DSÖ'nün verilerine göre, dünya genelinde her yıl 19 yaş altındaki yaklaşık 400 bin kişiye lösemi, beyin kanseri, lenf kanseri ve solid tümörü gibi kanser teşhisleri konuluyor. Bu kapsamda DSÖ'nün 2018'de kurduğu "Çocukluk Çağı Kanseri Küresel Girişimi", 2030'a kadar dünya genelinde kanserli çocukların hayatta kalma oranını en az yüzde 60'a çıkarmayı ve yaşam kalitelerini iyileştirmeyi hedefliyor.
DSÖ'nün raporunda ise söz konusu hayatta kalma oranının, bugün yüzde 15 ila 45 olduğu ifade ediliyor. Çocukluk çağında ortaya çıkan kanserlerin az sayıda belirlenmiş risk faktörü bulunurken bunların, çoğunlukla gen mutasyonlarına bağlı geliştiği değerlendiriliyor.
Down sendromu gibi bazı genetik bozuklukları olan veya çocukluk çağı kanseri geçmişi bulunan aile bireylerine sahip çocuk ve ergenlerde de kanser riski artıyor.
Çocuklarda görülen kanserin tipi de kanseri atlatma ve yaşam oranları üzerinde etkili olabiliyor. Çocukluk çağı kanserinin erken belirtileri, yaygın hastalıklarda görülen semptomları da içerdiği için kanser teşhisini geciktirebiliyor. Amerikan Kanser Topluluğunun raporunda da ülkede bu yıl 15 yaş altı yaklaşık 9 bin 600 çocuğa kanser teşhisi konulabileceği öngörülüyor.
Çocukluk çağı kanserinin tedavisindeki başarı oranları ülkeden ülkeye değişkenlik gösteriyor. Özellikle erken teşhise öncelik verilen ve gelişmiş ülkelerdeki kanser tedavileri daha sağlıklı ve hızlı ilerlerken bu ülkelerdeki başarılı tedavi oranında da artış görülüyor. Diğer yandan, düşük ve orta gelirli ülkelerde iyileşme oranlarının nispeten düşük olduğu ifade ediliyor.
Çocukluk çağı kanserine yakalananlar ilaç, cerrahi operasyon ve radyoterapi gibi çeşitli tedavi yöntemleriyle iyileşebiliyor.
"DÜNYADA HER GÜN 1000'DEN FAZLA ÇOCUĞA KANSER TEŞHİSİ KONULUYOR"
DSÖ, Uluslararası Çocukluk Çağı Kanseri Günü'ne ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, çocuklarda kanserin erken teşhisi için belirtilerin tespitinde anne babaların da en az doktorlar kadar etkili rol oynadığına dikkat çekildi.
Dünyada her gün 1000'den fazla çocuğa kanser teşhisi konulduğu ifade edilen açıklamada, son dönemlerde tıp alanındaki gelişmeler sayesinde yüksek gelirli ülkelerde yaşayan çocuklarda hayatta kalma oranının arttığı kaydedildi.
Açıklamada, bu gelişmelerle yüksek gelirli ülkelerde kanser teşhisi konulan çocukların yüzde 80'inden çoğunun hayatta kalabileceğine işaret edildi. Ancak düşük ve orta gelirli ülkelerde bunun yaklaşık yüzde 20 olduğu belirtildi.
Öte yandan açıklamada, 2022'de, DSÖ Doğu Akdeniz Bölgesi'nde kanser teşhisi konulan çocukların yüzde 70'inden fazlasının hayatını kaybettiği ifade edildi.
Bu bölgede 2022'de, 0-19 yaş grubunda en yaygın görülen kanserin lösemi olduğu aktarılan açıklamada, löseminin en çok görülen belirtisinin, sebebi anlaşılamayan yüksek ateş olduğu kaydedildi.
Açıklamada, göz içi kanseri "retinoblastom"un da çocuklarda en yaygın görülen kanser türlerinden biri olduğu aktarılırken bu kanserin en yaygın belirtisinin, gözde büyüme olduğu kaydedildi.