Ulusal Nöroloji Kongresinde rüyalarla ilgili yaptığı sunum sonrası bir araya geldiğimiz Akyıldız, insanoğlunun rüyasında gördüğü şeyleri hep merak ettiğini belirtti.
Akyıldız, rüya ile ilgili çalışmaların ilk olarak 1850'lerde başladığını kaydetti. Araştırmaların zamanla giderek arttığını böylelikle uyku evrelerinin tespit edilebildiğini vurgulayan Akyıldız, "Rüyalar farklı uyku evrelerinde ortaya çıkıyor. Temel olarak iki uyku evresi var. Non-REM ve REM. Bir yerden düştüğünüz, olmayacak şeyleri gördüğünüz, içinde duygu barındıran, heyecanlı, sabaha karşı yoğunluğu artan rüyalar REM evresi. Gün içinde stresli durum varsa rüyadan etkileniyor. Can sıkıcı bir olay yaşamışsanız REM dönemindeki rüyayla birlikte o duygu ortadan kalkabiliyor. Bu kötü bir şey değil. Süreğen olması kötü çünkü bu sayede anksiyete azalabiliyor. Kötü rüya stresle baş etmeyi daha kolay hale getirebiliyor. REM uykusu aynı zamanda yaratıcılığı besliyor. Mesela periyodik tabloyu bulan Dimitri Mendeleyev uyandıktan sonra cetveli çizmiştir" diye konuştu.
HATIRLAMADIĞINIZA ÜZÜLMEYİN
Kör olan insanlar da dâhil herkesin rüya görebileceğini kaydeden Akyıldız, "İnsanlar rüyaları hatırlamıyorum diye üzülmesin. Rüyaların unutulmaması farkına varmadığınız uyanma reaksiyonları olduğunu gösteriyor. Kısa uyanmalar sonucunda rüyaları hatırlayabiliyoruz" ifadesini kullandı.
RÜYA YÖNETEBİLİYOR
Rüya içinde rüya olarak adlandırılan lucid dreaming (berrak rüyalar) hakkında da bilgi veren Akyıldız, "Günümüzde popüler olan lucid dreaming ile daha çok gençler ilgileniyor. Rüyalar yaratıcı kişilerde veya patolojik sorunu olanlarda ortaya çıkabiliyor. Beyin rüyanın farkına varıyor ve rüyayı yönetebiliyor. Rüya görenlere gözlerini kırp, sağa sola oynat deniyor. Bunları yapabiliyor" açıklamasını yaptı.