Bilişim Hukuku Derneği Başkanı Kürşat Ergün, ülkede Discord ve benzeri çevrim içi iletişim platformlarıyla ilgili düzenleyici birtakım hükümler olduğunu söyledi.
Bu uygulamaların hukukta "şebekeler üstü hizmet" olarak Elektronik Haberleşme Kanunu kapsamında düzenlendiğini aktaran Ergün, "Discord gibi firmalar Türkiye'de, tıpkı GSM operatörlerinde olduğu gibi Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna (BTK) başvurmak suretiyle lisans almak mecburiyetindeler. Lisans işleminin ardından da Türkiye'de bir şirket açıp, merkezi yurt dışında neresi olursa olsun Türkiye'de bunun üzerinden faaliyete geçmek ve yaptıkları faaliyetlerle ilgili BTK tarafından denetleme kapsamına girmek durumundalar. Gerek mahkemeler gerekse idari birimlerden gelen talepleri yanıtlamak mecburiyetindeler." bilgisini verdi.
Yasa olmasına rağmen henüz uygulama yönetmeliği hazırlanmadığına dikkati çeken Ergün, "Eğer bu yönetmelik hazırlanırsa tıpkı GSM operatörleri nasıl Türkiye'de faaliyet gösterip Türk kanunlarına uygun şekilde hareket ediyorlarsa, bu firmalar da Türk kanunlarına uygun şekilde hareket etmek mecburiyetindeler." diye konuştu.
Avukat Ergün, özellikle son günlerde gündeme gelen Discord ile Telegram gibi iletişim ve grup oluşturma platformlarındaki paylaşımların dikkati çekici olduğunu vurgulayarak, buralarda terörizmi, silah kaçakçılığını, uyuşturucu ticaretini, satanizmi özendirecek, algı oluşturacak, çocukların ve gençlerin beynini yıkayacak organizasyonların bulunduğunu bildirdi.
BTK'nin bu platformlara ilişkin işlem gerçekleştirebilmesi için konunun kendisine iletilmesi gerektiğinin altını çizen Ergün, "BTK, resen bu işlemleri gerçekleştiremiyor. BTK'nin 'İhbar Web' isimli bir hattı mevcut. 7/24 kişilerin girip online şekilde bu tür ortamlarda yer alan hukuksuzlukları, suçla alakalı durumları bildirebilecekleri bir yer burası. Bu tür şikayetler geldikten sonra BTK bununla alakalı adli ve idari işlem tesis edebiliyor." ifadelerini kullandı.
"SATANİST GRUPLAR ÇOCUKLAR VE GENÇLER ÜZERİNDE ETKİN OLABİLİYOR"
Kürşat Ergün, ABD'de "önleyici hizmet" adı altındaki emniyet birimlerinin bu platformlara kendilerini kamufle ederek dahil olduklarını, ilgili kişiler hakkında işlem gerçekleştirebildiklerini anlattı.
"Bizim emniyetimiz, özellikle siber suçlarla mücadele yapılanması da benzer şekilde faaliyet yürütüyor ancak bu alanın daha da genişletilmesi lazım." diyen Ergün, bu tür tespitlerin benzeri yöntemlerle oluşturulabileceğine değindi.
Ergün, önlenmediği takdirde bu gruplar nedeniyle birçok gencin olumsuz yapılar oluşturmaya çalışan illegal çevrelerin eline düşeceğine işaret ederek, "Gerek terör örgütlerine eleman istihdamı ve adam devşirme açısından Discord gibi mesajlaşma platformlarını sıklıkla kullanılmakla birlikte benzeri şekilde satanist gruplar da çocuklarımız ve gençlerimiz üzerinde etkin olabiliyor." bilgisini verdi.
Oyun platformlarındaki çocuklara yönelik tehlikelere de değinen Ergün, şöyle devam etti:
"Çocuğumuzun oyun oynadığını düşünüyoruz halbuki oyun grubundaki tanımadığı kişilerle iletişim haline geçebiliyor. Bazı pedofili, suça yatkın ve kriminal tiplerin, yaşlarını küçük göstermek suretiyle özellikle çocukları hedef alıp bu oyunlara girdiğini biliyoruz. Buradan çocuklara yönelik yazılı ve sözlü birtakım taciz içerikli hatta onları kandırmaya yönelik girişimlerde bulunabiliyorlar. Burada aile denetimi ön plana çıkıyor. Çünkü çocuğun yanında devlet olmaz, en yakınında aile vardır. Aile bunları fark edebilir ve kontrol mekanizması geliştirmesi gerekiyor. Aileler çocuklarının hangi platformlarda kimlerle görüştüğünü, sosyal medya ağlarında kimlerle iletişim kurduğunu denetlemeli. Böyle bir durumla karşılaşıldığında adli birimlere, BTK'ye bu durum iletilmeli ki devlet otoritesi devreye girsin, bu mecralarda hangi yasa dışı faaliyetlerin yürütüldüğüne dair bir inceleme gerçekleştirilsin."
Ergün, bunların önemli bir kısmının katalog suçlar kapsamında yer aldığına dikkati çekerek, "Bu katalog suçları kapsamında yargı ya da idari mercilerden talep gittiği zaman bu kişilere yönelik IP bilgilerini elde edebilirsiniz. Bu platformlara mahkemeler ya da idari merciler tarafından gönderilecek ihtarlar, Instagram örneğinde olduğu gibi, bu grupların otomatik olarak kapatılmasını sağlayabilir. Platformlar içerisinde suç işleyen kişilerle ilgili IP bilgilerin verilmesi noktasında baskı yapılması lazım. Bu baskıya uymuyorlar, IP bilgilerini vermiyorlar ve grupları kapatmıyorlarsa Türkiye'deki faaliyetlerinin askıya alınması lazım." ifadelerini kullandı.
"ÜCRETSİZ OLDUĞU İÇİN CAZİP GELİYOR"
Uzman klinik psikolog Dilara Boztepe ise Discord gibi uygulamaların çocuklar ve gençler üzerinde yararlarının yanında ciddi zararları bulunduğunu söyledi.
Bunların sesli, yazılı ve görüntülü iletişim imkanı sunan, oyun ve diziler hakkında tartışma grupları oluşturmaya olanak tanıyan ücretsiz bir mesajlaşma ve sosyalleşme platformu olduğunu aktaran Boztepe, "Ücretsiz olması, bu tür uygulamaların çocuk ve gençler tarafından daha cazip hale gelmesine neden oluyor. Kullanımı basit olan bu platformlar psikolojik olarak çocukları dezavantajlı bir duruma sokuyor." dedi.
Boztepe, bu platformlara giriş şartının 18 yaş ile üstü olarak belirlenmesine rağmen çocukların doğum tarihlerini değiştirip kolayca buraya erişim sağladıklarına dikkati çekerek, "Bu tür uygulamalarda kişisel verilerin çalınabileceği, zorbalık, pornografik içerikler ve intihar düşünceleri gibi tehlikelerin çocuk ve gençler için büyük riskler taşıdığı unutulmamalıdır." diye konuştu.
Yaşı büyük bazı kişilerin kendilerini küçük yaşlarda gösterip, buradakilerle iletişim kurduğunu anlatan Boztepe, ebeveynlerin çocuklarının hangi uygulamalara girdiğini, telefon veya bilgisayarlarındaki uygulamaların niteliğini ve amacını takip etmesi gerektiğini vurguladı.
"AİLELERİN ÇOCUKLARI BU TÜR UYGULAMALARLA GEÇ TANIŞTIRMASI LAZIM"
Boztepe, bu uygulamalarla yayılan bazı tehlikeli durumlar şikayet edildiğinde sunucuların kapatılabildiğinin altını çizerek, "Fakat bunlar belirli bir süre sonra tekrar açılabiliyor. Bu nedenle, bu platformları şikayet etmek uzun vadede bir çözüm sunmuyor. Çocukların bu tür uygulamalardan belli bir yaşa gelene kadar uzak durması gerekiyor. Ailelerin çocukları veya gençleri bu tür uygulamalarla geç tanıştırması lazım. Ödev ve ders haricinde çocuklara 1,5 saatlik kullanım izni verilmesi öneriliyor ancak bu durum, ailelerin çocukların hangi sitelere ve platformlara girdiğini bilmesi şartıyla mümkün olmalı." tavsiyesinde bulundu.