Göz Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü'nden Prof. Dr. Mustafa Özsütçü, diyabetik hastalarda kataraktın daha sık görüldüğünü bildirdi. Yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Özsütçü, katarakta ilişkin bilgilendirmede bulundu.
Kataraktın doğumdan itibaren her yaşta görüldüğünü ancak en sık yaşa bağlı olarak geliştiğini aktaran Özsütçü, uzağı veya yakını görememe, görme kalitesinin azalması, ışık hassasiyeti, güneşli günlerde görmenin bozulması, bulanık görme, renklerin zor ve soluk algılanması, göz yorgunluğu, baş ağrısı, gözlük numarasının sık değişmesi, gözlüksüz yakını daha iyi görme, gece görüşünde azalma ve derinlik hissi kaybının hastalığın belirtileri arasında olabileceğini vurguladı.
Özsütçü, kataraktın erişkinlerdeki en önemli nedeninin yaşlanmayla birlikte lensin içinde meydana gelen değişimler olduğunu vurgulayarak, "Genellikle 40'lı yaşlardan sonra görülen katarakt, bebeklerde doğuştan da görülebilir. Çocuklarda ise metabolik hastalıklar, akraba evliliği, anne karnında geçirilen hastalıklar, gebelikte ilaç kullanımı, mikrobik durumlar ve yaralanmalar katarakt oluşumuna sebep olabilir. Ayrıca göz travmaları, şeker hastalığı, göz içi iltihabı, böbrek hastalığı, glokom, hipertansiyon ve uzun süre kortizonlu ilaç kullanımı katarakt oluşumunu tetikler." ifadelerini kullandı.
"DÜNYADA KÖRLÜK NEDENLERİ ARASINDA İLK SIRADA"
Halk arasında "göze perde inmesi" olarak da tanımlanan kataraktın dünyada körlük nedenleri arasında ilk sırada yer aldığını anlatan Özsütçü, şunları kaydetti:
"Her yıl 25 milyon kişide oluşan katarakt, dünyadaki körlüklerin yaklaşık yüzde 50'sinin nedeni olarak kabul ediliyor. Şeker hastalarında katarakt daha sık görülür çünkü şeker hastalarında merceğin içinde 'sorbitol' isminde bir madde depolanır. Yüksek glikoz merceğin şişmesine sebep olarak görüşün netliğini azaltır. Ayrıca glikozu, sorbitol adlı bir maddeye dönüştüren bir enzim sayesinde şeker hastalarında mercekte sorbitol birikir. Biriken sorbitol mercekteki yapısal proteinleri etkiler. Bu da merceğin şeffaflığını azaltırken opaklığını artırır. Bu durum katarakt oluşumuna sebep olur ve kişi etrafını, daha soluk ve sarı bir şekilde görmeye başlar."
Özsütçü, bilinçsiz göz damlası kullanımının katarakt ve glokom gelişme riskini artırdığını, korneada küçük yaralanmalara yol açarak korneanın incelmesine ve mevcut yaraların iyileşmesinde gecikmeye neden olduğunu, kontrolsüz ilaç kullanımının gözün kornea tabakasının delinmesi gibi tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini bildirdi.