8-14 Nisan Kalp Sağlığı Haftası. Ben de bahar aylarında kalbimizi nasıl korumamız gerektiğini Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Erdem Karaçöp'e sordum. Kış aylarından bahar aylarına geçildiğinde yaşanan tüm değişikliklerden kalbimizin de etkilendiğini söyleyen Doç. Dr. Erdem, "En çok kimler, nelere dikkat etmeli?" sorusunun yanıtlarını verdi.
Atmosferde yaşanan ısı ve basınç değişimi ve güneşin etkisiyle kalp hastalıkları, alerji ve cilt hastalıklarının daha sık görüldüğünü söyleyen Doç. Dr. Erdem, "Ani hava değişimi fiziksel ve ruhsal değişimlere neden olur. Bütün bu değişimlerden etkilenen kalbimizde kriz görülme riski de artar. Bahar aylarında ısı ve basınç değişiklikleri ile beraber üst solunum yolları enfeksiyonlarında artış olması kalp yetmezliğinin de ağırlaşmasına neden olabilir. Havaların ısınması ile beraber terleme gibi nedenlerle vücutta sıvı kaybı yaşanması ile kanda pıhtılaşmaya eğilim meydana gelebilir. Bu da kalp krizi, kalp yetmezliği ve felç risklerini artırır" dedi.
KALBİMİZ İÇİN 7 KRİTİK TAVSİYE
Doç. Dr. Erdem Karaçöp, bahar aylarını rahat geçirmek için 7 kritik tavsiyede bulundu:
1) TER ORANINA DİKKAT EDİN
Havadaki nem oranı artışıyla birlikte su ve mineral kaybı oluşur. İdrar söktürücü ilaç kullanan kalp hastalarının daha fazla miktarda su tüketmeleri gerekir. Özellikle çok fazla terleyen ya da kilo sorunu yaşayan kalp hastaları ve sık ishal nedeniyle vücuttan fazla sıvı kaybeden hastalar bu konuda çok daha dikkatli olmalıdır. Sıcak ortamda kan hacmindeki azalma kan basıncını düşürebilir. Bu da kalbin aşırı çalışmasına, beklenmedik kalp krizlerine, ritim bozukluklarına, ani gelişen ve hastaneye yatmayı gerektirecek kalp yetersizliklerine yol açabilir. Ayrıca idrar söktürücü etkisi olan alkollü ve kafeinli içeceklerden, gazlı ve aşırı şekerli sıvı gıdalardan da uzak durulmalıdır. Bahar aylarında sıcaklıkların ani olarak değişmesine öncelikle deri ve böbrekler cevap verir. Deri terleyerek vücut ısısını dengede tutmaya çalışırken, böbrekler de bu sırada vücuttaki su oranını korumak için idrar miktarını azaltır. Bu nedenle söz konusu dönemde sağlıklı ve düzenli beslenmenin yanı sıra, mevsime ve sıcaklıklara uygun, terlemeye neden olmayacak kıyafetler giymek ve hareketli bir yaşam sürmek önemlidir.
2) BESLENME VE SU TÜKETİMİ ÖNEMLİ
Bahar aylarında artan sıcaklıklarla birlikte su tüketiminin önemi daha da artar. Yeterli su tüketimi, metabolizmanın hızlanmasına yardımcı olur ve vücuttaki toksinlerin atılmasını kolaylaştırır. Günde en az 2-2.5 litre su tüketmeye özen gösterin. Bahar döneminde tüketilebilecek mevsimsel besinler arasında marul, ıspanak gibi yeşil yapraklı sebzeler, kiraz, erik gibi meyveler ve baklagiller yer alır. Bu besinler, yüksek lif içerikleri, vitamin ve mineralleri ile sağlığınıza katkıda bulunur. Bahar mevsiminde artan antioksidan zengini besinler, vücudunuzu kışın birikmiş toksinlerden arındırmaya yardımcı olur. Özellikle yeşil yapraklı sebzeler ve meyveler, antioksidanlar açısından zengindir. Bu besinler, bağışıklık sistemini güçlendirir ve hücre yenilenmesini destekler.
3) VİTAMİN VE MİNERAL DEĞERLERİNİZİ KORUYUN
Bahar yorgunluğu yaşamamak adına B ve D vitaminine ve potasyum, kalsiyum, magnezyum düzeylerine baktırmak gerekir. Bahar mevsiminde güneş yavaş yavaş sıcak yüzünü hissettirmeye başlar. İşte böyle günlerde yazın depolanan D vitamini seviyesini dengede tutabilmek için mutlaka güneşten faydalanılmalıdır. Mevsim değişikliğiyle birlikte artan stresi azaltmak için ise B vitamini yönünden zengin yeşil yapraklı sebzeler, et ve süt ürünleri bahar aylarında sofralardan eksik edilmemelidir.
4) DOKTOR KONTROLLERİNİZİ İHMAL ETMEYİN
Özellikle kalp hastaları mevsim başlangıcında doktorlarına başvurarak, kullandıkları ilaçların dozlarını ayarlamalı, kandaki elektrolit düzeylerini kontrol ettirmeli ve yapacakları spor türlerini, seyahat ve diğer aktivitelerin şeklini düzenlemelidir. Örneğin, kalp yetersizliği ve kanda pıhtılaşma öyküsü olanlar yolculuklarında sıkça mola vermeli, uzun süreli oturmayı gerektiren uçuş ve otobüs seyahatlerinden kaçınmalıdırlar.
5) FİZİKSEL AKTİVİTE ÇOK ÖNEMLİ
Yürüyüş, bisiklet ve yüzme, kalp hastalarında kullanılan en önemli egzersizlerdendir. Kalp sağlığı açısından hareket etmenin yanı sıra yapılan egzersizlerin tempolu olması ve egzersizin yaşam boyu devam ettirilmesi en önemli husustur. Egzersize haftada en az 3-4 gün ve minimum 30-40 dakika ayırmak gerekir. Düzenli egzersiz, kalp sağlığını korumak isteyen bireylerde olduğu kadar mevcut kalp hastaları için de gerekli ve önemlidir.
6) BAHAR ALERJİSİ OLAN KALP HASTALARI DİKKAT
Evden çıkarken güneş gözlüğü ve şapka takarak kendinizi koruyun, vücudunuzu kapatan kıyafetler giymek de sizi alerjiden korur. Dışarıdan eve geldiğinizde duş alarak polen kalıntılarından kurtulun. Gün içinde polenlerin havaya yayılma zamanları sabah 07.00-11.00 arasıdır. Bu saatler arasında sokağa çıkmamak ve evde camı açmamak sizin için iyi olabilir.
7) ENFEKSİYONLARA KARŞI ÖNLEMLER
Düzenli ve sık el yıkama alışkanlığı altın kuraldır. Bunun yanında hasta kişilerin öksürme sırasında ağızlarını elleriyle kapatması, klima bakımlarının ihmal edilmemesi, evlerin ve iş yerlerinin sürekli havalandırılması, selamlaşmak için öpüşme alışkanlığından vazgeçilmesi enfeksiyon yayılımını önlemede çok etkilidir.