Örneğin turunçgillerin, özellikle de greyfurtun, en az 85 farklı ilacın emilimini bozduğu biliniyor.
Turunçgillerle ilgili sorun, vücudumuzda bu ilaçları parçalayan bir enzime müdahale edebilen ve potansiyel olarak kan dolaşımımızda tehlikeli derecede yüksek seviyelere yol açabilen furanocoumarin adı verilen bileşikler içermesidir.
Edinburgh Üniversitesi'nden Profesör Simon Maxwell'e göre, normal koşullar altında bu enzim kanınıza giren ilacın miktarını azaltır ve size reçete edilen miktarlar bu süreci hesaba katar.
Greyfurt suyu içerken veya meyveyi yerken aynı anda alınırsa furanokumarinler bu enzimin işini yapmasını durdurur. Bu, yaygın olarak reçete edilen bazı ilaçlar için önemli olabilir.
"Bu etkileşim kısmen bağırsakta meydana geliyor ve emilimin artmasına neden oluyor, fakat aynı zamanda - önemli ölçüde - karaciğerde de, ilacın emilimden sonraki saatlerde aşamalı olarak uzaklaştırılmasını önlüyor. Birlikte bu, ilaca genel maruziyetin önemli ölçüde artabileceği ve toksik etkilere yol açabileceği anlamına gelir."
Ancak bazen yiyecek veya içeceğin etkisi olumlu olabilir.
Gıdalar arasındaki etkileşimler konusunda uzman olan eczacı Aidan Goggins, "Tek bir espressoya eşdeğer miktarda kafein içmenin parasetamolün etkisini artırabildiği biliniyor, çünkü içerdiği kafein ilacın bağırsakta emilimini hızlandırıyor" diyor.
Ancak gıdaların ilaçlarla nasıl etkileşime girdiğine ilişkin araştırmalar henüz başlangıç aşamasındadır ve şu ana kadar bu tür bağlantıların çoğu tesadüfen bulundu ya da çok daha sonra, ilaç yaygın olarak kullanılabilir hale geldikten sonra keşfedildi.
Düzenli veya reçeteli ilaç kullanıyorsanız, beslenmenizde veya rutininizde değişiklik yapmadan önce daima doktorunuzla veya eczacınızla konuşmanız önemlidir.