Prof. Dr. Nuri Özgirgin, Dünya Vertigo Farkındalık Haftası kapsamında 'Vertigo'ya Yön Ver' sloganıyla hastalığa dikkat çekti. Denge sorunu ve baş dönmesi şikayetiyle ortaya çıkan vertigo hastalığının, kişinin yaşam kalitesini yüzde 80 oranında düşürdüğünü söyleyen Prof. Dr. Özgirgin, "Uzun çalışma saatleri, stres ve uykusuzluk vertigoyu tetikleyen unsurlar arasında yer alıyor.
Vertigo çalışanların verimlerini de düşürüyor, hatta işlerinden ayrılmalarına sebep oluyor. Öte yandan baş dönmesi yapan hastalıkların sıralamasında önemli değişiklikler oldu. Bundan yaklaşık 30 yıl sene önce iç kulakla ilgili hastalıklar hep ön planda olurken bugün inanılmayacak bir şekilde psikolojik bazlı bu baş döngüsü olan hastalıklar ön plana çıkmaya başladı. Veya migren bilirsiniz baş ağrısı yapan bir hastalıktır. Migrenin iç kulakta yerleşik hali baş sıralara çıktı. Tabii ki kristal oynamasından kaynaklanan baş dönmeleri hala en sık. Dolayısıyla bu tabii hem teknolojinin gelişmesi hem değişen yaşam koşulları bu kişilerin baş dönmesi sıralamasındaki değişikliğe neden oldu" diye konuştu.
'NÜFUSUN YÜZDE 30'U ETKİLENİYOR'
Prof. Dr. Özgirgin, vertigo hastalığının çocuklarda da görüldüğünü söyleyerek "Yani çocuklarda bile baş dönmesi var. 2050 yılında 60 yaş üzeri nüfus 2 milyar olacak. Beklenti bu. 60 yaş üzerindeki popülasyonun yüzde 40'ı baş dönmesinden şikayetçi. Ve bu popülasyona eğer bunu devşirecek olursak yaklaşık 2050 yılında 800 milyon kişi baş dönmesinden şikâyet edecek. Yaş çok önemli demek istediğim. Yani belli bir yaşın üzerinde baş dönmesi artıyor. Çocuklarda farklı erişkinlerde farklı kadın erkekte farklı, yaşlı da farklı ağırlıklar gösteriyor. Tıpta en sık karşılaşılan şikayetler arasında yer alan baş dönmesi, genel nüfusu yüzde 20-30 oranında etkiliyor" dedi.
TEDAVİ SEÇENEKLERİNİ ANLATTI
Prof. Dr. Özgirgin vertigo hastalığının tedavisi ile ilgili şunları söyledi:
"Tanıyı doğru koyduktan sonra artık tedaviye odaklanılmış oluyor. Örneğin kristal oynamasında bu iç kulakta kanalların içine kaçmış olan kristallerin hangi kanalda olduğunu saptayıp onları yerine bir manevrayla oturtarak tedavi edebiliyoruz. Bazen ilaç gerekebiliyor. Bazen gerekmeyebiliyor. Ama tek bir manevrayla bu asıl tedavi edilmiş oluyor. Bazen bir kişi baş dönmesinden çok ağır tek bir atakla çok etkilenmiş olabiliyor. Bu kişinin içinde bir bazı kaygılar oluşturuyor. Ve bu kaygılarla kişi aylar boyu süren dengesizlik hissi, yolda düşecekmiş hissi veya baş dönmesi hissi oluşuyor. Biz buna fobik vertigo diyoruz. Bu grup hastalarda antidepresan kullanıyoruz. Ve denge egzersizleri yapıyoruz. Dolayısıyla veya bir meniere hastalığıysa (iç kulakta aşırı basınç nedeniyle ortaya çıkan bir hastalık) iç kulaktaki basıncı azaltmaya yönelik tedaviler veriyoruz."
'HASTALIĞA BAĞLI TEDAVİ ÖNLEMLERİ ALINIYOR'
Prof. Dr. Özgirgin, vertigo hastalığına yakalanan kişilerin yaşam kalitelerinin olumsuz etkilendiğini belirterek "Örneğin kristal oynamasında eskiden hastanın tedavi sonrasında hareketlerini kısıtlardık. Şimdi kısıtlamıyoruz ama gene de çok sert hareketlerden kaçınmasını istiyoruz. Eğer vestibüler migrense o zaman migren tetikleyicilerinden, yani parlak ışık, uzun süre ekrana bakmak gibi durumlardan uzak durmasını öneriyoruz. Veya postüral fobik vertigo ise özellikle işte görsel hareketliliği yoğun olan ortamlarda zaman geçirip bir beynin kompensasyonunu sağlayacak önlemler almasını söylüyoruz. Meniere hastasıysa bunun diyetle çok yakından ilişkili olduğu aynı zamanda bilinir. Tuz ve kahveden hastanın kendisini kısıtlamasını öneriyoruz. Yani sonuçta hastalığına bağlı tedavi önlemleri alınıyor" diye konuştu.
'BU HASTALIKTA STRES ÇOK ÖNEMLİ'
Prof. Dr. Özgirgin, vertigo hastalığında stresin önemli bir faktör oluşturduğunu ifade ederek "6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yaşanan depremin fiziki travmasına maruz kalmayan ama o ortamda o bölgede olan insanlar çok ciddi emosyonel etkileşim yaşadı. Ve bunun yansımalarının bazı önemli bir popülasyonda baş dönmesine dönüştü. Stres demek ki, çok önemli. Ayrıca hastalarımıza planlı egzersiz veriyoruz. Hayat kalitemizi her zaman koruyacak şekilde önlemlerimizi de almalıyız. Burada önemli olan hastalığı erken dönemde fark edip, tedavinin hızlıca yapılmasıdır" diye konuştu.