2022'deki eğilimlerin dünya genelinde tütün kullanım oranlarında azalmanın devam ettiğini gösterdiği vurgulanan raporda, "Dünya genelinde yaklaşık 5 yetişkinden 1'i tütün kullanırken, 2000'de bu oran 3 yetişkinden 1'iydi." ifadeleri yer aldı.
Raporda, 150 ülkenin tütün kullanımını başarıyla azalttığı yer alırken, özellikle Brezilya ve Hollanda'nın DSÖ'nün tütünle mücadele stratejisi (MPOWER) kapsamındaki uyguladığı önlemlerin ardından başarılı olduğu bildirildi.
Brezilya'da tütün kullanımında 2010'dan bu yana yüzden 35'lik bir azalma yaşandığı kaydedilirken, Hollanda'da bu oranın yüzde 30 civarında gerçekleştiğine işaret edildi. Raporda, Güneydoğu Asya Bölgesi'nin yüzde 26,5 ile en yüksek tütün kullanan nüfus yüzdesine sahip olduğu kaydedilirken, Avrupa'da bu oranın yüzde 25,3 olduğu belirtildi.
2030'a kadar Avrupa'nın yüzde 23'ün biraz üzerinde küresel olarak en yüksek tütün kullanılan oranlara sahip olmasının öngörüldüğü ifade edilen raporda, Avrupa'da kadınlar arasında tütün kullanım oranlarının küresel ortalamanın iki katından fazla olduğu ve diğer tüm bölgelere göre çok daha yavaş bir düşüş gösterdiğinin altı çizildi.
Dünya genelinde tütün kullanımının yaygınlığı bazı ülkelerde 2010'dan bu yana çok az oranda değiştiği hatırlatılan raporda, Kongo, Mısır, Endonezya, Ürdün, Umman ve Moldova'da artış yaşandığı kaydedildi. Raporda, "Gelecek nesilleri korumak ve tütün kullanımının azalmaya devam etmesini sağlamak için DSÖ, bu yılki Dünya Tütüne Hayır Günü'nü çocukları tütün endüstrisinin müdahalesinden korumaya adayacak." denildi.
DSÖ'nün ülkelere "tütün kontrolü politikalarını uygulamaya devam etme ve tütün endüstrisinin müdahalesine karşı mücadele etmeye devam etme" çağrısı da raporda yer aldı.
DSÖ'DEN REHAVETE KAPILMAMA UYARISI
Raporda görüşlerine yer verilen DSÖ Sağlık Geliştirme Direktörü Ruediger Krech, "Son yıllarda tütün kullanımının kontrolünde büyük ilerlemeler kaydedildi ancak rehavete kapılacak zaman yok." ifadelerini kullandı.
Tütün endüstrisinin sayısız hayatın kaybedilmesi pahasına kazanç için gösterdiği çabanın hayret verici olduğunu belirten Krech, "Tütün endüstrisinin, bir ülkenin tütünle mücadeleyi kazandığını düşündüğü anda sağlık politikalarını manipüle etme ve ölümcül ürünlerini satma fırsatını yakaladığını görüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.