Soğuk geçen kış günleri havaların ısınması ile kendini ılık bahar havasına bıraktı. Bazı kişilerde doğanın uyanması ile allerjik şikayetler de bu mevsimde başlıyor. Doğa kendini büyütmek ve geliştirmek ister iken, polenler rüzgarın etkisiyle kilometrelerce yol kat ederek şehirlerdeki evlere ulaşabiliyor. Bahar alerjileri çeşitli klinik şikayetler ile kendini gösterebilir. En sık karşılaşılan tablo 'Saman Nezlesi' olarak bilinir. İç Hastalıkları Uzm. Dr. Pınar Sarıyıldız, burun tıkanıklığı, hapşırma, burun ve geniz akıntısı, gözlerde sulanma ve yaşarmalar, öksürük gibi belirtilerin saman nezlesine işaret ettiğini belirtti.
''Polen mevsiminde şikayetlerde artma normaldir''
Polen mevsiminde şikayetlerin arttığına dikkat çeken Uzm. Dr. Pınar Sarıyıldız, ''Allerjik bronşit yani astım hastalarında da polen mevsiminde şikayetlerde artma gelişmesi olağandır. Bu tablo öksürük, hırıltı ve nefeste daralma gibi şikayetler ile karşımıza çıkabilir. Her iki klinik durumda şikayetler Covid-19 dahil diğer viral enfeksiyonlarda da karşımıza çıkabilir. Alerjiler bir enfeksiyon hastalığı olmadığı için bu kişilerde yüksek ateş, üşüme, titreme, kırgınlık, halsizlik, yorgunluk, kas ağrıları, göğüs ve sırt ağrısı gibi viremiye bağlı semptomlara rastlamayız. Klinikte sık rastlanan diğer bir tablo ise kaşıntı, kızarma ve deride gelişen kabarıklıklar şeklinde ortaya çıkan cilt reaksiyonlarıdır'' şeklinde konuştu.
Alerjiyi tetikleyen etkenlerden uzak durma önerileri
Dr. Sarıyıldız, alerji tetikleyen etkenlerden uzak durulmasın için yapılması gerekenleri şöyle açıkladı: ''Evinizde polen filtresi olan klima cihazı kullanmak. Evinizde iken veya arabanız ile seyahat ederken camları gerekli olmadıkça açmamak, aracınızın klima filtrelerinin düzenli kontrolünü yaptırmak. Şikayetlerinizi arttırıyor ise evinizde tüylü evcil hayvan bulundurmamak ve bitki yetiştirmemek. Evinizde toz ve polenleri barındırma ihtimali yüksek olduğu için halı, kilim, tüylü yastık veya minder kullanmamak. Polenlerin yoğun olduğu gün saatlerinde gerekli olmadıkça dışarı çıkmamak; eğer dışarı çıkmanız gerekiyor ise maske kullanmak ve evinize döndüğünüzde duş almak. Sigara kullanmamak ve sigara dumanından uzak durmak. Ev ve iş ortamlarında kuru hava varsa hava nemlendirici cihazlar kullanmak ilk tedbirlerdir.''
''Allerjik tablonun tetiklediği şikayetleri yatıştırmak mümkün olabilir''
Dr. Sarıyıldız, sözlerine şöyle devam etti: ''Allerjiyi tetikleyen şikayetleri yatıştırılması; antihistaminik ilaçların kullanımı, burun ve göz şikayetleri olan hastalarda allerjik burun spreyi ve göz damlalarının kullanılması, cilt şikayetlerini yatıştıran kortizonlu kremler kullanmak, astımı olan hastalarda önerilen tıbbi cihazların kullanılması ile mümkün olabilir. İnce bağırsaklar vücudumuzun en büyük emilim yüzeyidir. Hücrelerdeki parmaksı çıkıntılar emilim yüzey alanını 100-120 metrekareye çıkarmaktadır. Bu büyük emilim yüzeyi tek bir hücre katmanı kalınlığındadır. Teorik olarak bağırsaklarımız vücudun içinde bulunmasına rağmen, burası bir bariyer olarak kabul edilmektedir ve bu epitelin iç bölgesini vücudumuzun içi olarak algılamaktadır. Yüksek yüzey alanı incecik bir bariyer olarak dizayn edildiği için aslında burası bedenimizin en büyük travmaya açık alanıdır. Dolayısıyla ince bağırsak dokusunun altında bağışıklık sisteminin büyük bir bölümü her an göreve hazır bir şekilde bekliyor.''
Bağırsak sağlığına dikkat çeken Dr. Sarıyıldız, ''Bedenimizin devamlılığı adına ihtiyacımız olan besin ve sıvı emilimini sağlamak için seçici bir bağırsak geçirgenliği gereklidir. Günümüzde birtakım bağırsak kaynaklı olmayan hastalıklar, bozulmuş bağırsak bariyer işlevi ve artmış bağırsak geçirgenliği ile ilişkili olarak tanımlanmaktadır. Allerjik hastalıklar da bunların içindedir. Bu sebeple bağırsak geçirgenliğini artıran gıdalardan uzak sağlıklı beslenme alışkanlıklarına sahip olmak allerji tedavilerinde değerlendirilmesi gereken önemli noktalardan birisidir'' diye konuştu.