Gelişen teknoloji, değişen beslenme biçimi ile birlikte birçok kişinin doğallıktan uzak gıdaları öğünlerin olmazsa olmaz haline getirdikleri asitli içeceklerle tüketmeyi alışkanlık haline getirdiğini bu durumun da kemik hastalıklarını arttırdığını belirten Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Mutlu Güngör, "Başta kalsiyum ardından D Vitamini, K vitamini, fosfor ve magnezyumdan zengin besinleri tüketmek kemik gelişimini ve sağlığını korumak için oldukça önemli. Ancak günümüz gençliği maalesef asitli içeceklerin adeta bağımlısı olmuş durumda. Süt ve süt ürünleri dışında balık, karaciğer için de oldukça faydalı olan enginar bunun dışında sebzelerden ıspanak, kırmızıbiber, brokoli lahanası, domates, muz, portakal gibi besinler, belirli ölçüde tüketmek kemik sağlığı açısında önem taşır. Kemik gelişimi için gerekli besin kaynaklarından özellikle yoğurt, peynir ve süt vücudumuzda 35 yaşına kadar stok oluşturabiliyor. Yani 35 yaşına kadar alınan bu tarz gıdalar ileride oluşabilecek kemik erimesinin önüne geçebilecekken bu yaştan sonra alınan kalsiyum depoları, stoklarımızı arttırmaz, sadece mevcut depoyu muhafaza eder. Bu nedenle çocukluk ve gençlik döneminde de doğru beslenmek yaşlılık dönemi için de oldukça önemlidir" dedi.
Kemik sağlığı için başta alkol ve sigara olmak üzere asitli içeceklerden uzak durmak gerektiğinikaydeden Op. Dr. Güngör, "Sağlığımızı korumak için en başta alkol ve sigaradan uzak durmalıyız. Bunun yanında öncelikle tuz tüketimine dikkat etmeliyiz. Araştırmalar göre tuz ve asitli içecekler de kemiklerimizin en önde gelen düşmanları arasında yer alıyor" diyerek genç yaşlarda beslenme alışkanlıkları nedeniyle önemsenmeyen kemik sağlığının ilerleyen yaşlarda kişileri yatağa bağımlı yaşamak zorunda bıraktığını belirtti.