İnmedeki risk faktörleri hakkında konuşan Uzmanı Dr. Nuray Can Uluğ, "Değiştirilemeyen ve değiştirebilecek risk faktörleri var. Değiştirilemeyen risk faktörleri arasında, cinsiyet, ırk, aile öyküsü, geçirilmiş inme ve geçici iskemik atak öyküsü sayılabilir. 56 yaş üstü bireylerde ve erkeklerde kadınlara göre daha sık olarak inme görülüyor. Yüksek tansiyon, diyabet, hiperlipidemi, atrial fibrilasyon, kalp hastalıkları, sigara kullanımı, obezite, fiziksel hareketsizlik, kötü beslenme alışkanlıkları, hormon kullanımı, beyne giden atardamar tıkanıklıkları risk arttıran faktörler olarak özetlenebilir" dedi.
ANİ GELİŞEN BİLİNÇ KAYBI VE BAYILMAYA DİKKAT
Dr. Can Uluğ inmenin belirtileri hakkında ise, "Ani gelişen bilinç kaybı veya bayılma, kol veya bacaklarda ani gelişen ağrısız güç kaybı, dengesizlik, konuşma bozukluğu, anlama güçlüğü, ağız köşesinde çekilme, sarkma, kol ve bacaklarda tek taraflı uyuşma, çift görme, görme kaybı gibi semptomlarla hastalık belirti verebilir" şeklinde konuştu.
İNME TEDAVİSİ YAPILAN HASTANEYE EN KISA SÜREDE GİDİLMELİ
Nöroloji Uzmanı Dr. Rabia Sedef Üre, tedavide erken tanı ve tedavinin önemine dikkat çekti. Dr. Üre, "Hastalar böyle bir durumdan önce 112'yi arayarak, ne kadar erken dönemde inme merkezine ulaşırlarsa tedavi şansları o kadar artacaktır. İnmenin erken müdahale ile tedavisinde başarı oranı yükselir" ifadelerini kullandı.
"TEDAVİ, İNMENİN MEYDANA GELMESİNDEN İTİBAREN GEÇEN ZAMANA BAĞLIDIR"
Nöroloji Uzmanı Dr. Sedef Üre, inme tedavisiyle ilgili, "İnmenin tedavisi hastanın kişisel özellikleri, inmenin şiddeti ve özellikle inmenin meydana gelmesinden itibaren geçen zamana bağlıdır. Bu bağlamda pıhtıyla tıkanan beyin damarlarının tekrar açılabilmesi için en erken dönemde kanda pıhtılaşmayı engelleyen ilaçlar başlanır. Bunların dışında erken dönemde damarları tıkayan pıhtının giderilmesi için girişimsel yöntemler kullanılabilir. Beyin kanamasına bağlı inmelerde sinir hücrelerinin canlılığının korunması ve kanamanın azaltılması adına ilaç tedavisinin yanında, yaralanan anevrizmada kanama kontrolü için çeşitli girişimsel yöntemler veya açık cerrahi tercih edilebilir" diye konuştu.
"ÇEŞİTLİ REHABİLİTASYON PROGRAMLARI UYGULANARAK HASTANIN KAS GÜCÜ ARTIRILABİLİR"
İnme sonrasında fizik tedavi ve rehabilitasyonun hastanın tedavisini destekleyici önemli unsurlar olduğunu belirten Dr. Üre, şu ifadeleri kullandı:
"Çeşitli rehabilitasyon programları uygulanarak hastanın kas gücü artırılabilir, konuşma bozukluklarında iyileşmeler sağlanabilir. Yine hastaların yaşadığı nörolojik sıkıntılara yönelik psikolojik destek de tedavinin önemli bir yerini tutar."