Prof. Dr. Kurt, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersin Tan ve uzmanların katılımıyla, Türkiye'de nöropotik ağrı (yanma, batma, elektriklenme gibi belirtilerle ortaya çıkan ve klasik ağrı kesicilerle tedavi edilemeyen ağrı) görülme sıklığını ele almak üzere çalışma yürüttüklerini belirtti.
Çalışmada Karadeniz, Marmara, İç Anadolu, Akdeniz gibi farklı bölgelerde nöroloji kliniklerine başvuran hastaların incelendiğini dile getiren Kurt, "Türk toplumunun genel olarak ağrı eşiği düşük, ağrıyı daha çok hissediyor. Toplumsal, sosyal, kültürel faktörlerin de bunda etkisi olabilir. Toplum olarak ABD, Avrupa toplumuna göre daha az egzersiz yapıyoruz, bu da bir etken. Genel gözlemlerimiz de bu yönde, Batı toplumlarına göre ağrıyı duygusal içeriğiyle birlikte daha yoğun yaşıyoruz" ifadesini kullandı.
KOVİD-19 BİRÇOK SİNİRİ ETKİLİYOR
Kurt, ayrıca Kovid-19'u atlatmasına karşın şikayetleri uzun dönemli devam edenlerde nöropatik ağrıları daha sık gördüklerini söyledi. Kurt, "Uzun Kovid (Long Covid) Sendromu yaşayanların yüzde 25'inde nöropatik ağrılar görülebiliyor. Oldukça sık bir oran. Bu durum, hastalığı ağır geçirmek, yoğun bakımda yatmak gibi farklı nedenlerin yanında enfeksiyon kaynaklı sinir hasarından da kaynaklanabiliyor. Kovid-19, koku ve tat alma kaybına da yol açabiliyor. İşte koku ve tat alma duyusunu da ileten sinirlerin içinde olduğu birçok siniri etkileyip ağrılara neden olabiliyor" ifadesini kullandı.
KLASİK AĞRILARDAN FARKLI
Nöropatik ağrıların, duyu sinirlerinin etkilenmesine bağlı olarak ortaya çıktığını vurgulayan Kurt, hastaların 'Çok yorgunum, zihnim aydınlanmamış gibi hissediyorum, uyku problemi yaşıyorum' gibi şikayetlerle hastanelere başvurduğunu kaydetti.