Birinci, bazı programlara katılmak üzere geldiği Antalya'da sağlığın herkesin ortak sorumluluğu olduğunu ve bireylerin kendilerine dikkat etmeleri gerektiğini söyledi. Egzersizin önemine işaret eden Birinci, "Yediğimiz şeylere dikkat etmeliyiz. 40 yıl boyunca zehirlenmiş kişinin 10 günde iyileşmesini bekleyemeyiz. Kendimizi sağlıklı tutmak adına aksiyon almamız gerekiyor. İnsanlar yaşlanıyor. Yaşlılıkta çok daha fazla kronik hastalıklar oluyor. Kendi sağlığına dikkat etmediklerinde kamuya ve kendi ceplerine maliyetleri çok yüksek oluyor." diye konuştu.
Birinci, dünya nüfusunun yüzde 50'sinin sağlık hizmetlerini kaynak sıkıntısı sebebiyle alamadığını, 5 yıl içinde bunun yüzde 60'a ulaşmasının öngörüldüğünü ifade etti. Bu durumda bireylerin sağlıklarına dikkat etmelerinin önemli olduğunu vurgulayan Birinci, şunları kaydetti:
"Yaşlanıyoruz, ömrümüz uzuyor ama kronik hastalıklarımızın sayısı da artıyor. Kronik hastalıklardaki sayı sebebiyle daha fazla insana sağlık hizmeti vermek durumunda kalıyoruz. 65 yaş üstü insanlarımızın yüzde 54'ünde dörtten fazla hastalık var. Bu, normal vatandaşın on katı kadar sağlık hizmeti için para ayırmak demek. Bireyin sorumluluğunu güçlendiren, herkesin kendi sağlığına en az hekim kadar hassasiyet göstermesini sağlayan yaklaşımlar geliştirmek, var olan kaynakları gerçekten doğru yere harcamak önemli."
Sağlık için harcanan 1 dolar uzun vadede 40 dolar tasarruf sağlıyor
Birinci, Türkiye'nin sağlık hizmeti gücünün önemine işaret ederek, komşu ülkelerin yanı sıra sağlık turizmi için gelen hastalara da hizmet verdiklerini belirtti.
Özel sektörün de sağlıkta kaliteli ve güçlü olmasının ülke için fırsat olduğuna dikkati çeken Birinci, "Vatandaşımızın kendi sağlığına sahip çıkmasını sağlamak, sağlıklı beslenmesi için mutfaklardaki ateşi söndürmek gerekiyor. Buralar bizim için çok kıymetli. Son zamanlarda sağlığı korumaya dair endüstrinin çok daha yüksek sesle konuşulduğu dönemi konuşuyoruz." dedi.
Birinci, sağlığı korumak için harcanan 1 doların, uzun vadede 40 dolar tasarruf etme fırsatı sunduğunu vurgulayarak, bireylerin kendilerini koruduklarında sağlıklı bir ömür geçirdiklerini söyledi.
Obezitenin de önemli bir sorun olduğuna dikkati çeken Birinci, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Maalesef ergenlerimizin yüzde 30'u obez. Ne yazık ki ergen çağında obez olan bireylerin yüzde 80'i en az bir kronik hastalık yaşıyor, kansere yatkınlık çok artıyor. Obezite, tüm hastalıkların ana sebebi diyebiliriz. Toplam sağlık harcamalarının yüzde 75'ini kronik hastalıklara harcıyoruz. Bireyin kendi hastalıklarını iyi yönetmesi, sağlığını korumaya daha fazla kaynak ayırması önemli. Böyle olduğunda sağlık maliyetlerinden ciddi anlamda kurtulacağız ve daha sağlıklı geleceğe sahip olacağız."
Birinci, 2050'de nüfusun beşte birinin 65 yaş üstü olmasının, yüzde 60'ının da başkasından destek almadan ayakta duramayan bireye dönüşmesinin beklendiğini kaydetti.
