte SENATURK Başkan Yardımcılığı görevini de yürütmekteyim. Tabi bu STK'lar ile birlikte uluslararası kuruluşların da
destekleriyle çok sayıda bilimsel toplantılara imza attık. Önümüzdeki Mayıs ayı içerisinde 7. Uluslararası SENATURK Mayday toplantımızı gerçekleştireceğiz. İngiltere, Almanya, İsviçre ve ülkemizden çok değerli cerrahlar konuşmacı olarak yer alacaklar. Bunun yanı sıra da
Başhekim olduğum dönemde Marmara Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi'nden akademisyen arkadaşlarımızla kurduğumuz Sağlıkta Kalite İçin İnovasyon Derneği (SAKİD) Başkanlığı görevini yürütmekteyim. Ülkemizdeki sağlıkta kaliteyi arttırmaya yönelik USKAF
adını verdiğimiz çalışmalara imza attık. Geçtiğimiz Eylül ayında 7'incisini Sağlık Turizmi ve Uluslararası Sağlık Hizmetleri başlığı ile gerçekleştirdik." dedi.
Kocaeli Üniversitesi kanserle mücadelede önemli bir merkez konumunda
Kanserle mücadele ve tedavi yolları konusunda Kocaeli Üniversitesi'nin olanaklarına da değinen Prof. Dr. Cantürk, pandemi dönemi öncesi hizmete başlayan ve özellikle Marmara Bölgesi'nde önemli bir merkez konumuna gelen Kocaeli Üniversitesi Hastanesi Semahat Aracı Onkoloji Hastanesi ve Palyatif Bakım Merkezi ile ilgili bilgiler paylaştı. Merkezin, iş insanı Vefa İbrahim Aracı ve Zümran Aracı'nın destekleriyle anneleri Semahat Aracı'nın
adını yaşatmak adına yaptırıldığına dikkat çeken Prof. Dr. Cantürk, "Kanser, yarattığı ruh hali bile kötü olan bir hastalık, bu sebeple kanser tedavisi olan hastalarımızın morallerinin yüksek olması çok önemli. Bizler de en azından tedavi sırasında hastalarımızı olabildiğince konforlu
tutmaya çalışıyoruz. Bu merkez bize bu olanağı sağlıyor. Aynı anda 50 kadar kanser hastamıza kemoterapi ilacı verebiliyoruz. Kemoterapi bölümümüz bölmelerden oluşuyor. Hastalar birbirini olabildiğince az görüyor. Her bölmede bir koltuğumuz mevcut, koltuklarda
televizyonlarımız var. Steril ve tam otomatik cihazlarda hazırladığımız kemoterapi ilaçlarımızı, hastalarımıza veriyoruz. Tabi kemoterapi uzun ve zorlu bir süreç. 3-4 saat sürebiliyor, onların en azından bu süreçte ilaçlarını konforlu bir şekilde almalarına gayret gösteriyoruz. Şu anda bölgemizin ihtiyaçlarını karşılamada önemli bir merkez konumundayız." dedi.
KOÜ geliştirdiği çalışmalarla her geçen daha da ilerliyor
Kocaeli Üniversitesi'nin kurulduğu günden bu yana çok önemli aşamalar kaydettiğini, her geçen gün gücüne güç kattığını ve üst sıralara tırmandığını vurgulayan Rektör Prof. Dr. Nuh Zafer Cantürk, "Kanser tedavisi ve erken teşhis konusunda; Kök Hücre, Genetik gibi, çok sayıda araştırma laboratuvarlarımızda çalışmalarımız sürdüğü gibi bu çalışmaları multidisipliner olarak da gerçekleştiriyoruz. İşin teknolojik, yazılım boyutu da günümüzde önem kazanmış durumda. Bunların hepsi kanserle mücadelede rol alıyor. Kendimden örnek vermem gerekirse, meme kanseri tanısında yapay zeka ile ilgili çalışmalarımız var. Bunun yanında Tiroit kanserlerinin tanısını koyabilmek için neural networks sistemi üzerine
çalışmalarımız var. Hastaların ameliyat sonrası takipleriyle ilgili bir aplikasyon oluşturup hastanemizde ve hastanemiz dışında kanser hastalarının takibini daha canlı yapabilmek adına yine bilgisayar mühendisliği ile çalışmalarımız mevcut. Tabi sağlık alanında da çeşitli çalışmalarımız sürüyor, bunları zaman zaman kongrelerde sunuyoruz. Meme kanseri öncesi protein ve kalori kısıtlaması ile ilgili çalışmalarımız oldu. Bu çalışmalarımızı Kasım ayında Harvard'taki bir toplantıda sunduk. Kocaeli Üniversitesi olarak çok başarılı akademisyenlere sahibiz. Bu arkadaşlarımız önemli çalışmalara imza atıyorlar. Ancak biz ne kadar çok araştırma ve çalışma yapsak da bunu yeterli görmüyoruz. Daha fazlasını yapabileceğimizi
biliyoruz. Daha fazlasını yapmak için çalışıyoruz, Benim hep söylediğim bir söz var koşacağız diyorum. Durmayacağız, koşacağız ancak bu şekilde başarıyı yakalayabiliriz." diyerek en büyük hedeflerinin sadece sağlık alanında değil, mühendislik, teknoloji, fen bilimleri, sosyal bilimler gibi alanlardaki araştırma sayılarını arttırmak ve Kocaeli Üniversitesini daha üst basamaklara taşımak olduğunu söyledi.
"Başarı ile gelen mutluluk, yorgunluğu nötralize ediyor"
Tüm bu temponun kendisini mutlu ettiğini de sözlerine ekleyen Cantürk, "Hayatta mutlu olmanın yolunun bir şeyler üretmekten geçtiğine inanıyorum. Çalıştığınız zaman fiziki yorgunluk mutlaka olacaktır ancak işinizi iyi yaptığınız ve başarıya ulaştığınız zaman aldığınız mutluluk o yorgunluğu nötralize ediyor. O yüzden enerjimiz yüksek. Tabi ki Rektörlük işlerimizi aksatmayacağız. Mesaimizin %80'nini rektörlük tarafına ayıracağız ama
saat 4'den sonra da hastalarımıza bakmaya, ameliyatlarımızı gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Öğrencilerimize ders vermeye devam edeceğiz." diyerek Kocaeli Üniversitesi'ni tüm fakülteler ve akademisyenlerle birlikte daha ileriye taşımaya gayret göstereceklerini
vurguladı.
KOÜ Nature Indeks'te ilk 10'da
Rektör Prof. Dr. Nuh Zafer Cantürk, son olarak Kocaeli ve Kocaeli Üniversitesi'ne büyük bir aidiyet duygusu ile bağlı olduklarını, Kocaeli ortak paydasında, bu kente hizmet için herkesin katkı vermesi gerektiğini belirtti. Prof. Dr. Cantürk, "Ben Kocaeli Üniversitesi Rektörü Zafer Cantürk olarak koşacağım diyorum ve koşmaya da başladık. Temel bilimler araştırmanın lokomotifi olacaktır. Temel bilimlerdeki arkadaşlarımızın çalışmaları ve destekleri oldukça önemli olacaktır. Örneğin Fizik bölümü hocalarımızın çalışmaları ve yayınları ile Nature Indeks'te Kocaeli Üniversitesi ilk 10'a girme başarısı gösterdi. Katkı sunan arkadaşlarımıza teşekkürlerimi sunuyorum. Yaptıkları takdire şayan." diyerek sözlerini sonlandırdı.