Yaşlanmayla birlikte gelen bilişsel değişiklikleri anlamak, normal veya patolojik (hastalık) olanları ayırt edebilmek önem taşıyor. Sağlıklı bireyler de yaşlanmayla ilişkili bazı bilişsel değişiklikler yaşayabiliyor. Kelime dağarcığı gibi bazı bilişsel yetenekler, beyin yaşlanmasına dayanıklı oluyor ve hatta yaşla birlikte gelişebiliyor. Akıl yürütme, bellek ve işleme hızı gibi yetenekler ise zaman içinde yavaş yavaş azalıyor. Bu yeteneklerdeki gerileme hızı kişiden kişiye oldukça değişkenlik gösterebiliyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Dr. Büşra Ölmez, yaşlı yetişkinler arasında en yaygın bilişsel şikayetlerden birinin hafızadaki değişiklikler olduğunu belirtti. Halk arasında "bunama" olarak bilinen demansın, "yerleşmiş, var olan, edinilmiş olan zihnin sonradan yitirilmesi" anlamını taşıdığını vurgulayan Ölmez,"Demans olarak nitelendirilebilecek bir zihinsel bozulma, birden fazla kognitif (bilişsel) işlevi bozarak, kalıcı ve sıklıkla da ilerleyici oluyor." ifadelerini kullandı.
Ölmez, demansın, işlevsel bozukluğa neden olmuş yani mesleki performans, mali işlerde bağımsızlık, sıradan aygıtların kullanımı, hobiler, ev işleri, kişisel bakım gibi özetlenebilecek günlük yaşam aktivitelerini bozmuş şiddette olması gerektiğini belirterek, "Burada işlevsel bozukluğun kognitif bozukluğun yansıması olmasına karar vermek önem taşıyor. Unutkanlık yaşayan kişilerin nöroloji uzmanına başvurmaları gerekiyor. Nöroloji uzmanı unutkanlığın nedenini belirliyor ve uygun tedavi planını oluşturuyor. Yaşlılıkla ilişkili bellek bozuklukları yaygın bir sorun olarak karşımıza çıkıyor ancak sağlıklı bir yaşam tarzı benimseyerek ve düzenli tıbbi kontroller yaparak bu süreci daha iyi yönetilebiliyor." değerlendirmelerinde bulundu.
Yaşa bağlı bilişsel değişikliklerin kişiden kişiye farklılık gösterdiğinin altını çizen Ölmez, şunları kaydetti:
"Bilişsel değişikliklerin her bireyde farklı seyretmesinin bir kısmı genetik farklılıklara bağlanabiliyor ve çalışmalarda genel bilişsel yeteneğin yüzde 60'ının genetiklere atfedilebileceği tahmin ediliyor. Tıbbi hastalıklar, psikolojik faktörler, görme ve işitme bozuklukları gibi duyusal eksiklikler de yaşa bağlı bilişsel gerilemeyi hızlandırabiliyor. Bu durumda, yaşla ilişkili bilişsel gerilemeyi önleyebilecek veya geciktirebilecek belirli faktörlerin olup olmadığı önem taşıyor. Bulmaca çözmek, kitap okumak, bilgisayar kullanmak, müzik aletleti çalmak, egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek, bahçe işleriyle uğraşmak, seyahat etmek, kültürel etkinliklere katılmak, arkadaşlar ve aile ile sosyalleşmek ileri yaşta yüksek bilişsel fonksiyonları korumak adına önerilen aktiviteler arasında yer alıyor."
"CİHAZ KULLANMAK İÇİN ÇOK GEÇ KALINMAMASI GEREKİYOR"
Bayındır Kavaklıdere Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Yusuf Ziya Güler ise ileri yaşa bağlı işitme azlığının, her iki kulakta simetrik olarak ortaya çıkan ve kelimeleri ayırt etme güçlüğünün eşlik ettiği bir işitme kaybı türü olduğuna dikkati çekti. Güler, "Başlangıçta genellikle tiz seslerde görülmekle beraber zamanla diğer frekanslarda da tutulum görülüyor. Sebebi ileri yaşın getirmiş olduğu hücresel deformasyonlar, dejenerasyonlar ve atrofi oluyor." ifadelerini kullandı.
Güler, iç kulakta hasarın ön planda olduğu bölgeye göre hastaların şikayetlerinde farklılıklar görülebildiğinin altını çizerek, şunları kaydetti:
"Bazı hastalarda bütün frekansları aynı şiddette tutan ve kelimeleri ayırt etme kabiliyetinde daha ılımlı düşmelerin görüldüğü kayıplar olduğu gibi, daha hızlı başlangıç gösteren ve kelimeleri anlama, ayırt etme yeteneğinin hızla kaybolduğu durumlar da görülebiliyor. Bu hastaların tedavisinde yapılabilecek tek şey işitme cihazı önermek oluyor. Özellikle kelimeleri ayırt etmede çok zorluk yaşamayan hastalarda cihazlar çok faydalı oluyor, bu nedenle cihaz kullanmak için çok geç kalınmaması gerekiyor."