'Kronik Yorgunluk Sendromu'nun son yıllarda görülme sıklığının hızla yaygınlaştığını belirten Fonksiyonel Tıp çalışmaları yürüten Uzm. Dr. Aynur Ketene, "Eğer sağlık kontrollerinizi düzenli yaptırıyorsanız ve herhangi bir hastalık tespit edilmemesine rağmen geçmeyen bir yorgunluk sorunu yaşıyorsanız nedeni 'Kronik Yorgunluk Sendromu' olabilir" dedi.
TEDAVİSİ MÜMKÜN
Uzm. Dr. Ketene, kronik yorgunluğun yaygınlaşma sebebini ise şöyle açıkladı: "Günümüzde yanlış yaşam alışkanlıklarının yanı sıra çevresel faktörler de bu soruna yol açıyor. Ancak umutsuzluğa kapılmamak gerekir. Çünkü tedavisi mümkün."
HAREKETLİ YAŞAM ŞART
Uzm. Dr. Ketene, kronik yorgunluğun altında yatan nedenleri ise şöyle sıraladı:
Hazır paketli, katkı maddeli gıdaların aşırı tüketilmesi
Manyetik alanlara ve toksinlere bolca maruz kalınması
Gece 23'ten sonra hâlâ uyanık olmak, yetersiz ve kalitesiz uyku
Stresin yönetilememesi,
Spordan uzak, hareketsiz bir yaşam tarzı
Toprakta suni gübreler nedeniyle minerallerin azalması, hibrit tohumlar kullanılması
Gıdaların soğuk hava depolarında kimyasallar ilave edilerek uzun süre bekletilmesi
Tüm bunların neticesinde kişilerde sindirim ve emilim sorunları görülmesi
Kansızlık, tiroit hastalıkları, insülin direnci gibi metabolik bozukluklar ve vücuttan toksin atılımını zorlaştıran karaciğer yağlanması
Bağışıklık sisteminin düşük olması
KURTULMANIN 8 YOLU
Uzm. Dr. Ketene, 'Kronik Yorgunluk Sendromu'ndan kurtulmaya yönelik 8 etkili öneri ve uyarıda bulundu.
1- AKDENİZ DİYETİ
Kronik yorgunluk altta yatan pek çok sorunun değerlendirilmesi gereken komplike bir süreçtir. Ancak burada sindirim sisteminin dinlenmeye ihtiyacı olduğu unutulmamalıdır. Sorunun kaynağı tam olarak teşhis edilemediyse sindirim sistemine bakmak ve dolayısıyla beslenme düzenini iyileştirmek gerekir. Beslenme düzeninizi Akdeniz diyetine uygun yani taze mevsim sebze ve meyveleri, baklagiller, kaliteli proteinler (et, balık, yumurta), Omega 3'den zengin fırında balık, soğuk sıkım zeytinyağı, avokado yağı ve çörekotu yağı gibi sağlıklı yağlardan zengin olacak şekilde düzenleyin.
2- İŞLENMİŞ GIDALARDAN KAÇININ
Toksinlerden kendinizi korumak için işlenmiş karbonhidrat ve şeker içeren hazır, katkı maddeli, paketli gıdalardan ve bol tuz ve yağ içeren cips, kraker, bisküvi gibi atıştırmalıklardan uzak durun.
3- EN AZ 8 SAAT KALİTELİ UYUYUN
En geç saat 23:00'de uykuya dalmış olmak kaydıyla, sessiz ve karanlık ortamda en az 8 saat deliksiz uyuyun. Çünkü uyku sırasında salgılanan melatonin vücudu temizleyip, dinlenmiş uyanmamızı sağlayan güçlü bir antioksidan hormondur. Yatmadan 2 saat önce cep telefonlarını kapatmak, akşamları bir bardak melisa çayı ya da papatya çayı gibi rahatlatıcı çaylardan tüketmek de rahat bir uyku uyumanızı sağlayacaktır.
4- MUTLAKA EGZERSİZ YAPIN
Düzenli egzersiz ile sürdürülen aktif bir yaşam, hem vücudumuza hem de zihnimize iyi gelir. Eğer kronik yorgunluğunuz varsa egzersiz yapma düşüncesi bile size çok zor geliyor olabilir ama aslında egzersiz bedeninizi canlandırır ve harekete geçirir. Egzersizle birlikte endorfin hormonu salgılanır. Ve endorfin doğal bir ağrı kesici işlevi görür. O nedenle her gün mutlaka en az 30 dakika olmak üzere yürüyüş yapın. Mümkün oldukça toprağa basarak negatif iyon alın.
5- SİGARA VE ALKOLDEN KAÇININ
Alkol ve sigaradan kaçının. Kimyasal deterjanlar, florlu diş macunları ve parfüm gibi kozmetiklerden mümkün olduğunca uzaklaşın. Klorla dezenfekte edilen havuzlarda uzun süre yüzmemek de bağışıklık sisteminizi daha güçlü tutmanıza fayda sağlayacaktır.
6- ÖĞLE GÜNEŞİNİ KAÇIRMAYIN
Kronik yorgunluğun ortaya çıkmasına; altta yatan hastalıklar neden olabileceği gibi vücudun işleyişini bozan vitamin-mineral ve mikrobesin eksiklikleri de zemin hazırlamaktadır. D vitamini sentezlemek için ultraviole B ışınlarının hakim olduğu öğle saatlerinde güneş ışınlarının dik geldiği zamanda 15-20 dakika güneşlenebilirsiniz. Bunu yaptığınızda ertesi güne kadar duş alırken sabun kullanmamaya özen gösterin.
7- DOKTOR KONTROLLERİ ÖNEMLİ
Doktor kontrollerinizi aksatmayın ve herhangi bir kronik hastalığınız varsa doktor önerisi olmadan tedavinizi kesinlikle yarıda bırakmayın. İyi bir sindirim ve emilim sistemi için gerekmedikçe antibiyotik ve mide ilacı kullanmayın. Kullanılan diğer ilaçları ve yan etkilerini de gözden geçirebilirsiniz. Örneğin; antidepresan gibi bazı ilaçlar vücutta fazlaca magnezyum tüketilmesine neden olur. Bu nedenle zindelik hissi veren ve kasları güçlendiren magnezyumu, yeterince aldığınızdan emin olun. Gerekli testleri yaptırdıktan sonra doktorunuzun önerisiyle vitamin ve mineral takviyesi kullanabilirsiniz.
8- BAĞIRSAK SAĞLIĞINIZI KORUYUN
'İkinci beyin' olarak adlandırılan bağırsaklarda gelişen sorunlar da kronik yorgunlukla ilişkili olabilir. Şişkinlik, gaz, kabızlık ve ishal yaşamayacak şekilde mide ve bağırsak sağlığına dikkat etmek gerekir. Şişkinlik, yorgunluk, karın ve baş ağrısı gibi semptomlar, geçirgen bağırsağın en yaygın belirtileridir. Mutlaka tedavi edilmelidir.