Aşırı tuz tüketimi, insan sağlığını olumsuz etkiliyor. Dünyada ölümlerin yarıdan fazlasına bulaşıcı olmayan hastalıklar neden olurken, bunların yüzde 30'unu kalp-damar hastalıkları oluşturuyor. Bu hastalıklar için en önemli değiştirilebilir risk faktörleri ise aşırı tuz tüketimini de kapsayan sağlıksız beslenme, fiziksel aktivite yetersizliği, sigara ve alkol kullanımı olarak gösteriliyor.
Yüksek kan basıncı (hipertansiyon), dünyadaki tüm ölümlerin yüzde 13'ünden sorumlu tutuluyor. Kan basıncı seviyesinin en önemli belirleyicisi de tuz miktarı.
Günde 2 gramdan fazla yüksek sodyum ya da günde 5 gramdan fazla tuz tüketimi, yüksek kan basıncı, artmış kalp hastalıkları ve inme riskini arttırıyor. Bu nedenle tuz tüketiminin azaltılması gerekiyor.
Tuz tüketiminin azaltılması, kan basıncının düşürülmesi, inme, kalp damar hastalıkları ve böbrek hastalıkları riskinin azaltmasında en etkili yöntemlerden biri. Günde 5 gramdan daha az tuz alımı inme riskini yüzde 23, kalp damar hastalıklarının genel hızını yüzde 17 azaltıyor. Pek çok Avrupa ülkesinde günlük tuz tüketimi 8-11 gram. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) bu miktarı günde 5 gram olarak öneriyor.
TÜRKİYE'DE GÜNLÜK TUZ TÜKETİMİ ÖNERİLEN MİKTARIN İKİ KATI
Türkiye'de de yapılan SALTÜRK çalışması, günlük tuz tüketiminin 15 gram olduğunu gösteriyor. 2011 yılından itibaren uygulanan Türkiye Aşırı Tuz Tüketiminin Azaltılması Eylem Planı sayesinde günlük kişi başı tuz tüketimi 10,2 grama düşmesine karşın hala önerilen miktarın 2 katı.
Hayata geçirilen eylem planı sonrasında yapılan değişikler ise şöyle:
"-Türk Gıda Kodeksi Ekmek ve Ekmek Çeşitleri Tebliği (2012) uyarınca ekmekteki tuz oranı yüzde 25 azaltıldı.